"Tık tık Ahmet"i anımsadınız mı?
Yazar: Sabriye Mercan Bolulu
Dün gece İzmir semaları gündüz gibiydi. Yaklaşık beş saat süren sağanak yağmurda, şimşekler birbirini izledi, gökyüzü hiç susmadı.
Böyle bir geceyi 1995 yılında da yaşamıştık. 4 Kasım 1995 gecesi saat 01.30'da Amazon Kasırgası ile başlayan yağmur yine beş saat devam etmiş ve sonuçta selde 62 insanımızı yitirmiştik. O felaket gecesinde saatte 100 kilometre hızla esen fırtınada metrekareye 124 kilogram yağış düşmüştü.
Bu kez fırtına o kadar güçlü değildi ama beş saat içinde metrekareye ortalama 140 kilogram yağmur düştü. Başkan Aziz Kocaoğlu, bu rakamın Güzelyalı ve Konak'ta 145 kilograma çıktığını açıkladı.
Geçmişle kıyaslarsak İzmir'in şimdiye kadar 24 saat içinde aldığı en yoğun yağış 15 Ekim 1976 tarihinde metrekareye 134 kilogram olarak gerçekleşmiş. Dünkü yağışlar bunun üzerinde. Belirli noktalarda çok sayıda ev ve işyerini su bastı. 574 adet ihbar almış belediye.
***
Başkan Aziz Kocaoğlu, en azından can kaybı vermemenin mutluluğunu paylaşıyordu bugün yağıştan zarar gören vatandaşlarla konuşurken. Bütün birimlerin deneyimleri doğrultusunda seferber olduğunu ve başarılı bir sınav verdiklerini söyledi.
Kendisini rakip gören ya da her istediğini kılıfına uydurarak yasal zemin arayışı olmadan yapmaya alışık olup işleri engellenen bazıları ise "daha başarılı bir sınav verilebileceğini" açıkladılar.
***
Derelerinin üstü yol, belirli bölgeleri deniz seviyesinin altında bir kentte yaşayıp, yaşadığı kentin coğrafik yapısını bilmeden ?ya da bile bile- ekranlarda, gazetelerde kanaletleri eleştirenler de eminim bir karış su önünde parlak kösele pabuçlarıyla poz veren bu zatın açıklamalarını öne çıkaracaklardır yine.
Benim aklıma ise sabah işe gelirken yolların kurumaya başladığını görünce rahmetli Ahmetli Piriştina geldi. Hani, dün sadece belli bölgelerde maddi kayıpla sonuçlanan yağışa kurban verilmemesini sağlayan en önemli etmenlerden biri olan kanaletleri yaptırdığı ve o kanaletlerden çıkan sesler nedeniyle kendisine "Tık tık Ahmet" lakabı takılan Piriştina?
Çok eleştirilen kanaletlerin, böyle yoğun yağışlı günler için gerekli olduğunu anlamak için dahi bir mühendis olmak gerekmiyor aslında. İzmir'in sık sık bu meteorolojik gerçekle yaşamak zorunda olduğunu bilmek için de meteorolog olmak gerekmiyor.
Ben yağmur dininceye kadar uyumadım dün gece. Ama Piriştina'nın mezarında huzur içinde yattığına eminim.