Bu kumaşlar konuşursa şaşırmayın! 2006-09-18 00:00:00
Bu kumaşlar konuşursa şaşırmayın!
Yazar: Reşat Yörük
Müjde! Stres azaltan, bakterileri yok eden, nemlendiren, ütü istemeyen, kirlenmeyen ve mis gibi lavanta ya da limon kokan kumaş üretiminde artık başa oynuyoruz
Eskiler "Darı unundan baklava, incir dalından oklava olmaz" demiş ya, halt etmişler. Artık öyle bir teknoloji var ki, elin gavuru incir dalından değil oklava, beyzbol sopası bile yapıyor.
Ama biz, genelde yeni bir şeyler yapmak yerine yapılmışı kullanmayı tercih ederiz. Pek çok alanda temel düsturumuz "Olursa olur suyu, olmazsa hamur suyu"dur. Pek çok alanda diyorum, çünkü istisnalarımız da var çok şükür! Hatta size şimdi öyle bir başarı öyküsü anlatacağım ki, Olimpiyat Stadı'nda maç kazanmış Galatasaraylılar gibi uzun süre kendinize gelemeyeceksiniz.
Konumuz tekstil
Malumunuz, Türkiye'nin uluslararası ticarette en iddialı olduğu sektörlerden birisi bu. Ancak aşırı kapasite, ağırlaşan rekabet koşulları, artan maliyetler ve gerileyen kar marjları nedeniyle son dönemde Türk tekstilcilerin pek keyifli olduğu söylenemez. O yüzdendir ki, sektörden kaçan kaçana! Ama bu demek değildir ki, memlekette işinde başarılı olan tekstilci kalmadı.
Sun Tekstil'i duymuşsunuzdur. Hani bir ara yazmıştık, "küme modeli" sayesinde Çin'e kafa tutuyorlar diye... İşte aynı gruba bağlı bir başka şirket daha var: Ekoten Tekstil. Ekoten'i önemli kılan, ürettiği kumaşların öyle sıradan şeyler olmaması... Yazımızın haber değeri de işte burada yatıyor.
Torbalı'daki fabrikada "akıllı kumaş" olarak tabir edilen ileri teknoloji ürünü kumaşlar üretiyor Ekotenciler. Şirketin Ar-Ge Müdürü Gökhan Göreli ile görüştük. Dinleyince ağzımız bir karış açık kaldı.
Çabuk kuruyan, nemlendiren, ultraviyoleden koruyan, limon ve lavanta kokan, kirlenmeyen, geç tutuşan, ütü istemeyen, çamaşır makinesinde yıkamada çekmeyen, bakterilerin üremesine engel olan veya bakterileri yok eden, su geçirmeyip hava geçiren, vücuda bazı iyonlar vererek stresi azaltan, serin tutan kumaşlar, Ekoten'in üretim yelpazesi içindeymiş. Gökhan Güreli, Türk tüketicilerin fazla alışık olmadığı bu akıllı kumaşların Almanya, İsviçre, Fransa ve ABD'de büyük ilgi gördüğünü söylüyor. Ama daha da önemlisi, bu alanda dünya liderliği için çekişen İtalya ve Fransa'nın hemen ensesinde yer aldığımızın altını çizerek... Yani şaplağı vurduk vuracağız! Allah nazardan saklasın, o derece iyi gidiyormuşuz.
Ekoten'deki üretim sırasındaki tüm testler Tommy Hilfiger, Next, Adidas ve Marks&Spencer gibi müşteriler tarafından akredite edilmiş fiziksel test laboratuvarlarında ve uluslararası standartlarda yapılıyormuş. Uygulamadaki robotik boya ve kimyasal dağıtım sistemi ile olası insan hataları da en aza indirgenmiş.
Bitmediii! Ekoten müşterileri, siparişlerinin üretim sürecindeki her aşamayı internetten izleyebiliyormuş. Gökhan Bey'e dönüyoruz yeniden:
- Bu kumaşların fiyatı nedir?
- Normal kumaşın iki katı kadar... Ama nihai ürün olduğunda fiyat çok artıyor.
- Türkiye'de satılıyor mu?
- Yok denecek kadar az. Avrupa'daki tüketici için önce temas önemli. Kumaşa dokunuyor, hoşuna giderse etiketine bakıyor. Bizde ise önce etiket geliyor. O yüzden bu tür ürünlere iç piyasada talep yok!
Eskiler "Darı unundan baklava, incir dalından oklava olmaz" demiş ya, halt etmişler. Artık öyle bir teknoloji var ki, elin gavuru incir dalından değil oklava, beyzbol sopası bile yapıyor.
Ama biz, genelde yeni bir şeyler yapmak yerine yapılmışı kullanmayı tercih ederiz. Pek çok alanda temel düsturumuz "Olursa olur suyu, olmazsa hamur suyu"dur. Pek çok alanda diyorum, çünkü istisnalarımız da var çok şükür! Hatta size şimdi öyle bir başarı öyküsü anlatacağım ki, Olimpiyat Stadı'nda maç kazanmış Galatasaraylılar gibi uzun süre kendinize gelemeyeceksiniz.
Konumuz tekstil
Malumunuz, Türkiye'nin uluslararası ticarette en iddialı olduğu sektörlerden birisi bu. Ancak aşırı kapasite, ağırlaşan rekabet koşulları, artan maliyetler ve gerileyen kar marjları nedeniyle son dönemde Türk tekstilcilerin pek keyifli olduğu söylenemez. O yüzdendir ki, sektörden kaçan kaçana! Ama bu demek değildir ki, memlekette işinde başarılı olan tekstilci kalmadı.
Sun Tekstil'i duymuşsunuzdur. Hani bir ara yazmıştık, "küme modeli" sayesinde Çin'e kafa tutuyorlar diye... İşte aynı gruba bağlı bir başka şirket daha var: Ekoten Tekstil. Ekoten'i önemli kılan, ürettiği kumaşların öyle sıradan şeyler olmaması... Yazımızın haber değeri de işte burada yatıyor.
Torbalı'daki fabrikada "akıllı kumaş" olarak tabir edilen ileri teknoloji ürünü kumaşlar üretiyor Ekotenciler. Şirketin Ar-Ge Müdürü Gökhan Göreli ile görüştük. Dinleyince ağzımız bir karış açık kaldı.
Çabuk kuruyan, nemlendiren, ultraviyoleden koruyan, limon ve lavanta kokan, kirlenmeyen, geç tutuşan, ütü istemeyen, çamaşır makinesinde yıkamada çekmeyen, bakterilerin üremesine engel olan veya bakterileri yok eden, su geçirmeyip hava geçiren, vücuda bazı iyonlar vererek stresi azaltan, serin tutan kumaşlar, Ekoten'in üretim yelpazesi içindeymiş. Gökhan Güreli, Türk tüketicilerin fazla alışık olmadığı bu akıllı kumaşların Almanya, İsviçre, Fransa ve ABD'de büyük ilgi gördüğünü söylüyor. Ama daha da önemlisi, bu alanda dünya liderliği için çekişen İtalya ve Fransa'nın hemen ensesinde yer aldığımızın altını çizerek... Yani şaplağı vurduk vuracağız! Allah nazardan saklasın, o derece iyi gidiyormuşuz.
Ekoten'deki üretim sırasındaki tüm testler Tommy Hilfiger, Next, Adidas ve Marks&Spencer gibi müşteriler tarafından akredite edilmiş fiziksel test laboratuvarlarında ve uluslararası standartlarda yapılıyormuş. Uygulamadaki robotik boya ve kimyasal dağıtım sistemi ile olası insan hataları da en aza indirgenmiş.
Bitmediii! Ekoten müşterileri, siparişlerinin üretim sürecindeki her aşamayı internetten izleyebiliyormuş. Gökhan Bey'e dönüyoruz yeniden:
- Bu kumaşların fiyatı nedir?
- Normal kumaşın iki katı kadar... Ama nihai ürün olduğunda fiyat çok artıyor.
- Türkiye'de satılıyor mu?
- Yok denecek kadar az. Avrupa'daki tüketici için önce temas önemli. Kumaşa dokunuyor, hoşuna giderse etiketine bakıyor. Bizde ise önce etiket geliyor. O yüzden bu tür ürünlere iç piyasada talep yok!
