İnsanın sevgiyi, bilgiyi , paylaşmayı öğrenmesi için ne çok olanak var. İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin abla - ağabey - kardeş projesi böyle bir olanak sunuyor işte.

Kavaklıdere Köyü Saliha Hüseyin Özyavuz İlköğretim Okulu'nda okuyan yedinci sınıf öğrencisi Nilüfer Çelin de aynı şeyi söylüyor. Açık Öğretim Fakültesi'nde okuyan ve projeye katılan gönüllülerden 20 yaşındaki Gizem Gör de "Biz bu projede yer almakla paylaşmayı öğrendik." diyor.

Tolga Tokgöz (19), Dokuz Eylül Üniversitesi İşletme Fakültesi'nde öğrenci. Düşüncelerini, "Benim bir ağabeyim var. Ağabeyimle oturup ders çalışmayı, daha farklı paylaşımlar içinde olmayı isterdim. Ama olmadı. Bu güzel duyguyu şimdi ben bu projede, Kavaklıdere'deki kardeşlerimle yaşıyorum ve çok mutluyum." diyerek dile getiriyor.

İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin büyük bir sosyal sorumluluk projesi olarak başlattığı ve tüm Türkiye'ye örnek "abla - ağabey - kardeş projesi"ne katılan gençler, onların kardeşleri, iki tarafın anne babaları büyük bir aile olarak Kültürpark'da düzenlenen etkinlikte bir araya geldi geçtiğimiz hafta. Bayramda tüm aile bireyleriyle bir araya gelen insanların coşkusu, sevinci vardı yüzlerinde. Çocuklar bayramlıklarını giymiş gibi cıvıl cıvıl, ellerinde balonlar, oradan oraya koşturuyorlardı.

Ablasıyla haftada bir gün çalışmasının bile yaşamını "inanılmaz değiştirdiğini" söyleyen bir öğrenci, "Ablam olmadan önce sınıfta elimi bile kaldırmaya cesaretim yoktu. Suskun, sessiz bir öğrenciydim. Bu yıl ise takdir alıyorum. Daha ne isterim. Ne zaman telefon etsem, ablamla konuşup dertleşiyorum. Benim kendime güvenmemi sağladı" diyor. "Ablamı çok seviyorum, o da beni çok seviyor. O benim sadece hafta sonu ablam değil" diye ekliyor.

Onlar haftada bir gün bir araya gelse de küçük kardeşimizin söylediği gibi "sadece hafta sonu ablası-ağabeyi " değiller. Eğitmen gençlerin aldığı ergenlik davranışları, öke ve şiddet yönetimi, ergenlik dönemi sorunları, iletişim, eleştirel olma, çoklu zeka ve farklı öğrenme teknikleri konularındaki seminerler tam da gelişme çağındaki çocuklar için harika bir rehberlik eğitimi sağlıyor. Aralarındaki duygusal bağ, projenin başarısı için de çok önemli.

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu,"Bu projeye destek verin, herkese anlatın, projeyi hep birlikte daha da güçlendirelim. Kardeş olanlar, gönüllü abla ağabeyleri sayesinde okulda, sosyal ilişkilerinde, sporda başarılı oluyorlar ve kötü alışkanlığa sahip olmuyorlar. Birbirlerini seviyorlar, dayanışmayı öğreniyorlar, paylaşmayı öğreniyorlar ve ülkemizin temel taşı olmak üzere yola çıkıyorlar" diyor.

Her iki taraf için de çok güzel olanaklar sunan bu projede 404 kardeş, 808 abla abi görev alıyor. Abla ağabeylerin içinde belediyeden burs alan üniversite öğrencileri var, Gizem Gör gibi burs almadığı halde gönüllü katılan öğrenciler var. Kimi arkadaşlarının "Kızım boşver, hafta sonu çekilir mi o köy yolları?" demesine karşın aldırmadan, kardeşlerinin evlerine koşuyorlar hepsi.

Bu yıl Bornova ve Buca'da pilot olarak başlayan uygulama, önümüzdeki yıl tül ilçelere yayılacak. Proje yazın da sürdürülüyor ki, bu çocukların iletişiminin kopmaması, boş zamanda öğrenilenlerin unutulması için çok çok önemli.

Abla - ağabey - kardeş projesi bir iğne oyası gibi, emeği yoğun, ilmek ilmek işlenen, ama sonucu harika bir proje. Bu zincirin büyüklüğünü, iç içeliğini düşününce insan heyecanlanıyor. Başkan Kocaoğlu'nun dediği gibi bu projeyi herkese anlatmalı, boşta gezen, can sıkıntısından abuk subuk işlere saran, tüm gençleri "ilgiyi, bilgiyi, sevgiyi paylaşacakları" bu projeye katmalı.

Bu içtenliğe, dayanışmaya, birlikteliğe şu sıralar hepimizin çok ihtiyacı var.