Kocaoğlu Tayland boksu öğrendi mi?
Yazar: Agah Agamemnon
Bu aralar herkesin dilinde İnciraltı var. Gazeteler manşetler yapıyor, sayfalar ayırıp "İnciraltı'nı siz planlayın" diyor…
İşin cılkı çıktı, "Halk dalkavukluğu" gazete sayfalarından taşıyor.
Belediye başkanlıkları döneminde, belediye hesabındaki parayı faizde büyütmekten başka ilçelerine övünülecek bir şeyler katamayan bazıları bile İnciraltı'nı kurtarmanın derdine düşmüş gözüküyor.
Bazı gazetelerdeki yazılarında, "Ekrem severlik"leriyle prim yapmaya çalışan bu gibileri; Güzelbahçe'de de planlarda tarım alanı gözüken; belediye başkanı ve 8 kardeşinin tapulu arazisini üniversite yaptırma çabasında.
Sanki kendileri belediye başkanlığının ordinaryüsü olmuş da, pek çok hatası olduğunu bizim de gördüğümüz Büyük Reis Aziz Kocaoğlu'na bir de "yerel yönetim dersi" veriyor…
Biz bu gibilerden bir tanesini, eğitim yuvası en eski üniversitemizin kampusuna; sonradan İngiliz olacak hipermarketi "sokuşturmasıyla"da tanıyoruz.
Bu "sokuşturma"nın, İzmir esnafı için sonradan nelere mal olduğunu hepimiz iyi biliyoruz:
Haksız rekabete dayanamadan iflas ederek kepenk kapatan binlerce esnaf …
Esnaf Birliği Başkanı mı ne yapıyor? Bilmem ki, belki PRAG ESNAFI'nın sorunlarıyla ilgileniyordur.
İşin vahim olan tarafı şu: Gündeme bir konu düşüyor.
Bu gündemle ilgili (Her şey yurdum ve yurdum insanı için) geyiğiyle ve tek merkezden planlanmışçasına görüşler dile getiriliyor.
Ve bütün bu "Ali-Cengiz oyunları" İzmirlilik adına sahneleniyor.
O nedenle, İnciraltı konusunda bu gibi adamlardan medet ummak; çözüm bekleyen onlarca insanımızın kendi ocağına incir ağacı dikmesinden farksızdır.
***
Dünyanın neresinde, düşük yapılaşması, deniz havası ve yeşiliyle kentin rahatlama mekanı olmuş bir merkezinin halk tarafından planlandığı görülmüş?
Halk şehir plancısı mı, mimar mı, mühendis mi?
Tamam! Tartışmaya açarsınız, bugüne kadar dinlemediğiniz halkın taleplerini dinler çözümlerinizi mağduriyeti en aza indirgeyecek şekilde üretirsiniz.
Meslek odalarının, sivil toplumun ve bilim insanlarının görüşlerini dinlemeyecek misiniz?
Bana göre Hasan Tahsin'in Yenigün Gazetesi Halk Meclisi'ndeki tespitlerini iyi okumalı.
Halkın gerçek tercihini belirleyip, arazi kapatan karanlık tiplerin amacını iyi anlamalı!
Bunlar olmazsa, 9 Kasımda başlayıp 4 gün sürecek İnciraltı Toplantıları'nda havanda su dövülmekten başka bir şey yapılmaz.
Haa, bu arada İnciraltı Toplantısı ile ilgili halkın kayıt yaptıracağı telefonu Türk Telekom'a hizmete açtırmadan kamuoyuna duyurup; sonra da hemen hemen her gazeteye ilan veren Büyükşehir Belediyesi yetkililerini de kutlamak gerek!
Bazı yeni müdürlerimizin TAYLAND'IN YEREL GAZETESİ (!) YAKIN PLAN'IN; Balçova ve çevresinde en etkin gazete olduğunu anlamaları da biraz zaman alacak herhalde!
Yakın Plan Gazetesi Sahibi Fevzi Yılmaz'ın ilan dilenmesi (!) için; (Silfke'nin yoğurdu ah seni kimler doğurdu) demesini bekleyenler daha çok bekler!
***
Size bir sır vereyim, Aziz Kocaoğlu neden Tayland'a gitti?
Bürokratlarıyla ilgili kimselere açıklayamadığı sorunlar yaşıyor, tanımadığını söylediği danışmanlarla çalışıyor.
Gazete köşelerinden ve manşetlerinden ismine yönelen çok sayıda saldırı var!
Belden aşağıya vuranlar, belediyenin içinde de ve dışında da çoğaldı!
O nedenle Kocaoğlu, sadece EXPO için Tayland'lara bahçe fuarlarına gitmedi.
Hızlandırılmış Tayland Boksu hakkında bilgi toplamaya gitti Büyük Reis.
Savaşların kılıç, ok, mızraklarla yapıldığı Orta Çağ dönemlerinde başlayan (Muay Thai) olarak bilinen Tayland Boksu'nu kısa sürede de olsa öğrenmek zorundaydı.
Yumruk yumruğa yapılan bu dövüşte kollar, ayaklar, dizler ve dirsekler silah olarak kullanılıyormuş.
Bakalım Sayın Kocaoğlu, İzmir'e geldiğinde yumruk yumruğa dövüşebilecek BİR ER KİŞİ bulabilecek mi?
***
Güzelbahçe'de sessiz sedasız bir atama yapıldı geçen hafta.
Atatürkçü Milli Eğitim Müdürü Erol Uysal, Afyon'a atandı.Karaburunlardan Abdülmecid Akkoyun geldi.
Hani eğitim sevdalısı ve Atatürk aşığı Belediye Başkanı Ertan Avkıran nerede?
Üniversite ve gençlerimiz için ailesinin arazisine Büyükşehirlerde çözümler arayan Avkıran, bu atamaya tek laf etmedi.
Böyle durumlarda, (Ben ne diyebilirim, benim ne haddime) diyebilir bu yazı üzerine.
Ama bana göre eğitim aşığıysa, bir şey demeliydi Avkıran!
Üniversite arazisi için dil döken Avkıran'ın bu konuda arazi olmasını anlamış değilim.
Hepinize iyi haftalar…