CHP içinde İrlandalılar
Yazar: Fevzi Yılmaz
Urla Belediye Başkanı Selçuk Karaosmanoğlu, bilindiği gibi geçtiğimiz hafta içerisinde gözaltına alınmıştı. Urla Kaymakamı'nın yazısı üzerine Urla Belediye Meclis Üyeleri toplanarak, başkanlığa vekalet edecek ismi belirlediler.
Yapılan oylama sonucu; bu isim Anavatan Partili Bülent Nart oldu.
Oysa Selçuk Karaosmanoğlu, CHP'li bir belediye başkanıdır.
Bize söylenen, CHP'nin adayı alınan grup kararına göre, Ahmet Tiryaki'dir.
Ancak gerçek olan bu değildir.
Ahmet Tiryaki'nin aday gösterilmesi, CHP Grubu'nun değil, CHP İlçe Yönetim Kurulu'nun kararıdır. CHP Urla Yönetim Kurulu böyle bir karar alarak, defterine bunu yazması, kararın kimin tarafından yönlendirildiği de ortadadır.
Sayın Bülent Baratalı'nın Urla CHP İlçe Yönetimi üzerindeki etkisi tartışılmaz.
Ancak Sayın Bülent Baratalı'nın "Gelmesini ben istememiştim" sözleri ile Selçuk Karaosmanoğlu, İzmir Büyükşehir Başkanı Aziz Kocaoğlu, hatta CHP Genel Sekreter Yardımcısı Oğuz Oyan'a bakışı bellidir.
Bu bakışa kendisiyle bizzat görüştüğüm CHP Urla İlçe Başkanı Bünyamin Öğünç de şu sözleriyle doğrulamaktadır: "Zaten Karaosmanoğlu'nun partiye geçiş sürecinde, kimse bize fikrimizi bile sormadı, her şeyi kendi başlarına yaptılar."
Yalnız gözardı edilen bir gerçek vardır.
İlçe Yönetim Kurulu üyelerinin böyle bir aday belirlemede sorumlulukları yoktur.
Sorumluluk gruba katılan meclis üyelerinindir. Oysa meclis üyelerinin önüne Bülent Baratalı'nın dayatması sonrası böyle bir sonuç çıkmıştır.
ANAP'lı bir üye CHP'li bir yönetimin olduğu yerde başkan vekili olmuştur.
Bu CHP adına üzüntü verici bir durumdur.
Bu işten en çok mutlu olanda AKP Urla İlçe Başkanı Latif Özkan olmuştur.
Çünkü AKP İlçe Başkanı Özkan, "ANAP'tan seçilmiş Karaosmanoğlu, yerine de ANAP'lı bir vekil olmalıdır" sözleriyle Bülent Nart'a desteğini açık açık ifade etmiştir.
İki meclis üyesi bulunan ANAP, AKP'nin de desteğiyle adayını vekil yapmıştır.
Bu sonuç Latif Özkan'ı Urla'da (kahraman!) yapmıştır.
Burada parti içinde ki 'İçimizdeki İrlandalılar kim?' sorusuna en güzel yanıtta; dayatmacı zihniyetle sekiz CHP meclis üyesini yok sayarak, ilçe yönetim kurulunda karar aldırarak aday tespit ettiren zihniyettir.
Konak'taki İrlandalılar
Konak CHP İlçe örgütünün seçim sonrası hazırladığı raporunu okudum.
Çok ilginç saptalar var.
Bir rapor, 'nasıl bu kadar başarısız olabiliriz?' sorusuna net yanıtlar veriyor.
Seçimler öncesi Konak İlçe 11 kişilik seçim komisyonu oluşturuyor.
Kimler var; Mustafa Uğuş, Nimet Haytabay, Aytekin Tunus, Feridun Gökhan, Atilla Özgün, Hüsnü Oral ve Tacettin BAYIR.
Bu komisyon üyelerine meclis üyeleri, Uğur Yelekli, Murat Öncel ve İl Genel Meclisi Üyesi M. Esat Aslan'da katılım göstererek, bu sayı 13 kişiye ulaşıyor.
Bu komisyon seçim süresince yapılacak çalışmaları belirliyor.
Buraya kadar her şey güzel, belki de yapılması gereken yöntem bu.
Ancak bir bölüm var ki; evlere şenlik. 'olumlu olmasını beklediğimiz tepkiler'
Çalışmalara Tacettin Bayır'ın katılmadığı ilk maddede isim vermeden açıklanıyor.
Birkaç ismin dışında meclis üyelerinin çalışmalara katılmadığı ifade ediliyor.
En dikkat çeken isim ise, seçim komisyonun da görev alan Uğur Yelekli.
Raporun en ilginç maddelerinden biri 6. madde. 'Belediye Başkanı (Muzaffer Tunçağ) ve ekibi ile birlikte programladığı halde seçim bölgesinde, seçim çalışmaları yeterince yapılamamıştır.'
Yedinci madde de ise yapılan saptama şöyle; 'çalışma programında adı yazılı milletvekili adayları seçim çalışmalarına belirtilen gün ve saatte katılmamışlardır' 9.10 ve 11. sıra adayları bunun dışında tutuluyor.
Sekiz ve dokuzuncu maddelerde ki suçlama ise, CHP İl Örgütü ve İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne.
Söylenen; İl yönetiminin yeterli program üretemediği, Konak ilçenin seçim çalışmalarının yeterince önemsenmediği, Büyükşehir'in ise; yeterince seçim çalışmalarına destek olmadığı.
Sonuç bölümünde yapılan saptamalar 'CHP içindeki İrlandalılara' en güzel yanıt.
İşte birkaç örnek, İl ve İlçe belediye başkanları, il genel ve meclis üyeleri, Konak ilçe seçim çalışmalarına yeterli desteği, katkıyı koymadıkları görülmüştür.
Diğer bir saptama, 'milletvekillerinden 1 7 sıraya kadar olan adaylar seçim için yeterli çabayı göstermemiş, çalışma yöntemi üretmemiş, gerekli koşulların hazırlanmasına katkı koymamışlardır.
Son madde ise tam bir CHP'nin neden bu hale düştüğünün en güzel ifadesidir, Seçim çalışmaları süreci içinde partililerin bir birlerine ve yurttaşlara karşı sevgi, saygı, hoşgörü ve güven içersinde olmadıkları görülmüştür.
Bu raporun içeriğinde yazılan diğer maddeleri yazmaya gerek yok sanırım.
Zaten yazmaktan yana değilim.
Diğer maddeleri de yazıp bende İrlandalı olmak istemiyorum.