Merve Taş üç yaşındaydı, Antalya'da ailesiyle birlikte yaşıyordu.
Hayatı tanımada ve anlamada daha yolun başındaydı.
İki kardeşi, annesi ve babasının her şeyiydi.
Yüzündeki "bal gülümsemesi", bir tatlı gülücüğü bütün sinirinizi yok edecek cinstendi.
Antalya'daki fırtına akşamı KİPA isimli alışveriş merkezindeydiler.
Hani şu İngiliz perakende sektörünün devi TESCO'nun İzmirli girişimcilerden satın aldığı KİPA'da.
Hızı 79 kilometreyi bulan fırtınanın, küçük Merve için, ilanlarda-fiyat broşürlerinde adı "Sizin Kipanız" olarak geçen yerde, ölümü getireceğinden habersizdiler...
Tezahüratlarla ve gösterişli törenlerle açılan; ancak fırtına akşamı tavanı çöken bu alışveriş mabedinden, üç yaşındaki Merve'nin cesedi çıktı.
Gazetelerin bir bölümünde, özellikle "yerel" olanlarında, olayın gerçekleştiği yer (bir alışveriş merkezinde) şeklinde anlatılıyordu.
Bunun ardında ne gibi hesaplar olduğunu, bilmem anlatmaya gerek var mı?
Bazı ulusal gazetelerin Ege ya da İzmir temsilcilerinin ve yerel gazete patronlarının milli nitelikteki günlerde, yeni KİPA marketlerinin açılışına gitmelerini önemli kılacak ne olabilirdi?

***

Merve'yi yitirdikten sonra; Antalya Valiliği ve Emniyet Müdürlüğü'nün isteğiyle, İnşaat Mühendisleri Odası'ndan üç kişilik bir heyet, olayda ihmal olup olmadığını araştırmak için alışveriş merkezinde inceleme yapacaktı.
Antalya İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Cem Oğuz, "Projede hata yoksa, uygulamada hata olabilir" açıklamasında bulundu.
Antalya KİPA'nın inşaat denetimini yapan Sağlam Yapı Denetimi Şirketi Genel Müdürü Tuncay Karabıyık ise, fırtınanın türbülans oluşturmasıyla binanın ön tarafındaki çatının yukarıya kalktığını ve çelik bağlantılı esas çatının içeriye göçtüğünü söylemişti.
Bunlar boş laf artık.
Merve gitti mi, gitti; onu bir şekilde geri getirebilir miyiz, hayır!

***

Bu haberleri okuduğum sırada, aslında her şeyi özetleyen bir KİPA ilanı ilişti gözüme.
Tabii, bakıp da anlayabilen için. Şöyle diyor ilanda:
SÖZÜMÜZ SÖZ, DAHA UCUZU YOK!
Kırmızı bir zemin içinde beyaz bir ünlem işaretini vurguluyorlar.
KİPA'dan satın aldığınız ünlem işareti taşıyan ürünlerin daha ucuzunu bulursanız, aradaki fiyat farkının iki katını size geri ödediklerini anlatıyorlar.
Peki ya insan hayatı?
Antalya KİPA'da yaşanan bu cinayetten farksız olayın bana göre tek bir anlatımı var:
İNSAN HAYATININ BU KADAR UCUZ OLDUĞU TÜRKİYE GİBİ BİR ÜLKE YOK!
Bilmem ünlem işareti koymama gerek var mı?
Daha ucuzunu bulacak birileri olursa, bu KİPA'cılar, rahat at koşturdukları bir ülkenin yurttaşlarına MERVE'yi geri getirebilirler mi?

***

Haziran ayında, özel uçakla Antalya'daki havalimanına gelen KİPA-TESCO yöneticileri, MERVE'nin TABUTU haline gelen Antalya KİPA'yı incelemişti.
Ardından aynı uçakla Çanakkale KİPA'yı gezmek isteyince, karşısına yasalar çıkmıştı.
Özel uçakla bir ile gelen yabancıların, bir başka ile gitmesi özel izne tabiydi.
O zamanlar İzmir Ticaret Borsası Başkanı Tuğrul Yemişçi devreye girmiş, İngilizler rahatça seyahat yapabilmişlerdi.
Hadi Yemişçi'yi geçtik; yerel basın yöneticileri, tüketici dernekleri ve sivil toplum temsilcileri, minik Merve'nin ailesine, İngilizlere gösterilen ilgi kadar ilgiyi gösterecek mi?
Bir de Hilton'daki otel odasında "nüfus üzerinde erkek" bir TESCO yöneticisinin, odasına getirdiği bir erkek tarafından bayıltılarak soyulduğu haberlerini hatırlıyorum.
Geçiştirilip kapatılmıştı bu olay da.

***

Sahi Balçova Belediyesi eski Başkanı Ali İhsan Ülker ve Fen İşleri eski Müdürü Adem Gencer'e, görev yaptıkları dönemde yıkılmasına karar verilen kaçak yapıları yıkmadıkları gerekçesiyle görevi ihmal suçundan verilen hapis cezası neyin nesi?
Yoksa o da mı KİPA ile ilgili, 630 YTL adli para cezasına çevrilse bile?
Peki Balçova KİPA'da kafanıza çatı göçmeyeceğinin garantisi var mı?
Mevcut Başkan Sayın Çalkaya, bunun araştırmasını yaptırdı mı?
Yoksa Sayın Çalkaya'nın, KİPA sponsorluğunda "döşenen" yeni belediye hizmet binasında keyfi yerinde mi?
İzin verdiği otopark inşaatının hızla sürdüğü Balçova KİPA'yı çoktan unuttu mu?
Ne diyeyim?
SÖZÜMÜZ SÖZ,
İNSAN HAYATININ DAHA UCUZ OLDUĞU YERLER DE ÇIKABİLİR HER AN!
Ramazan alışverişlerinizi, başınıza çatı düşecek yerlerden yapmak isterseniz yapın; ne de olsa serbest piyasa.. ÖLÜMÜNÜZ EKPRES OLMASIN!
Ama benim tercihim, "baş tacı edildiğim" küçük esnaf...