Adayların dayanağı
Yazar: Macit SefiloÄŸlu
AKP iktidarı "Dediğim dedik, çaldığım düdük" anlayışıyla operasyonlarını yaparken, ciddi bir engele takıldı. "Biz değiştik" anlayışını 5 yıldır kabul ettirmeye çalışan iktidar, Cumhurbaşkanı seçimlerinde "uzlaşma" kültüründen uzak bir hamle yapınca beklenmedik bir döneme girildi.
Cumhuriyet mitinglerinin ilkinin yapılacağı Ankara'ya öncesinde gözler dikkatli bakmadı. Bence, muhalefet bile mitingin bu denli kalabalık olacağını hesaplamamıştı. Ancak, sıkışan toplum Ankara'da patlayınca olanlar oldu.
Hemen girilen seçim sürecinde ise bazı hesaplar alt üst oldu. ANAP ile DYP'nin merkez sağda "paçayı kurtarma" operasyonu olumlu bitince, gözler merkez sola çevrildi.
Burada DSP adına ayak direten Rahşan Ecevit iki gün içinde ne olduysa birden CHP'nin önerilerine sıcak baktığını açıkladı.
Buradaki en temel yorum şu olmalı sanıyorum : "Rahşan Ecevit'i de mitingleri düzenleyenler ikna etti."
Şimdi bu tablo içinde önümüzdeki dönem parlamentoda bizi temsil edecek milletvekillerinin durumuna bakalım.
AKP'nin tabanında siyaset yapan ve "radikal" olan adayların listelere girmesi çok zor. Önümüzdeki dönem TBMM'de AKP'nin radikal unsurlarını daha temizleyerek geleceği düşünülmeli. Bu nedenle "Teşkilattan aday olma heveslisi" başörtülü kadınlar ve radikal erkek adayların durumu zor.
DYP ile ANAP bütünleşmesinden parlamentoya girecek isimler ise genel başkanların iki dudağı arasında. Yıldız isim arayışındaki DYP, örgütünden gelen ve kendisine ihanet etmemiş partilisini listelerde nasıl değerlendirecek. Bu merak konusu. İzmir örgütünde böyle sayısız isim var. Yıldırım Ulupınar, Ziya Nazlı, Necip Kalkan gibi adaylık düşünen isimler nereden listelere konulacak?
Nevval Sevindi'nin önünde mi arkasında mı.
Peki Erkan Mumcu bu listelere kimi koyacak. İzmir politikasını şu kısa sürede tanıyıp tanımadığı belli olmayan il başkanını mı. Grup kurarken kendisiyle birlikte hareket eden milletvekillerini mi. Bu iki parti listelerde yer alırken, hangi aday üste, hangisi alta konulacak. Peki o zaman yıllardır Anavatan Partisi'nde kalıp iğne ile kuyu kazan Hikmet Tekcan ne olacak.
Soldaki tablo
İzmir'de CHP ile DSP'nin kuracağı bir ittifak da listelerin nasıl oluşacağı konusunda kafaları karıştırmış durumda. Miting kahramanı kadınlarımız Nur Serter, Necla Arat gibi isimlerden İzmir'e transfer olacak kişi var mı?
Mevcut milletvekillerinden kaçı yeniden listede olacak. Hepsi olursa, yenilerine nasıl yer açılacak. Yeni isim konulmaz ise bundan sonra milletvekili olmak isteyenler CHP için yürekten çalışacaklar mı?
Bir de CHP'ye sürekli eleştiri getiren, hatta zaman zaman küfüre varan konuşmalar yapan, bazı bol paralı "meslek odası yöneticileri" seçim dönemi pompalamalarıyla listeye girebilecek mi?
TBMM'ye girme noktasında umudu olan siyasi partilerdeki durum biraz değil, çok fazla karışık görünüyor. Bu nedenle önümüzdeki günlerin hayli iç tartışmalara sahne olabileceğini söyleyebiliriz.
Ancak, bu sefer durum farklı. Partilerinde sıkıntı yaşayan aday adayları seslerini fazlaca yükseltemeyecekler.
Neden mi? Bunun nedeni çok açık. Eğer aday olamama noktasında aşırı gürültü yapan olursa, halktan "Kişisel beklentilerini bir kenara bırak" dayağı yiyebilirler.
Ancak, mevcut durum bizi karanlığa da sürükleyebilir. İstemediğimiz birçok ismi karşımızda aday olarak görebiliriz.
Genel seçim öncesi tablo işte böyle.