Umarım yanılırım
Yazar: Fevzi Yılmaz
Gözlemlerim umarım beni yanıltır.
Neden mi?
'Ampulü söndür tatile öyle çık' diyenler azaldı gibi bir his var içimde.
Sahillere gidenlerin birçoğunun, oy kullanmak için İzmir'e dönme niyetleri yok gibi.
Cumhuriyet mitinglerinin yapıldığı günlerde "Türkiye laiktir, laik kalacak" diyenler yavaş yavaş enteresan bahaneler bulmaya başladılar.
"Ampüle püf de" diyenler azalıyor.
Mitinglerde "Türkiye laiktir, laik kalacak..." diyerek haykıranların bas bariton gümbür gümbür seslerinin yerini, tiz cılız cılız "laik kalacak" şekline dönüştüğünü düşünüyorum.
Önceleri nereye gitsem konu hep, cumhuriyet ve ilkelerini korumak olurdu.
Kimi görsem konu döner dolaşır, "Cumhuriyetin korunmasına, birlik beraberlik" tartışmasına gelirdi.
Ne yazık şimdi "Cumhuriyet" diye başlayıp, sohbetlerde uzun uzun "laikliğin korunması" anlatılmıyor..
Şimdi kimse milletvekilli adaylarına, "Cumhuriyetin durumunu" sormuyor.
Kahvelerde okey masasından kafasını kaldırmadan lütfen el uzatanlara "Türkiye'ye sahip çık." diye konuşan adayları, dinleyen yok.
Hesaplarıma göre bir milyondan fazla kişi, seçim öncesi tatil yerlerinde olacaklar.
Ancak 22 Temmuzda kentlere dönecekler mi?
"Bu halktan bir şey olmaz" diyenlerde artıyor.
Benim de kafama takılıyor.
Hele Cumhuriyet ilkelerine en çok sahip çıkması gereken CHP'de yaşananları görünce,
kafam daha kötü karışıyor.
"Seçim gününe kadar düzelir" diye düşünüyorum.
Ayak diretmeleri gördükten allak bullak oluyorum, kafam iyice karışıyor..
Düşünüyorum.
“CHP'nin iktidar heyecanı sabun köpüğü gibi mi?"
80 öncesi "Tek yol devrim" diyenler, bu tavırlarıyla, adam kullanmaya, nasıl olsa seçilirim düşüncesine mi kapıldılar.
Cumhuriyet mitinglerinde koparılan çığlıklar birkaç hafta sonra yerini umursamazlığa bırakmıyor mu?
Yanılıyor muyum?
Hadi sahildekiler denizin rehavetinden böyle diyelim..
Ya Ä°zmir'dekiler.
Üç ilçe'nin belediye başkanı CHP'ye geçmek istiyor.
İlçelerinde bireysel oyları neredeyse yüzde 60.
Gerçek partili gibi davranan Aziz Kocaoğlu, gerekli girişimleri yaparak, hatta Deniz Baykal'ın olurunu alarak partiye geçişleri sağlıyor.
ANAP'lı belediye başkanları; “AKP ve CHP ikileminde desteğimiz CHP" diyor.
Sonra, birileri çıkıyor ayak diretiyor.
Neymiş; seçimden sonra geçiş olmalıymış.
Yanarım 8.sıra, 9.sıra CHP adayları Rifat Nalbantoğlu'na, Fahrettin Demir'e.
Fedakarca çalışmalarına yanarım.
CHP'ye geçecek belediye başkanlarının desteğiyle onların meclis yolu neredeyse açılmış, ama bahaneler sıralanıyor.
Bahane üretenlerde Cumhuriyet adına bir işe yaramadıkları gibi,
"Bu CHP adam olmaz... Oy versek de, bir ÅŸey olmaz..."
Diye düşünenlerin sayısının artmasına çanak tutuyorlar.
Be adamlar, hadi destek olmadınız, köstek olmayın bari.
Siz göremeyecek kadar kör olabilirsiniz,
Ama AKP'nin kurduğu tuzak, sizin sayenizde işe yarıyor.
Bence sahildekilere “Ampulü söndür sonra tatile çık" demeden önce, parti içinde ki kör gözlülerin ikna edilmesi lazım.
Yoksa zor, “lambaya püf müf" diyemezsiniz.
Gözlemlerim beni korkutuyor açıkçası.
Umarım yanılırım.
Yanılmak istiyorum zaten.
Nenden mi?
Cumhuriyet coşkusu, demokrasi şöleni sürmeli, 23 Temmuz günü her şey yitirilmeden.