KARŞIYAKA'DA geçtiğimiz aylarda Mavişehir'deki imar planı uygulaması ile büyük bir kriz yaşanmıştı.
Eğer, bu krizin bir benzeri, önümüzdeki aylarda yine yaşanırsa hiç şaşırmayın...
Çünkü...
Karşıyaka Belediye Meclisi'nin son toplantısında, ''Kentsel dönüşüm ve toplu konut projelerinde gerekli kişi ve kurumlarla protokol imzalamak, borçlanmak ve feragatta bulunmak amacıyla başkanlık makamına yetki verilmesi'' karara bağlandı.
Yani...
Başkan, istediği bölgeyi, istediği kişi ya da kuruma verebilecek.
O bölgede çok katlı konutlar inşa edilebilecek.
CHP grubunu ikiye bölen, ortalığı karıştıran bu önerge sert tartışmalara neden oldu.
CHP'li 20 meclis üyesinden yedisi, başkanlıktan gelen bu önergeye daha önce Toplu Konut İdaresi ile belediye arasında yapılan anlaşmalarda çıkan sorunlar nedeniyle sıcak bakmadığını söyledi.
Bundan sonra da benzer sıkıntıların yaşanabileceğine dikkat çeken meclis üyeleri, ''Karşıyaka'nın rantiyecilerin şantiyesi haline getirilmesine izin vermeyeceğiz, göz yummayacağız. Kamu alanlarının üç beş müteahhite peşkeş çekilmesine, ballı alışverişlere ortak olmayacağız'' dedi.
Yapılan oylama sonucunda 20 CHP'li üyeden 7'si çekimser, daha önce CHP'den ayrılan 6 bağımsız üye de ret oyu verdi.
Ancak...
AKP'li 10 üyenin desteğiyle başkana yetki verilmesi kabul edildi. Bakalım önümüzdeki günlerde kentsel dönüşüm projesi adı altında gerçekleştirilecek icraatlarda ortaya nasıl bir tablo çıkacak...
Yaşayıp göreceğiz.
Ama...
Şu anda görünen tablo; Karşıyaka Belediye Meclisi CHP grubunun doğru-dürüst idare edilmediği ve sıkıntılı olduğudur.
Eğer grubun başındaki kişi, şeffaf, demokrat ve katılımcı bir anlayış içinde olsaydı yıllardır partiye hizmet veren altı meclis üyesi bugün bağımsız olmazdı.
Nitekim, bugün CHP grubunun başkanlığını yapan şahsın, SHP-CHP birleşmesi sırasında ''Ben CHP'yi ve Deniz Baykal'ı içime sindiremedim'' diyerek partiyi terketiğini sanırım bilmeyen, duymayan kalmadı.
İzmir'de Büyükşehir ve Karşıyaka'nın dışında CHP'li belediyelerin hiç birinin meclisinde sıkıntı, kavga ve gürültü yok.
Neden?
Çünkü...
Diğer ilçe belediyelerinin meclis gruplarının hiç biri zikzak çizmiyor, tutarsız davranmıyor.
Zaten CHP, önümüzdeki seçimlerde İzmir'de umduğunu bulamaz ve başarısız olursa sorumluları hiç uzakta aranmasın...
Sorumluları, il başkanlığında ve Karşıyaka ilçe başkanlığında oturuyor...

Yazın çalan kışın oynar

KENDİSİNİ çok beğenen ve üstelik yakışıklı bulan CHP İl Başkanı Selçuk Ayhan, partisinin İzmir'de 65 bin olan üye sayısını kısa sürede ikiye katlayabileceklerini söylüyor.
Seçim startını nisan ayında vereceklerini ifade ediyor.
Milletvekili seçimlerinde ise İzmir'de yüzde 50 oy hedeflediklerini her fırsatta dile getiriyor.
Bugünlerde Selçuk Bey'in hobi olarak ud çaldığını duymayan kalmadı.
Nitekim, geçtiğimiz günlerde bir televizyon kanalında Ayhan, ud çalarken, AKP'li il genel meclis üyesi İsmail Yılmaz'ın şarkı söylediğini gören kimi partililer bakın neler diyor:
''Yazın çalan, kışın da oynar. Bakalım bu yazın bitiminde yapılacak seçimde de böyle çalıp söyleyebilecekler mi?''

Solda birlik şarkıları

ÜLKEMİZDE 25 yıldır söylenen ''Solda birlik'' şarkıları son günlerde yeniden dillendirilmeye başladı.
Kamuoyu anketlerine göre CHP, DSP, SHP ve diğer bazı sol partilerin güçbirliği yapması halinde yüzde 30'u aşan bir oy potansiyesi yakalandığı anlaşılıyor.
Ancak...
Bu güçbirliğinin içinde CHP'nin yer alması biraz zor gibi görünüyor.
Çünkü...
CHP, güçbirliğinden ziyade ''Partinizi kapatın bize gelin'' diyor.
Bu öneriye ise başta DSP olmak üzere hiç bir parti sıcak bakmıyor.
Hal böyle olunca, bu kez geriye kalan partilerin güçbirliği yapması için çaba sarfediliyor. Nitekim; geçen hafta Egeli Sanayici ve İşadamları Derneği'nin davetlisi olarak İzmir'e gelen eski TBMM Başkanı Hikmet Çetin, aralarında bazı meclis üyeleri, eski belediye başkanları ile CHP ve SHP'li bazı isimlerle biraraya geldi. DSP, SHP ve 10 Aralık Hareketini içine alacak bir güçbirliğinin yaşama geçirilmesi için Çetin'den ''Abilik'' yapması istendi.
Mevcut durumu ''İktidarda hayır yok, muhalefetten de umut yok'' sözleriyle özetleyen Çetin, ''Bu ülke bana çok şey verdi. Bu aşamada eğer bana düşen bir görev varsa kaçmam'' diyerek solda birlik çalışmalarına önderlik edebileceğini söyledi. SHP-CHP birleşmesinde ''Hikmet Abi'' formülünün işletilerek geçiş döneminde CHP'nin genel başkanlığını yapan Hikmet Çetin'in bu kez ağbeyliği işe yarayacak mı? Hep birlikte göreceğiz.

Göçmen kuşlara hayır

ÖNÜMÜZDEKİ seçimlerde, İzmir'den ''ithal aday'' gösterilmesine tepki gösterenlerin sayısı çı€ gibi artıyor. Bu konuda başlatılan imza kampanyaları sürüyor. Gazetemizi arayan bazı okuyucular, 'ithal aday' yerine 'paraşütler', 'göçmen kuşlar' ya da 'siyasi vatansızlar' şeklinde tanımlada bulunarak ''İzmir'in suyunu içmemiş, havasını içine çekmemiş, kenti tanımayan adayları gösteren partilere oy yok'' diyor.