"Gereksizse söndür" dönemi başladı
Yazar: Agah Agamemnon
"Müzakere müzakere" dediler; tamam dedik.
(İşkence bu yahu) falan demedik...
"Gözünün üstünde kaşın var" dediler, yine tamam dedik.
Ama senin gemisini görmek istemediğin Kıbrıs Rum Kesimi, gemileri yakmış bir kere.
AB liderleri, Türkiye ile müzakereleri 8 başlıkta askıya aldı.
Öyle Konak'ta satılan "10 tanesi 2 lira" askılarından değil bunlar.
Mübarek, "Filistin askısı".
12 Eylülü ve askeri cunta dönemlerini yaşayanlar bilir Filistin askısını, yaşayanlar anlatır "işkence anıları"nı.
2 yıl bekleyeceğiz bu askıda.
Bunun üstüne de, gazetelere "elektrik zammı" haberleri eklenince; Türk halkının kendi ülkesinde yaşadığı tam bir "Gece yarısı Ekspresi" filmi haline geldi.
Askı AB'den; elektrik iktidardan! Oy anam oy...
Olan, her zamanki gibi vatandaşa oluyor.
***
Enerji sorun olacak demiştim: İran daha şimdiden soğukları gerekçe göstererek, Türkiye'ye günde 27 milyon metreküp vermesi gereken doğalgazı önce 15 milyon metreküpe, dün de 7 milyon metreküpe düşürdü bile.
Toptan elektrik fiyatına yüzde 8 zam yapılmış.
Bu da demek oluyor ki, elektrik zammına 15 gün var!
2007'de (Gereksizse söndür) dönemi başlayacak yani.
Yani kendine "Ak parti" diyen mevcut iktidar partisi, tüketici fiyatlarına zorunlu yansıtacağı zamla; kendi köküne kibrit suyu dökecek.
Zaten Ankara'da son günlerde sahnelenen iktidar oyununda; devletin derinliklerinde bir "ampul söndürme" operasyonu olduğu açık.
Ancak, ampulle sembolize olmuş iktidar, bu zamla; muhalefete 2007 yılının seçim sloganını hediye etmiş olacak:
GEREKSİZSE SÖNDÜR!
Siyasi partiler de seçim sloganları için reklam şirketlerine ajanslara para ödemez bu sayede.
Türk Eğitim Vakfı'na bağışlar, Baykal'ın en son yaptığı gibi.
AKP'nin, genel seçimlerde 180 bin olacağı tahmin edilen sandıkların başında, üçü gençlik üçü kadın kollarından ve üçü de yerel iktidarlardan 9 kişi görevlendireceğini söyleyeyim.
Siz neredesiniz muhalefet; (sen AB fonu eğitimini neden veriyorsun bre Selçuk Ayhan) diye de sorayım!...
***
Flash TV diye bir kanal, günlerden Cuma akşamı, çocukların da ayakta olduğu bir saat.
Programın adı, ACI UMUT.
Sunucu, 12 yıldır halvet olamayan karı-kocaya "Neden böyle" diye soruyor.
Onlar da başlıyor anlatmaya.
(Bu kadın her konuda iyi, ama bu işi bir türlü yapamıyor) diye sunucuya yatak odasını anlatan koca, karısına "Seni bu nedenle aldattım, beni affet" diyor. Affediliyor nitekim.
Başörtülü hanımefendinin, kaynanasını bile yayına bağlıyorlar.
Sunucu (Biz görevimizi yaptık, Haydar Dümen'in mucize tedavisi ücretsiz hediyemiz, çocuk olursa bir teşekkür yeter) diyor.
Program sürüyor gidiyor, RTÜK de "tren kontrolörü" gibi izliyor herhalde olanları!
Türkiye'nin AB ile ilişkisi de, toplantılarla ve iç siyaset oyunlarıyla sürüp gidiyor.
Sayın Başbakan'a şey desek...
Baş müzakerecimiz Haydar Dümen olsun, AB treni rayına otursun!
Olur mu? Bilmem ki, Yakın Plan'da Süleyman Gençel köşe yazmaya başlamış.
Ona mı sorsak?
Hepinize iyi haftalar...