Herkese ilk yardım 2007-01-22 00:00:00
Herkese ilk yardım
Yazar: Şirin Yörük
İlk yardıma gereksinim duyduğumuz pek çok olay geçmiştir başımızdan. Tehlike anında, yapılması gerekenleri bilmediğimiz için ne çok yanlış davranışlar sergilemişizdir. "Keşke ne yapmam gerektiğini bilseydim" diye düşünüp, yardım edememenin çaresizliğini yaşamışızdır.
İlk yardım konusu her zaman aklımı kurcalayan konuların başında gelir. Bu duygu, bebeklik döneminden itibaren pek çok tehlikeyle karşı karşıya geldiğimiz iki çocuğumuzu yetiştirirken daha güçlü bir şekilde ortaya çıktı. Örümcek adam tırmanışı yaparken kapının tepesinden düşüp kolunu kıran oğlum, burun damlası "serum fizyolojik"in kapağını burnuna tıkıştıran kızım, daha onlarca benzer örnekten sonra ilk yardımı yaşamın bir parçası yapmamız gerektiğini hatırlatan örnekler oldu.
İzmir Gazeteciler Cemiyeti'nin İzmir Tabip Odası ile birlikte düzenlediği ilk yardım kursuna katılarak, bu konudaki eksik bilgilerimi tamamlayabildiğim, yanlış bildiklerimi de düzeltebildiğim için biraz olsun rahatladım. En çok dikkatimi çeken konu ise pek çok doğru bildiğimiz uygulamaların ne kadar yanlış olduğuydu.
İlkokula giderken burnumuz sık sık kanar, öğretmenimiz bizi sırt üstü yere yatırıp sağ kolumuzu yukarı kaldırtırdı. Burun kanamalarında herkesin kendine göre bir kanı durdurma yöntemi vardır. Burun deliklerine pamuk tıkamak, başını yukarı kaldırmak gibi Oysa doğrusu oturup, başı hafifçe öne eğmek, burun kanatlarını iki parmakla 15 dakika boyunca sıkmak olmalıymış.
Doğru bildiğimiz bir diğer yanlış da bir şey yerken lokması boğazında kalan birine uyguladığımız sırtına vurma yöntemi ki çocuklarda bunu çok uyguluyoruz. Boğazında yiyecek kalan kişi için yapılabilecek tek yardım öksürtme olmalıymış. Sırta vurmanın, kısmi tıkanıklığı tam tıkanıklık durumuna getireceği için tehlikeli bir uygulama olduğu bilgisi, kursa katılan 30 civarındaki Gazeteciler Cemiyeti üyesini şaşkınlık içinde bıraktı.
Tam tıkanma durumunda tatbik edilmesi gereken "Heimlich manevrası", bir kaza anında yapılması gerekenler, temel yaşam desteği uygulaması, koma pazisyonu, şok pozisyonu aldırma, kırık tesbitleri, hayat öpücüğü, kalp masajı gibi önlemler, üç saat süren kursta yüzeysel de olsa bir fikir sahibi olmamızı sağladı.
Şimdi hedef iki günlük kursa katılıp, uygulamanın nasıl yapılacağını öğrenip, sertifika almak. Herkese bir gün lazım olur!
İlk yardım konusu her zaman aklımı kurcalayan konuların başında gelir. Bu duygu, bebeklik döneminden itibaren pek çok tehlikeyle karşı karşıya geldiğimiz iki çocuğumuzu yetiştirirken daha güçlü bir şekilde ortaya çıktı. Örümcek adam tırmanışı yaparken kapının tepesinden düşüp kolunu kıran oğlum, burun damlası "serum fizyolojik"in kapağını burnuna tıkıştıran kızım, daha onlarca benzer örnekten sonra ilk yardımı yaşamın bir parçası yapmamız gerektiğini hatırlatan örnekler oldu.
İzmir Gazeteciler Cemiyeti'nin İzmir Tabip Odası ile birlikte düzenlediği ilk yardım kursuna katılarak, bu konudaki eksik bilgilerimi tamamlayabildiğim, yanlış bildiklerimi de düzeltebildiğim için biraz olsun rahatladım. En çok dikkatimi çeken konu ise pek çok doğru bildiğimiz uygulamaların ne kadar yanlış olduğuydu.
İlkokula giderken burnumuz sık sık kanar, öğretmenimiz bizi sırt üstü yere yatırıp sağ kolumuzu yukarı kaldırtırdı. Burun kanamalarında herkesin kendine göre bir kanı durdurma yöntemi vardır. Burun deliklerine pamuk tıkamak, başını yukarı kaldırmak gibi Oysa doğrusu oturup, başı hafifçe öne eğmek, burun kanatlarını iki parmakla 15 dakika boyunca sıkmak olmalıymış.
Doğru bildiğimiz bir diğer yanlış da bir şey yerken lokması boğazında kalan birine uyguladığımız sırtına vurma yöntemi ki çocuklarda bunu çok uyguluyoruz. Boğazında yiyecek kalan kişi için yapılabilecek tek yardım öksürtme olmalıymış. Sırta vurmanın, kısmi tıkanıklığı tam tıkanıklık durumuna getireceği için tehlikeli bir uygulama olduğu bilgisi, kursa katılan 30 civarındaki Gazeteciler Cemiyeti üyesini şaşkınlık içinde bıraktı.
Tam tıkanma durumunda tatbik edilmesi gereken "Heimlich manevrası", bir kaza anında yapılması gerekenler, temel yaşam desteği uygulaması, koma pazisyonu, şok pozisyonu aldırma, kırık tesbitleri, hayat öpücüğü, kalp masajı gibi önlemler, üç saat süren kursta yüzeysel de olsa bir fikir sahibi olmamızı sağladı.
Şimdi hedef iki günlük kursa katılıp, uygulamanın nasıl yapılacağını öğrenip, sertifika almak. Herkese bir gün lazım olur!
