İzmir'de yitirdiğimiz Belediye Başkanı Ahmet Piriştina'nın girişimleri ile getirilen ancak ne yazık ki kendisinin göremediği 23. Universiade Yaz Oyunları tamamlandıktan sonra çok önemli bir konuda kamuoyunun aydınlatılmadığı yönünde bir dostumdan uyarı aldım.
Gerçekten de oyunların açılış ve kapanışından sonra "Çok başarılı olduk" gibi bazı beylik açıklamaların dışında kamuoyuna ciddi bir sonuç sunumu yapılmadığını fark ettim.
Bu tür uluslararası organizasyonların içerisinde olan sevgili dostlarımın bazı soruları ise kafamdaki soru işaretlerini daha da arttırdı.
Bazı açıklamalara göre 330 trilyonu hükümet kaynağı olmak üzere 450 trilyon liralık harcama yapılan 23. Universiade Yaz Oyunları'nın İzmir'e katkısının ne olduğu sorusu başta olmak üzere, bu organizasyon için alınan ve kısa süre kullanıldıktan sonra tasfiye edileceği belirtilen malların ne yapıldığını merak etmeye başladım.
Ve şimdi bu soruları bir yandan sorarken sizleri de bir anlamda aydınlatmam gerekiyor.
Universiade Oyunları'nın ardından bu organizasyonda kullanılan trilyonlarca liralık mal ve ürünlerin 6 ay içinde tasfiye olacağı belirtildi. 6 ay Şubat 2006'da doldu. Üzerinden de bir 7 ay daha geçti.
Peki bu süre içinde milyonlarca dolar tutarındaki bilgisayarlar, bilgisayar yazılımları, program lisansları, cep telefonları, telsizler, binek otomobiller, Oyunlar Köyü'ndeki yatak, yorgan, mutfak eşyaları, sandalyeler, masalar ve şimdi aklıma getiremediğim birçok eşya ne yapıldı.
Bu ürünlere ait bir envanter yapıldı mı? Yapıldıysa bu envanteri kimler biliyor neden kamuoyuna açıklanmıyor. Eğer Universiade oyunlarında kullanılan ürünler bazı yerlere dağıtıldıysa buralar nereler?

Rapor nedir?

Yukarıda 23. Universiade Yaz Oyunları'nın bazı harcamalarına ilişkin soruları sorduktan sonra bir başka konuya dönmek istiyorum.
FİSU Başkanı'nın bu oyunlarla ilgili "Başarılı geçti" açıklamasını hatırlıyorum. Ancak, uluslararası organizasyon yapanlar bu açıklamayı yeterli bulmuyor. FİSU'nun bu konudaki raporunun çok büyük önemi olduğuna dikkat çekiyorlar. Burada İzmir'in başarıları ve varsa başarısız yanlarının raporunun bilinmesi gerektiğini kaydediyorlar. Kentin böylece üstünlüklü yanları veya eksiklikleri de anlaşılabilir.
Bir başka soru ise 9 bin 700 yabancı sporcunun gelmesiyle hareketli günler yaşayan İzmir'in harcamalarının karşılığını ne kadar aldığı. Örneğin, yurtdışında kaç dakikalık tv haberi olduğu, bunların hangi ülkelerde veya kanallarda gerçekleştiği de bilinemiyor. Bunların bilinmemesi de elbetteki İzmir'in bu oyunlardan ne denli yararlandığı konusunda net bir sonuca gidilmesini engelliyor.
Konunun ayrıntısını değerlendirenler şunu açıkça belirtiyor: Kabaca "Başarılı olduk" sözleri yetmez. Tüm bunların raporlaması yapılması gerekiyor. Daha sonra bu raporlar yurt dışındaki uluslar arası arenalarda birçok organizasyon için gerekli.
Eğer bu bilinemiyorsa biz çok iyi bir iş yaptık sözleriyle yeni bir organizasyonu alamazsınız.

Kim açıklayacak?

Universiade'nin İcra Kurulu Başkanı biliyorsunuz Hükümet tarafından atanan Taha Aksoy idi. AKP'nin kaybeden Büyükşehir Belediye Başkan adayı Aksoy'dan bu açıklamaları almamız gerekiyor. Eğer Aksoy bu açıklamaları yapmazsa daha ciddi muhatabımız Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu.
Hükümetten bu konuda destek isteyen Aziz Kocaoğlu'nun elbetteki bu sorduğumuz soruların yanıtını kamuoyuna aktarması gerekiyor. Eğer oyunlardaki komite bu bilgileri kamuoyuna açıklamıyorsa Kocaoğlu bu durumu da halka açıklamalı.
Bu konuda İzmir milletvekilleri de harekete geçmeli. Başbakan Yardımcısı M. Ali Şahin'in bu oyunlarla ilgili ayrıntılı bilgisi vardır sanırım. En azından o kanaldan İzmir halkını aydınlatma konusunda girişimde bulunmalılar. Yoksa bu konuların açıklanacağı yok. Her zamanki gibi "Oyunlar yapıldı, gerisinden size ne" mantığı işletilecek yoksa.