CHP'de kongre adımları
Yazar: Macit SefiloÄŸlu
CHP İl Başkanlığı'na Kemal Karataş atandı. Ne var ki, bu atama yapıldığından beri tartışmalar bitmedi. Bu tartışmalara katılmak isteyen hayli önemli ismin "şimdilik" kaydı ile ses çıkarmadığı da önemli bir gerçek. Peki; Kemal Karataş ismi CHP örgütünü neden tatmin etmedi?
Bu durumu analiz etmeye çalışalım.
Birincisi; Kemal Karataş'ın 1989 modeli "çıkışları" CHP içerisinde yeterince samimi bulunamadı. İlk aşamada belediye başkanlarına yönelik saldırı planı CHP'de şu anda en güçlü konumdaki başkanları rahatsız etti.
Çünkü, Kemal Karataş, İzmir'deki seçim sonuçlarını bile tam irdeleyemeden yaptığı açıklamalar, verdiği demeçler, "AKP'nin tam da istediği şekilde" diye yorumlandı.
İkinci sıkıntı ise Karataş'ın il yönetiminden beklediği istifalardı. Burada gördüğü direnci aşmak Karataş için hiç kolay değildi.
Çeşmealtı'ndaki bazı CHP'den kopmuş isimlerle yeniden CHP'yi diriltme planları anlaşılıyor ki, önümüzdeki süreçte çok fazla işlemeyecek.
CHP içerisinde Kemal Karataş'ın "Nöbetçi İl Başkanı" gibi görülmesi de ayrı bir handikap. Deniz Baykal'ın atadığı Kemal Karataş'a şimdilik yakın duran bazı gruplar, tamamen yeni yapılanmada alacağı pay hesapları için Karataş'a yakın duruyorlar. Bu da ayrı bir tartışma konusu.
İlk ciddi çıkış?CHP'deki bu atamanın ardından ciddi rahatsızlıklar karşısında ilk ciddi çıkışı geçen hafta uzun dönem CHP İl Sekreterliği yapan, İl Genel Meclisi Eski Grup başkanvekili ve Kurultay Delegesi Yücel Özen gösterdi.
Özen'in açıklamalarını dikkatle incelemek gerekiyor. Kimse Yücel Özen'in açıklamalarını "Mahallenin delisi" kıvamında tek başına yaptığını da düşünmemeli. Bu çıkış, CHP İzmir örgütünde önemli bir kesimin arkasında durduğu bir açıklama.
Özen, zaman zaman eleştirmekten kaçınmadığı Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu'na da sahip çıktığı bu açıklamasındaki detaylara bakmakta yarar var.
Özen, öncelikle seçim sonuçlarına gönderme yapıyor. "Kimse İzmir kamuoyunu şaşılaştırmaya kalkmasın. AKP İzmir'e gelmiyor, İzmir'den gidiyor" diyor ve devam ediyor:
"İzmir seçmeninin son seçimlerde tercihi yine CHP olmuştur. CHP 2002 seçimlerine göre yüzde 8, 2004 yerel seçimlerinin partiyi tanımlayan il genel meclis oylarına göre bile yüzde 2.5 oy arttırmış, AKP oyları 2004 yerel seçimlerine göre yüzde 2 gerilemiştir. AKP geliyor feryatları kocaman bir yalandır. AKP İzmir'den gitmektedir. İzmir'in çağdaş, demokrat ve laik seçmeni AKP'yi İzmir'de denize dökmüştür. Tablo bu iken CHP'nin atanmış yeni il başkanı Sayın Kemal Karataş AKP'nin kamuoyunu şaşılaştırma çabasına katkı koymak istercesine; Başta İzmir halkına CHP'nin il örgütüne, ilçe örgütlerine, başarılı belediye başkanlarına, meclislerine, vefakar il genel meclis üyelerine teşekkür etmek yerine, örgüt terörü, kriz, alarm tavrı düşündürücüdür."?Özen'in ikinci açıklaması ise geçen hafta kaleme aldığım bir konuşla ilgili. Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu'nun hata yapmış gibi bir tutum almasına öfke gösteriyor.
Özen'in açıklamasındaki kilit cümle ise şöyle:?"Yönetim Kurulu'nu değiştirme çabaları, "benim dediğim olur, bozarım, asarım keserim, beğenmeyen gider" söyleminin gücü Genel Merkez'den veya Genel Başkan'dan değil, Aralık ayında yapılacak İzmir il Kongresi'nden alınır."?Aslında kilit açıklama burada bence. İzmir il yapılanmasının "Çeşmealtı" kurgularıyla yapılması, partiyle uzun süredir ağız dolusu hakaret edenlerin, bugün Kemal Karataş'ın 1989 efsanesini hatırlatmaları, ama bu açıklamalardan önce de Çeşme'de AKP Genel Başkan Yardımcısı Nükhet Hotar Göksel ile bazı görüşmeler yapmış olmaları, CHP kulislerinde bugünlerde sıkça konuşulmaktadır.
Dolayısıyla, Ankara'nın müdahalesi ile İzmir'de yeni bir yapılanmanın koşulları sağlıklı biçimde sağlanamıştır. Sağlamak ise mümkün görülmemektedir.