Geçen hafta yazdık, sonucu bu hafta gördük.
Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, makam odasının hemen karşısındaki otobüs durağını es geçmemiş.
O sıkış tepiş otobüslere binmeye çalışan kalabalığın rahat yolculuk yapması için ağırlıkla çalışanların zaman kayıpsız seyahat etmelerine imkan veren "ekspres" denilen seferlerin artırılması talimatını vermiş; hat otobüsleri de çoğalmış.
Halkın sesini duyan; üstüne de 10 kuruşluk da olsa öğrenci ve öğretmenlere yolculuk indirimi yapan Aziz Başkan'a teşekkürler.
Zorluklarını biliyorum, ama şunu da biliyorum.
Ankara ve İstanbul'da en düşük mesafede indirimli tarife 80-90 kuruş arasında değişiyor.
İzmir'de ise, indirimli tarifede bu rakam 43-48 kuruş.
Bir de halkımız tüm hatlarda otobüslerde rahat seyahat edebilse çok güzel olacak.
Konak Belediyesi'ni ise İşçi Filmleri Festivali'ni İzmir ile tanıştırdığı için ayrıca kutluyorum.

***

Bir de Pehlivanoğlu Marketleri duymuş Yakın Plan'ın sesini.
Hatırlarsanız, "Dövüştüğü meydanı bilmeyen Pehlivan" diye bir yazı yazmış ve bir ilanında Dikili'nin yerini Aydın'da gösteren bu yüzde yüz ulusal sermayeli marketi uyarmıştım.
Gördüm ki Yenigün'ün "Ege'nin Yıldızları" isimli ilavesindeki ilanlarında Dikili Aydın'ın altından Çandarlı'nın üstüne çıkmış en sonunda.
Ali Pehlivanoğlu'nu tebrik ederim, coğrafyadan geçtiler!
Şaka bir yana, Buca'da açtıkları yurt ile; gençlerimizin tarikat yuvalarına düşmesinin önüne ciddi bir takoz koyduğu için, Ali Pehlivanoğlu'nu da takdir ettiğimi rahatça söyleyebilirim.
Devamı gelsin! Yurdun üçüncüsünü açsın, söz veriyorum, "Agahı tuş eden pehlivan" diye yazacağım!

***

"Öğretmenler, yeni nesil sizlerin eseri olacaktır" diyen Mustafa Kemal; bunları söylerken; okuyan, araştıran, gündemi takip eden, bilimin ve aklın yolunda öğrencilerine "Aydınlık Türkiye" idealini nakşeden öğretmenlerden söz ediyordu.
Oysa, Türkiye'de çağdaş fikirli eğitim yöneticilerinin büyük bölümü resmen tasfiye ya da refüze ediliyor.
17. Şura'da yaşananları gördük. Türkiye'nin eğitim sorunları, imam-hatip ve ÖSS katsayısından ibaretmiş!
İl Eğitim Müdürlerinin çoğu da, "Milli Eğitim'e bakan zat"ın arkasındaymış; Cumhurbaşkanı'nın mesaj dahi göndermediği bu Şura'da.
İzmir Milli Eğitim Müdürü Kamil Aydoğan'ın tavrı da bakanıyla örtüşüyormuş.
Atatürk'ün yukarıdaki sözünün yer aldığı 30 metrelik pankart açılmış İzmir Cumhuriyet Meydanı'ndaki törenlerde.
Atatürk Kültür Merkezi'nde "Öğretmenler Günü" töreni yapılmış.
Müdür Aydoğan, konuşmasında "Nutuk Okuma Kampanyası"nın sürdürüleceğini ve Atatürk ilkelerinin öğrencilere benimsetileceğini söylemiş.
Aferin; başka ne diyeceksin zaten.
Şimdi soruyorum herkese; 30 kilometrelik pankart açsan ve göstermelik Nutuk dağıtsan; balık baştan kokuyorsa neye yarayacak?
Kafa örümceklenmeye meyilliyse, bunlardan ne sonuç alacaksın?
Sen; Balçova'da adı dillere destan olmuş ve sert mizacıyla nam salmış müzik öğretmeni Oğuz T.'nin, emekli maaşı yetmediği için Üçkuyular Pazaryeri'nde tezgah açmasının ekonomik nedenlerini ortadan kaldırabiliyor musun?
Daha önce de yazdığım; Güzelbahçe gibi pek çok ilçe milli eğitim müdürlüğünde yapılan "tarikat eksenli" atamaların önüne geçebiliyor musun?
Belediye Başkanı Ertan Avkıran'a, arazi oluyorsun demiştim ya; İTO'nun Rodos gezisi bile onun için her şeyden önemli çıktı işte.
İyi ki Güzelbahçe'nin Kaymakamı var:
Atatürkçü çizgisinden taviz vermeyen ve Afyon'a atanan eski Milli Eğitim Müdürü Erol Uysal'ı Öğretmenler Günü'nde unutmadı.
Yaptığı enfes konuşmasının ardından, onu hiç olmazsa bir plaketle onurlandırmasını bildi!
Helal olsun.
O nedenle İzmir'in sevgili eğitimcilerini uyarayım:
Aynı anda; Ankara'da "katsayıcı", İzmir'de Nutukçu olunamaz!
Hepinize iyi haftalar.