Göle MAYA Çalmak! 2007-07-08 00:00:00
Göle MAYA Çalmak!
Yazar: Agah Agamemnon
Basın...
Televizyonlar, gazeteler, dergiler...
Yazarlar, çizerler, yorumcular, programcılar...
Türkiye'nin fikir hayatına yön veren, tamamen paraya dayanan bir mekanizma.
Dolayısıyla parayı verenin düdüğü çaldığı ya da para sahibinin borazanı olan bir yapı.
Hepsi mi böyle, tabii ki değil.
Artık öyle bir medya düzeni var ki, kişilikler sulanmış, ilişkiler bulanmış.
Kimin eli kimin cebinde; kimin kalemi kimin köşesinde; kimin banka hesabı kimin parasını bekliyor; belli değil.
Hoca Nasreddin'in göle MAYA çalma hikayesinde olduğu gibi; bu pis çarkın dişlilerine çomak sokan alternatif gazeteler, internet siteleri var.
Göle MAYA çalmaktan farksız yaptıkları ama (belki tutar) diye umut etmek de bu işin tek tutamağı.
İzmir'e Yakın Plan göle MAYA çalıyor.
Fevzi Yılmaz, bir Nasreddin Hoca.
Macit Sefiloğlu ise, İzmir basın sektöründe kendilerini şimdilik "gölün sahibi" sananları çerez gibi yiyecek Ordinaryüs Nasreddin!
Ha keza 5. Onur Yılını geride bırakan Kent-Yaşam internet sitesi...
Her biri çağdaş Nasreddin Hocalar.
Her devrin adamı olmayan, her gücün yanında durarak hayatını idame ettirmeyen, kendi yörüngesi ve bir hayat bakışı olan bu insanlarla, Agah Agamemnon olarak aynı göle MAYA çalmak ayrı bir keyif.
Kimi MAYAsı bozuklara inat!
***
İki haftadır kıymık temizlemekle meşgul olanlar varmış meğer.
Macit Sefiloğlu ve Agah Agamemnon'un EXPO ile ilgili yazıları çok rahatsız etmiş bunları.
En sonunda ağızlarına da vurmuş, MAYAsıl acıları.
Ne diyorduk EXPO'da "Herkes için sağlık..."
Bunlara Allah akıl sağlığı versin.
İzmir'i de bu gibilerinin kişisel hırslardan korusun.
İzmir adına ekranlarda iyi fikirler dile getirenlerin, ekran dışında ve çevresindekiler tarafından algılamaları nasıldır acaba?
Alman Komutanı kılıklı vardı ya hani.
Ekranda "300 satışlı" dediği gazeteyi aşağılayıp durdu.
300 satışlı gazetenin etkisi ne de uzun süreliymiş
(EXPO ile ilgili söylediklerimizi "kıytırık" köşe yazarları anlamıyor) dedi.
Doğru, ahlak da mutlaka bir yerde satılıyordur; satın alırlar, mesleğin en ahlaklı temsilcisi olurlar.
Faturayı kendileri mi öder bilmem!
Varsın bunlar bize "kıytırık", "bir baltaya sap olamamış" desin ...
Onur duyarız. Ne gerek vardı o sohbetlerinde dönüp dolaşıp hep kıytırıkları konuşmaya.
Başta demiştik ya göle MAYA çalıyoruz diye.
İşte sözünü ettiğimiz adamlar; bu "kıytırık" gazetenin "kıytırık" yazarlarını kötüleyerek; İzmir'in önemli bazı isimlerine "ip atıyorlar"
(Çekin şu Fevzi Yılmaz'ın ipini), (Sallandırın Yakın Plan'ı) diye...
Başkan sıfatlı önemli şahısları, (bu gazetede ilanınızın işi ne) diye soruyorlar.
Bu tip linçlere, daha önce "Osman Aga" da girişmek istemişti.
Şimdi TMSF Başkanı'ndan Göztepe'yi kurtarmasını umut eden ve AK Partili "Taha" abisine katkısı nedeniyle teşekkür eden Osman Aga.
Yapabildi mi?
(sap döner keser döner) olmasın sakın.
Bundan sonraki mesele
Nasreddinlerin CELLADI olmak ya da olmama tercihinde.
Hepinize iyi haftalar...
Televizyonlar, gazeteler, dergiler...
Yazarlar, çizerler, yorumcular, programcılar...
Türkiye'nin fikir hayatına yön veren, tamamen paraya dayanan bir mekanizma.
Dolayısıyla parayı verenin düdüğü çaldığı ya da para sahibinin borazanı olan bir yapı.
Hepsi mi böyle, tabii ki değil.
Artık öyle bir medya düzeni var ki, kişilikler sulanmış, ilişkiler bulanmış.
Kimin eli kimin cebinde; kimin kalemi kimin köşesinde; kimin banka hesabı kimin parasını bekliyor; belli değil.
Hoca Nasreddin'in göle MAYA çalma hikayesinde olduğu gibi; bu pis çarkın dişlilerine çomak sokan alternatif gazeteler, internet siteleri var.
Göle MAYA çalmaktan farksız yaptıkları ama (belki tutar) diye umut etmek de bu işin tek tutamağı.
İzmir'e Yakın Plan göle MAYA çalıyor.
Fevzi Yılmaz, bir Nasreddin Hoca.
Macit Sefiloğlu ise, İzmir basın sektöründe kendilerini şimdilik "gölün sahibi" sananları çerez gibi yiyecek Ordinaryüs Nasreddin!
Ha keza 5. Onur Yılını geride bırakan Kent-Yaşam internet sitesi...
Her biri çağdaş Nasreddin Hocalar.
Her devrin adamı olmayan, her gücün yanında durarak hayatını idame ettirmeyen, kendi yörüngesi ve bir hayat bakışı olan bu insanlarla, Agah Agamemnon olarak aynı göle MAYA çalmak ayrı bir keyif.
Kimi MAYAsı bozuklara inat!
***
İki haftadır kıymık temizlemekle meşgul olanlar varmış meğer.
Macit Sefiloğlu ve Agah Agamemnon'un EXPO ile ilgili yazıları çok rahatsız etmiş bunları.
En sonunda ağızlarına da vurmuş, MAYAsıl acıları.
Ne diyorduk EXPO'da "Herkes için sağlık..."
Bunlara Allah akıl sağlığı versin.
İzmir'i de bu gibilerinin kişisel hırslardan korusun.
İzmir adına ekranlarda iyi fikirler dile getirenlerin, ekran dışında ve çevresindekiler tarafından algılamaları nasıldır acaba?
Alman Komutanı kılıklı vardı ya hani.
Ekranda "300 satışlı" dediği gazeteyi aşağılayıp durdu.
300 satışlı gazetenin etkisi ne de uzun süreliymiş
(EXPO ile ilgili söylediklerimizi "kıytırık" köşe yazarları anlamıyor) dedi.
Doğru, ahlak da mutlaka bir yerde satılıyordur; satın alırlar, mesleğin en ahlaklı temsilcisi olurlar.
Faturayı kendileri mi öder bilmem!
Varsın bunlar bize "kıytırık", "bir baltaya sap olamamış" desin ...
Onur duyarız. Ne gerek vardı o sohbetlerinde dönüp dolaşıp hep kıytırıkları konuşmaya.
Başta demiştik ya göle MAYA çalıyoruz diye.
İşte sözünü ettiğimiz adamlar; bu "kıytırık" gazetenin "kıytırık" yazarlarını kötüleyerek; İzmir'in önemli bazı isimlerine "ip atıyorlar"
(Çekin şu Fevzi Yılmaz'ın ipini), (Sallandırın Yakın Plan'ı) diye...
Başkan sıfatlı önemli şahısları, (bu gazetede ilanınızın işi ne) diye soruyorlar.
Bu tip linçlere, daha önce "Osman Aga" da girişmek istemişti.
Şimdi TMSF Başkanı'ndan Göztepe'yi kurtarmasını umut eden ve AK Partili "Taha" abisine katkısı nedeniyle teşekkür eden Osman Aga.
Yapabildi mi?
(sap döner keser döner) olmasın sakın.
Bundan sonraki mesele
Nasreddinlerin CELLADI olmak ya da olmama tercihinde.
Hepinize iyi haftalar...
2015-11-07 00:00:00
Hisarönü'nün güler yüzlü kumaşçısı: Cavit Kalankan
Hisarönü'nün unutulmaz kumaşçısı
Cavit Kalankan, bir dönem İzmir sosyetesinin uğrak yeri Cavit Tuhafiye'nin kepengini 1963 yılında açmış. 1928 yılında İzmir'de doğan, çocukluğ... Devamı
2015-10-24 00:00:00
Kemeraltı gibi renkli ve hareketli bir İzmirli: Şencan Fotocan
Yıl 1941. Kemeraltı'nda sayıları bir elin parmaklarını geçmeyecek fotoğrafçılardan biri olan Foto Can'ın önünde çekilmiş siyah beyaz bir fotoğraf. Askılı şortu, kısa beyaz çorapl... Devamı
2011-12-05 00:00:00
Türkçe'yi ve Nazım'ı çok seven Rus Türkolog
Milliyet Gazetesi’nin 19.08.1965 tarihli sayısından “İzmir, Özel” mahreciyle yayınlanmış bir bir haber...
”Fuar yarın açılıyor: Bu yılki fuarın parolası : Dünyada bar... Devamı
2008-09-30 00:00:00
Bir gazetecinin unutmaya kıyamadıkları
İzmir'de doğmuş, uzun süren meslek yaşamı boyunca önüne gelen tüm tekliflere karşın İzmir'den kopamamış bir meslek büyüğümüz, gazeteci Haluk Cansın ile söyleştik...
Hal... Devamı
