Demokratik hakkı kullanma
Yazar: Erdal Ä°zgi
Aslında bu site ve verilen köşe okurların, bilgiyi ve haberi ortak paylaşanların.
Hiç kimsenin burada "ben" deme hakkı yok, çünkü herkes "benötesi" konumunda.
Sitenin kurucuları ve emekçileri Saadet Erciyas ve Hüseyin Erciyas bile.
Kent-Yaşam'ın tüm tiryakilerinden ve emekçilerinden özür dileyerek
Yazımı "demokratik hak kullanma" diye başlayıp, biraz kendime kullanacağım.
***
Uzun yıllar gazetecilik yaşamından sonra siyasete girerek İzmir'e hizmet
verme onuru ve gururunu yaşadık.
Hemşerilerimize verdiğimiz söz üzerine "bir dönem" dedik ve noktaladık.
Aradan geçen zamanda politikanın "p" sine bakmadık.
Ama öyle bir döneme geldik ki, biraz istemli ama çoğunluğu zorunlu yeniden
Başlamak zorunda kaldık.
***
22 Temmuz 2007'de yapılacak genel seçimler için aday adaylığına başvurduk.
Yaşı 30 ve üzerinde olan herkes gibi "Demokratik Hakkımızı" kullanmak istedik.
Gönül isterdi ki; seçilmeyi sağlayacak 25 yaş Yüksek Seçim Kurulu tarafından kabul edilse kafaları dinç ve ufuklu, yüreği heyecanlı ve korkusuz, düşünceleri sonsuz gençler yarışa girseydi.
Ama olmadı. Başka bir bahara kaldı.
Siyasi kaderin cilvesi midir bilinmez yine nüfus kağıdı yarım asırlık ve çevresindekilere kaldı.
***
Bu seçim farklı olacak.
Birleşmenin yarattığı sinerji ve getirdiği enerjinin patlaması görülecek.
Kararsızlardan söz edilmeyecek.
Adaylar vakit bulamayacak ama partiler kıyasıya kapışacak.
Sandıktan oy atılırken "kimdir, nedir" diye sorulmayacak.
Zarflar açılacak, oylar sayılacak ve belki tek partili, belki parçalı hükümet oluşacak.
***
Ama bir önemli görev var. İzmir ve İzmirli için.
Bu sağduyunun hassasiyeti, Kordonboyu'nda seller gibi akan, "Cumhuriyet, laiklik, Atatürkçülük" haykırışlarıyla tarih yazanların elinde.
Öyle bir seçmeliyiz ki, vekillerimizle genel yönetimin, hükümetin kentimize bakışını değiştirelim. Yine yatırımsız, ödeneksiz kaldık diye dövünmeyelim.
Seçildikten sonra Ankara'ya yerleşme yerine, Kemeraltı'nda, Karşıyaka'da, Kınık'ta, Beydağ'da dolaşalım. Sorunları görelim, çözümlerini üretelim.
Hepsi bizim elimizde.
Daha vakit var. İstersek neler yapamayız ki...