Seçimin köftehorları 2007-08-27 00:00:00
Seçimin köftehorları
Yazar: Agah Agamemnon
Sandık var sanduka var dedik.
Uzun zaman oldu ki bu köşede size seslenmedik.
Açıkçası canım da istemedi.
Gazeteye yazmak buza yazmaktan daha anlamsız.
Hatta bazen gereksiz.
Halk tercihini yaptı, iktidar partisini yeniden başımıza getirdi.
Bundan sonra kimsenin şikayete hakkı yok; hem de uzun bir süre...
Memur toplu sözleşme masasında elini masaya falan vurmasın.
İşçi haklarını ararken abartmasın.
Çiftçi, kuraklık nedeniyle malı tarlada kurudu diye feryat figan etmesin.
Öğrenci de öyle alanlara falan çıkıp "Özerk demokratik üniversite" muhabbeti çevirmesin.
Bu iktidarın yaptığı her şey, attığı her adım artık Türkiye'nin genel kabulü olacaktır.
Demek ki adamların gerçekten halkın gönlünde taht kuran ve hayatı kolaylaştıran icraatlarını görmemişiz.
Ne güzel bir iktidar dönemiymiş.
Farkına bile varamamışız.
İşsizlik artmamış, açlık ve yoksulluk sınırları alarm vermemiş, karşılıksız çekler ve protestolu senetler tavan yapmamış.
Ben ve benim gibiler kıçımızdan uydurmuşuz bütün olumsuzlukları.
Bu rahat yaşayan halka haksızlık etmişiz
Hayırlı olsun, hayatta başarılar demekten başka ne diyelim.
***
Türkiye seçim günü, Temmuz sıcağında, Balçova sandıklarının başı çok kalabalıktı tabii ki.
AKP 1.5 saat arayla sandık başı görevlilerine buz gibi soğuk sularını taşımaktan çekinmedi.
CHP'lilere sabah kahvaltısında abdest suyu kıvamındaki sudan sonra, tek kez öğlen olmak üzere "soğuk" su gelmiş.
Kahvaltıdan öğle yemeğine ve akşam yemeğine kadar her öğün; sandık başındaki adamına verdiği değerin yansımasıydı.
Bunu ben değil görevli olanlar söylüyor.
CHP Balçova ilçesinin sandık başındaki adamlarına reva gördüğü sabah kahvaltısı; ucuz şişe domatesi, küçük hıyar, arasına peynir demeye bin şahit isteyen beyaz bir "şey"di.
Güze!..
Peki ya öğle yemeği?
AKP'li görevli yemeğini yedikten çok sonra, dikkati dağılmasın diye partisince gönderilen tatlı torbasındaki kek ve çikolatasını yerken gelmiş CHP'lilerin öğle yemeği.
Yoğurt varmış, bir beş sene daha muhalefette uyumaya çoktan hazır olmak bu olsa gerek.
Yazık, partiyi ne hale getirdiniz...
Üzerine aşırı yağlı biber atılmış tatsız bir pilav...
Sanki sadece baharattan yapılmış gibi tadı olan köfte...
Bir de Kristal Kola Tesisleri'nde okunup üflenerek üretilmiş Chat isimli, içtikten sonra mideni ne hale getireceği belirsiz bir meyve suyu...
CHP sandık başı görevlilerinin mideleri ekşimiş.
CHP'lilerin yapacakları görevlerle ilgili seçimden sadece bir hafta önce Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Derslikler Grubu'nda bir araya geldiğini düşündüğünüzde, adamın mide ağrısından bildiklerini de unuttuğunu tahmin edebilirsiniz.
MHP teşkilatının da özellikle soğuk su ve uyanık tutacak çikolata gibi yiyecekler getirme konusunda AKP ile başa baş olduğunu duydum.
Gurme yaklaşımıyla bir seçim değerlendirmesi oldu bu yazı.
Sadece seçim menüleri bile, seçimi "ciddi" ve "hedef koyan" bir mekanizmanın kazanmasının tesadüf olmadığını gösteriyor.
Buna bir de iktidarın gücü eklenince, muhalefete gargara yapmak kalıyor...
CHP İl Başkanlığı'na atanan Kemal Karataş'a da, bu Otogargara tiyatrosunda rolleri yeniden belirlemek gibi sahne görevi kalıyor.
Şimdi kalkıp "Balçova'da başarımızı yükselttik", "Bu yerel yönetimlerin başarısıdır" açıklaması yapar CHP'nin bazı köftehorları.
Yapsınlar bakalım.
Uzun zaman oldu ki bu köşede size seslenmedik.
Açıkçası canım da istemedi.
Gazeteye yazmak buza yazmaktan daha anlamsız.
Hatta bazen gereksiz.
Halk tercihini yaptı, iktidar partisini yeniden başımıza getirdi.
Bundan sonra kimsenin şikayete hakkı yok; hem de uzun bir süre...
Memur toplu sözleşme masasında elini masaya falan vurmasın.
İşçi haklarını ararken abartmasın.
Çiftçi, kuraklık nedeniyle malı tarlada kurudu diye feryat figan etmesin.
Öğrenci de öyle alanlara falan çıkıp "Özerk demokratik üniversite" muhabbeti çevirmesin.
Bu iktidarın yaptığı her şey, attığı her adım artık Türkiye'nin genel kabulü olacaktır.
Demek ki adamların gerçekten halkın gönlünde taht kuran ve hayatı kolaylaştıran icraatlarını görmemişiz.
Ne güzel bir iktidar dönemiymiş.
Farkına bile varamamışız.
İşsizlik artmamış, açlık ve yoksulluk sınırları alarm vermemiş, karşılıksız çekler ve protestolu senetler tavan yapmamış.
Ben ve benim gibiler kıçımızdan uydurmuşuz bütün olumsuzlukları.
Bu rahat yaşayan halka haksızlık etmişiz
Hayırlı olsun, hayatta başarılar demekten başka ne diyelim.
***
Türkiye seçim günü, Temmuz sıcağında, Balçova sandıklarının başı çok kalabalıktı tabii ki.
AKP 1.5 saat arayla sandık başı görevlilerine buz gibi soğuk sularını taşımaktan çekinmedi.
CHP'lilere sabah kahvaltısında abdest suyu kıvamındaki sudan sonra, tek kez öğlen olmak üzere "soğuk" su gelmiş.
Kahvaltıdan öğle yemeğine ve akşam yemeğine kadar her öğün; sandık başındaki adamına verdiği değerin yansımasıydı.
Bunu ben değil görevli olanlar söylüyor.
CHP Balçova ilçesinin sandık başındaki adamlarına reva gördüğü sabah kahvaltısı; ucuz şişe domatesi, küçük hıyar, arasına peynir demeye bin şahit isteyen beyaz bir "şey"di.
Güze!..
Peki ya öğle yemeği?
AKP'li görevli yemeğini yedikten çok sonra, dikkati dağılmasın diye partisince gönderilen tatlı torbasındaki kek ve çikolatasını yerken gelmiş CHP'lilerin öğle yemeği.
Yoğurt varmış, bir beş sene daha muhalefette uyumaya çoktan hazır olmak bu olsa gerek.
Yazık, partiyi ne hale getirdiniz...
Üzerine aşırı yağlı biber atılmış tatsız bir pilav...
Sanki sadece baharattan yapılmış gibi tadı olan köfte...
Bir de Kristal Kola Tesisleri'nde okunup üflenerek üretilmiş Chat isimli, içtikten sonra mideni ne hale getireceği belirsiz bir meyve suyu...
CHP sandık başı görevlilerinin mideleri ekşimiş.
CHP'lilerin yapacakları görevlerle ilgili seçimden sadece bir hafta önce Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Derslikler Grubu'nda bir araya geldiğini düşündüğünüzde, adamın mide ağrısından bildiklerini de unuttuğunu tahmin edebilirsiniz.
MHP teşkilatının da özellikle soğuk su ve uyanık tutacak çikolata gibi yiyecekler getirme konusunda AKP ile başa baş olduğunu duydum.
Gurme yaklaşımıyla bir seçim değerlendirmesi oldu bu yazı.
Sadece seçim menüleri bile, seçimi "ciddi" ve "hedef koyan" bir mekanizmanın kazanmasının tesadüf olmadığını gösteriyor.
Buna bir de iktidarın gücü eklenince, muhalefete gargara yapmak kalıyor...
CHP İl Başkanlığı'na atanan Kemal Karataş'a da, bu Otogargara tiyatrosunda rolleri yeniden belirlemek gibi sahne görevi kalıyor.
Şimdi kalkıp "Balçova'da başarımızı yükselttik", "Bu yerel yönetimlerin başarısıdır" açıklaması yapar CHP'nin bazı köftehorları.
Yapsınlar bakalım.
2015-11-07 00:00:00
Hisarönü'nün güler yüzlü kumaşçısı: Cavit Kalankan
Hisarönü'nün unutulmaz kumaşçısı
Cavit Kalankan, bir dönem İzmir sosyetesinin uğrak yeri Cavit Tuhafiye'nin kepengini 1963 yılında açmış. 1928 yılında İzmir'de doğan, çocukluğ... Devamı
2015-10-24 00:00:00
Kemeraltı gibi renkli ve hareketli bir İzmirli: Şencan Fotocan
Yıl 1941. Kemeraltı'nda sayıları bir elin parmaklarını geçmeyecek fotoğrafçılardan biri olan Foto Can'ın önünde çekilmiş siyah beyaz bir fotoğraf. Askılı şortu, kısa beyaz çorapl... Devamı
2011-12-05 00:00:00
Türkçe'yi ve Nazım'ı çok seven Rus Türkolog
Milliyet Gazetesi’nin 19.08.1965 tarihli sayısından “İzmir, Özel” mahreciyle yayınlanmış bir bir haber...
”Fuar yarın açılıyor: Bu yılki fuarın parolası : Dünyada bar... Devamı
2008-09-30 00:00:00
Bir gazetecinin unutmaya kıyamadıkları
İzmir'de doğmuş, uzun süren meslek yaşamı boyunca önüne gelen tüm tekliflere karşın İzmir'den kopamamış bir meslek büyüğümüz, gazeteci Haluk Cansın ile söyleştik...
Hal... Devamı
