"Allah'ımı geri ver" diyerek, yurt çapında yapılan mitinglerde, konferanslarda hızlı AKP muhalefeti yapan gazeteci yazar Tuncay Özkan'ı ben de Narlıdere'deki bir söyleşide dinleme fırsatı buldum. Sayın Özkan, o kadar "ajitatör" konuşuyordu ki; 'Kesin bir parti kurar' düşüncesinden kendimi alamadım.
Özkan'ın Başbakan Tayyip Erdoğan'a sert ifadelerle eleştirilerde bulunması karşısında salonda alkış sesleri yükseldi. Sayın Tuncay Özkan da salondaki coşkulu kalabalığı görünce coştukça coştu. Eleştirileri yenilir yutulur cinsten değildi. Ancak, Özkan konuşmasının sonunda iki kelam etti ki, bu konuda hangi kesime, nasıl hizmet ettiğini salondakiler pek anlayamadılar.
Özkan'ın birinci kelamı; 'Sağ elinizi MHP'ye, sol elinizi CHP'ye, diğer elinizi vicdanınıza koyun öyle oy verin' oldu. Daha sonra hiçbir partinin üyesi olmadığını ifade ederek, 'Sine - i millete dönüş' çağrısı yaptı. Bu dönüşün de CHP tarafından yapılmasını istedi.
Daha sonra Sayın Tuncay Özkan ile Narlıdere Belediye Başkanı Abdül Batur'un makamında bire bir konuşma şansımız oldu. Kendisine. 'Siz sol kesimden geldiğinizi söylüyorsunuz, CHP ile MHP arasında bir fark olmadığını mı ima etmek istediniz?' şeklinde bir sorum oldu. Yanıtı ise, globalleşen dünyada milliyetçilik ve ulusalcılık çizgisinin örtüşmeye başladığını, arasında bir çizginin kalmadığını, bu çizginin ortadan kalkmasıyla da dengelerin değiştiğinden söz etti. İkinci sorum ise, 'sine - i millete dönülsün tamam ama, CHP böyle bir hata yapar meclisi boşaltırsa, AKP'nin almış olduğu kararların takipçisi kim olacak' şeklindeydi. Özkan, bu sorumu da, "Seçimler nisan ayında yapılacak. Biz bir elimizde nutuk, bir elimizde kuran geleceğe yürüyeceğiz" diyerek yuvarlak bir sözle sorumu geçiştirdi.
Ben şimdi yeniden soruyorum Özkan'a; "MHP ile CHP aynı çizgideyse, o zaman her iki parti de Doğu Perinçek'in İşçi Partisi'ne katılsın, ne MHP'nin ne de CHP'nin ismi karalanmasın!"
Sine - i millete gelince, şu anda iktidarda olan AKP hükümetidir. Burada başta siz olmak üzere CHP'yi sine - i millete dönmemekle suçlayarak, gündemi değiştirmeye çalışmıyor musunuz?
Size göre, sine - i millete dönecek olan CHP.
Oysa başta siz olmak üzere iktidar da görmek istemediğiniz kim? AKP.
Nisanda seçim yapılacak, sandıktan kaçamazsınız diyerek suçladığınız kim? AKP.
Sizce CHP, başta Deniz Baykal, "Erken seçim kararı alınsın halka gidelim" demiyor mu?
Bal gibi söylüyor.
Siz iÅŸinize geleni duyup, iÅŸinize gelmeyeni duymuyor musunuz?
Yoksa bir yanınız MHP, bir yanınız CHP destekli hükümet, başörtüsü olan leydili Cumhurbaşkanlığı makamının Türkiye modeline soyunan kesimin "Don Kişot"luğuna mı soyundunuz?
Yoksa, sahibi olduğunuz Kanal Türk'ün bir yanı MHP, bir yanı CHP destekli mi?


Ä°ntikam duygusu mu?

Deniz Baykal'a Menemen'de Kubilay'ı anma törenlerine katılmadığı için sert eleştiriler yapılacağı kesin. Bu eleştirilerin yapılacağının da farkında Sayın Baykal.
Bence Baykal, verdiği sözün dimdik arkasında durmak adına, anma törenlerine katılmamasının, hem de parti içinden hem dışarıdan aleyhinde kullanılacağını bilmesine rağmen verdiği sözün arkasında durdu ve İzmir'e geldi. Oysa dimdik sözünün arkasında duran Genel Başkan'a karşı İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ne yaptı?
Gazetelere boy boy ilan verdi: "Adnan Saygun Sanat Merkezi'nin yapımına başlanıyor"
Güzel.
İzmir'in böyle bir kültür merkezine gereksinimi var.
Bu da doÄŸru.
Bu ilanı Aziz Kocaoğlu'nun hazırlamadığı kesin.
Kim atacak temeli. Deniz Baykal.
Deniz Baykal kim?
CHP'nin Genel Başkanı.
Gazetelere çekilen birkaç faksın dışında, kaç kişi duydu Deniz Baykal'ın kültür merkezinin temelini atacağını?
Bu ilan metnini hazırlayanlara sormak lazım.
Bir zamanlar Deniz Baykal tarafından görevden alındığı için, siz de görevden alınan tarafından göreve getirildiğinize göre; "Adnan Saygun Kültür Merkezi'nin temeli CHP Genel Başkanı Deniz Baykal tarafından atılıyor, tüm İzmirliler davetlidir" şeklinde bir ilan hazırlamamanızın nedeni, intikam duygusu mu, yoksa unutkanlık mı?