Gençler ve kadınlar...
Yazar: Konuk Yazar
Levent PİRİŞTİNA
Türk demokrasisinde gençler için yeni dönem başlamıştır.
Cumhuriyet, laiklik ve Atatürk ilkelerinin tartışıldığı bu ortamda, gençlerin inançlarıyla aktif politikada yer almaları ulusal sorumluluktur.
22 Temmuz seçimlerinde politika yolları açılan genç arkadaşlarımın en büyük destekçisi, kadınlar olacaktır.
Sol partilerin seçim öncesinde birleşmeleri, meydanlarda haykıran halkın isteğini yerine getireceği gibi inanılmaz bir sinerji ve heyecan yaratacaktır.
Türkiye'nin bugün içinde bulunduğu konum ve gelişmeler, bir dizi toplumsal ve ulusal sorumlulukları yüklemektedir.
Ülkemizin coğrafi haritada stratejik noktada bulunması dün olduğu gibi bugün ve yarınlar için dış politikamızda daha etkin, güçlü ve söz sahibi olmamızı gerekli kılarken, içte cumhuriyet rejiminin tartışılan ortamlara sürüklenmesi ve giderek konuların yoğunlaşması, herkesin özellikle gençlerin aktif şekilde siyasete girmelerini kaçınılmaz hale getirmiştir.
Dünya üzerinde birçok ülkeyi kıskandıracak genç nüfusa sahip ülkemizde, bu gerçek geçte olsa görülmüş ve son olarak TBMM'de yapılan anayasa değişikliği oylamasıyla seçilmesi yaşının 25'e indirilmesi, gençlere Türkiye'nin yönetiminde hak ettiği. beklediği etkin ve faal rol almalarını sağlamıştır .
Toplumsal gerginliklerin daha sık yaşanması, Atatürk devrimleri ve laiklik anlayışının tartışma ortamlarına çekilmek istenmesi, mevcut ekonomik düzenin halkımızın cep ve boğazını olumsuz etkilemesi bunların ötesinde Cumhuriyet'in tehlikeler karşısında bulunduğu en üst seviyeler tarafından dile getirilmesi, duyarlı her vatandaş gibi gençlerede daha ağır yükümlülükler getirmektedir.
Öne alınan seçimlerin Türkiye'de yönetim anlayışına yeni bir açılım ve farklılık getirmesi kaçınılmazdır. Özellikle sol partiler arasında birleşmelerin sağlanması, parçalanmaların önlenmesi, kararsız seçmenlerin sandığa çekilmesi ve seçilme hakkına sahip her kesimin bu milli görevi üslenmesini sağlamak, öncelikli hedef ve amaç olmalıdır.
Türkiye'de politik reformun öncüsü de seçilme yaşı 25 e indirilerek meclise girmelerinin önü açılan GENÇLER olmalıdır. Bugün ülkemizde, yurtiçi ve yurt dışında iyi eğitim almış, kendini dünyanın güncelleşen koşullarına ve durumuna göre çok iyi yetiştirmiş binlerce arkadaşım bulunmaktadır. Ve yürekten inanıyorum ki; yaşıt kardeşlerimin en büyük destekçisi KADINLAR olacaktır. Yani, annelerimiz, ablalarımız, halalarımız, teyzelerimiz, kız kardeşlerimiz ve eşlerimiz
Yine bu bağlamda, 22 Temmuz seçimlerinde "GENÇ VE KADIN" bütünleşmesinin gerçekleşeceğini düşünüyorum. Bunu seçim öncesi ve sırasında çok çarpıcı şekilde göreceğiz. "CUMHURİYETE SAHİP ÇIK" mitinglerine sahip çıkan ve ellerinde bayrak, yüreklerindeki inançla seslerini dünyaya duyuran kadın ve kadın kuruluşlarına bu nedenle benim ve bizlerin güvenleri sonsuz.
Sol partilerin birleşmesi konusunda hiçbir zaman umutsuzluğa ve karamsarlığa kapılmadım. Çünkü, halkımızın alanlarda haykırarak dile getirdiği, daha doğrusu emrettiği "birleşme, bütünleşme, işbirliği, güçbirliği "operasyonlarının gerçekleşmemesi, ortaya çıkacak sinerji ve yeni heyecanları görmemekle eşdeğerdir. Siyaset anlayışımızda bu nedenle bugünlerde her zamandan daha çok anlayış, sağduyu, karşılıklı görüşmelere ve gerekirse özverilere ihtiyaç duyulmaktadır. Bu anlayıştan uzak olanların ise başarıya ulaşamayacakları, ötesinde milyonlarca insanımızı hüsrana uğratacağı bir diğer gerçektir.
Türk siyaset tarihinde yeni bir dönem başlangıcı olarak gördüğümüz seçim öncesinde bizlere yönelik politik yolların açılması, olanakların sağlanması, parti kadrolarına alınmaları, listelere konulmalarına ilişkin net, içten mesajlar verilmesi, açıklamalarda bulunulması demokrasimizin bir başka güzelliği olacaktır. Zaten anayasadaki değişiklik bu amaçla yapılmamış mıdır. Ben, bunun aksi görüş ve uygulamanın olmayacağı, politikanın istenmeyen beğenilmeyen ve insanı soğutan yüzünün gösterilmeyeceğine inanıyorum.
Ülkesini seven, ulusal sorumluluk taşıyan her genç seçilme yaşının düzenlenmesiyle kendisine sunulan göreve karşı kayıtsız kalmamalıdır.