İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin "Cümbür cemaat" yaptığı Tayland gezisinde CHP Genel Merkezi'nin uyarılarının dikkate alınmaması sonucu ortaya çıkan tabloya son nokta koyulacak. CHP İzmir İl Disiplin Kurulu'nun "olayı geçiştirme" biçimindeki "uyarı" ile cezalandırmasi kararı Yüksek Disiplin Kurulu'na gitti. Ancak, Parti Genel Merkezi bir kez daha İzmir'den giden karara "şerh" koydu. CHP Genel Sekreteri Önder Sav, Yüksek Disiplin Kurulu'na 6 isimle ilgili olarak verilen cezanın uyarı değil "kınama" olması için itiraz etti.
Peki kim bu 6 isim. Neden diğer üyeler ile ilgili "uyarı" cezasının yeterli olduğu düşünüldü de, bu 6 üyenin cezası yeterli bulunmadı. Bu üyeler kimler diye merak ediyorsanız, Bilgin Erünal, Celal Yıldız, Kadir Yıldız, Vezir Aslan, Fahri Elmas ve Hamdi Yapıcı.
Kamuoyunda olay "Seks turu" biçiminde yorumlandığı da oldu. Bu yorumlar, büştü Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ile bazı isimleri çileden çıkardı. Yapılan turun EXPO 2015 için bir lobi çalışması olduğu vurgulansa da, gezinin "başarı"sı ise tartışılır hale geldi.
EXPO delegelerinin neredeyse hiçbirinin bulunmadığı Tayland turunda, Türk heyeti, Fetullah Gülen'in okullarının öğrencileri ile tanıtım yaptı. Bu durum AK Parti'den geziye katılan bir grup ismi de ciddi biçimde mutlu etti. Maalesef CHP'li üyelerin bazıları bu ayrıntının bile farkında olmadı. Türkiye'ye döndükten sonra milyarlarca liralık harcama ile yapılan geziden sadece Türkiye'ye haber olan gerçekliğin Fetullah Gülen'in okulunun ortaya koyduğu çaba anlaşılabildi. Öyle ki, Fetullah Gülen ile her çırpıda büyük tartışmalar yaşayan Cumhuriyet Gazetesi bile bu fotoğrafları yayınlarken, sonrasında herhangi bir yorum yapmamayı tercih etti.
Kurtaramadılar
Geziye katılımın sınırlandırılması için Genel Sekreter Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Prof. Dr. Oğuz Oyan'ı görevlendiren CHP Genel Merkezi ne yazık ki hiçbir uyarısının dinlenilmediğini gördü. Bu yetmezmiş gibi geziye katılmayacak üyelerin bazıları uçak bekletilerek evlerinden ısrarla telefonla aranıp, geziye katılmaları sağlandı. Bu çabayı gösterenler CHP Genel Merkezi'nin uyarılarını "faşistçe" müdahale olarak yorumlarken, Genel Başkan'a da verip veriştirdi.
CHP Genel Sekreteri Önder Sav, bu isimlerin gruptaki diğer isimlerle bir tutulmamasını Yüksek Disiplin Kurulu'ndan talep etti. Seçim öncesi diye CHP Genel Merkezi'nin böyle bir adımı atmayacağını düşünenler ise bu kez yanıldı. Geçmişte İl Disiplin Kurulu ile "ahlaki" olmayan ilişkilerle cezalarını ortadan kaldıranların var olduğunu hep anımsatmıştım. Ancak, bu kez yine bu yönde atılan bazı adımlar duvara tosladı.
Zaten bu isimlerin bazılarını yakın zamanda başka partilerde ceza almasalar bile görebilirsiniz. 10 Aralık Platformu adı altında arayış içinde olanlarla yakın isimler bunlar. Bu isimlerden 3'ü Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu'na ve Eski İl Başkanı Alaattin Yüksel'e yakın isimler. Bakalım, İzmir'deki hamleleri tutmayan bu isimler ne yapacak. Kınama cezası almaları halinde Büyükşehir'deki bazı komisyonlara giremeyecek bu isimlerin adımlarını merak ediyorum bende.
Mutlu'nun adaylığı
DSP'nin Nisan ayındaki seçimlerinde Dr. Rıfat Mutlu da aday. Yakından tanıdığım bir isim Dr. Mutlu. Kendisi daha önce de DSP'de aynı koltukta başarı ile görev yaptı. Partisini geliştirme adına ciddi adımlar atmıştı. Şimdi DSP yol ayrımında. Ya Mustafa Sarıgül gibi isimlerle büyüyecekler ya da Rıfat Mutlu gibi isimlerle.
Tercihlerini hangi kriter üzerine kuracaklarını bilemediğim DSP delegesinin de kafası benim gibi karışık olabilir. Ancak, Rıfat Mutlu'nun kişiliği ve iletişim becerisiyle İzmir'de etkin bir isim olduğunu görmemek hayli yanlış olur.
Zarar mı etmiş !
İzmir'de milletvekillerinin yetersizliğinden ve değişmesi gerektiğinden, daha birçok alana kadar eksiklerini "en iyi tespit eden" İzmir Ticaret Odası Başkanı Ekrem Demirtaş'ın başında olduğu rakı ve şarap yatırımlarının neler yaptığı genel kurulda ortaya çıktı.. 430 İzmirli'nin ortaklığında kurulan Elda A.Ş'nin üretim ve pazarlama olarak iki ayrı şirketi toplam 10 trilyon lira zarar etmiş. Oğlu Egemen Demirtaş'ın tepe yöneticisi olduğu şirketin sermaye artırımı kararı alınmış. Tabi bu durum ortakları yakından ilgilendiriyor; (sana ne) diyebilirsiniz.
Bizimle ilgili olan bölümü, zaman zaman verilen demeçlerdeki "İzmirli adına hareket ediyorum" sözleri. Ben Ekrem Demirtaş'ı kendi adıma hiçbir konuda yetkili kılmıyorum. Kamuoyuna saygıyla duyururum. Beni ve benim gibi insanları içine alacak açıklamalarla alınacak teşvikler varsa AKP Hükümeti ve Büyükşehir Belediyesi'nden ricam bunu dikkate almamaları.