Don KiÅŸot BaÅŸkan
Yazar: Münir Koçarslan
Aziz Kocaoğlu, bir kaç gün önce Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın'la görüşürken, gazeteciler sormuş, "Ne olacak bu Alsancak'ın trafiği?" diye.
Kocaoğlu, demiş ki, "İnsanlara 'Buraya özel araçla gelme' diyebilmek için önce alternatif yaratacaksın. Binaları yıkıp yerlerine otopark yapamayız. Ama önce metroyu bitireceğiz. Rahat ulaşım imkanı sağlayacağız. Yeraltı otoparkı yapacağız. Sonra Alsancak'a özel araç girişini kısıtlamak için otopark ücretlerini süreye bağlayıp katlamalı tarife uygulayacağız. Caydırıcı önlemler alacağız".
Belli ki bu iş 2008'den önce olmaz...
***
Ancak başkanın seçim bile kaybettirecek bu planına aynen katılıyorum. Alsancak sakini olarak, hatta bir adım daha ileri gidiyorum. Sadece Alsancak'a değil, Konak'ın merkezine tümden araç girişinin yasaklanmasını, Trafikten Sorumlu Emniyet Müdür Yardımcısı Süleyman Oğuz'un dediği gibi bölgeye tramvay sistemi kurulmasını istiyorum.
Dedim ya bu iş cesaret ister, seçim kaybetmeyi göze almayı ister.
***
Dilerseniz sokağın sesine bir kulak verin.
Atıp tutmaya geldi mi, çoğumuz kentin gürültüsünden, sinir bozan trafiğinden, eksoz kirliliğinden, park yeri bulumamaktan dertliyiz.
Oysa yıllar önce devasa binaları dikmiş. Altlarına otoparklar kurulmamış. Üstelik bir kaç metre fazla inşaat yapma uğruna imar cinayeti işlenmiş. Caddeler, sokaklar daracık bırakılmış...
Babalar, dedeler ileriyi görmemiş.
Åžimdi ise yaÅŸananlar tam bir felaket...
***
Hoş, ileriyi görüp Barselona'ya, Paris'e koca koca bulvarlar, meydanlar açan Avrupalılar bile günümüzdeki otomobil yoğunluğu yüzünden artık çaresiz kalmış.
Bu nedenle, Avrupa'daki bir çok yerel yönetim 1992 yılında hazırlanan "Strasbourg Avrupa Kentsel Şartı"na imzayı basmış.
Demişler ki, "Özel otomobille yolculuğu azaltacağız. Kamu ve toplu taşımacılığı özendireceğiz. Kent merkezlerine yaya ve bisiklet yolları yapacağız. Güvenlik, asayiş için kaldırımları geniş tutacağız. Sokağa hayat vereceğiz. Kaldırımlarda ve kafelerin önlerinde aktiviteler düzenlenmesini özendireceğiz. Açık alanları kent mobilyalarıyla, yeşille, havuzla, heykelle, anıtla donatacağız".
***
Biliyor musunuz, bu sözleşmeye bizden hiç bir belediye imza atmamış.
Nasıl atsın ki adam? Dediğini yapmaya kalksa gerçi geleceği kurtarır ama seçimi kaybeder.
Tıpkı Aziz Kocaoğlu gibi...
Çünkü bu şehirde çoğu otomobil sahibi, kavgayı göze alıp kapısının önüne park eder.
Yaya yürüyemez.
Otobüse, vapura, metroya binmez...
Manzara bu...
Don Kişot gelip değiştirmeye kalksa, önce Don Kişot'luktan vazgeçer.