CHP’de referandum
Yazar: Fevzi Yılmaz
Ä°zmir siyasi gündemi bütün hafta boyunca CHP Ä°l BaÅŸkanı Selçuk Ayhan’a sekiz metropol ilçe baÅŸkanının yazdığı ‘ültimatom’ gibi algılanan, içeriÄŸi kamuoyuna açıklanmayan mektup krizi ile çalkalandı. GeçtiÄŸimiz haftaki sayımızda mektubu ilk olarak Yakın Plan gazetesinde yazmıştık. Bütün hafta boyunca gerek metropol ilçe baÅŸkanları gerekse il baÅŸkanı bu konuda doyurucu açıklamalar yapmadılar.
Hafta içerisinde Selçuk Ayhan ile bu konuda yoÄŸun bir telefon trafiÄŸi yaÅŸadık. Ayhan karşı taraftan bir açıklama yapılmadan kendisinin de bu konuda bir açıklama yapmayacağını sürekli dile getirdi. Metropol ilçe baÅŸkanları ise, suskun kalmayı yeÄŸlediler. Bu konuda tek sıkıntılı olan Gaziemir Ä°lçe BaÅŸkanı Yüksel Demirsoy’du. Çünkü, mektubu götüren oydu ve il baÅŸkanı ile iliÅŸkileri en iyi olan ilçe baÅŸkanı konumu itibariyle aracı olarak seçilmiÅŸti.
Bu konuda Selçuk Ayhan ile görüşmemizde BüyükÅŸehir Belediye BaÅŸkanı Aziz KocaoÄŸlu’nun “Yüksel Demirsoy da imzalamış mı?” sorusunun kendisine yöneltildiÄŸini, kendisinin de “Evet, onun da var imzası” ÅŸeklinde yanıtladığını bu durum karşısında Aziz KocaoÄŸlu’nun ÅŸaÅŸkınlığını gizleyemediÄŸini ifade etti. Aziz KocaoÄŸlu ile Selçuk Ayhan arasında ki bu diyalog bana ilginç, aynı zamanda belirsiz geldi. Bu diyalogdan ÅŸu mu anlaşılmalıydı: “Yüksel Demirsoy’un her istediÄŸini yapıyoruz. Neden böyle bir tavır içersine girdi?”
Hafta içerisinde diÄŸer gazeteci arkadaÅŸlar ile birlikte Ä°l baÅŸkanı Selçuk Ayhan’ın makamına misafir olduk. Nuh deyip Peygamber demeyen, her sorumuzu yanıtsız bırakan Selçuk Ayhan, nihayet mektup konusunda net açıklamalar yaptı. Öncelikle, gerek Sıtkı Kürüm’ün gerekse, Kerim Özer’in il disiplin kuruluna verilmelerine karşın, bunu iÅŸleme koymadıklarını, bütün partiyi kucaklayan bir tavır sergilediklerini, bunun karşılığını da Ä°zmir’de aldıklarını, bu birlik beraberlik görüntüsünün genel merkez tarafından olumlu algılandığını, Deniz Baykal’ın Ä°zmir ziyaretlerinin fazlalaÅŸtığını söyledi.
Ayhan, il başkanlığı seçimlerinin birinci yıldönümünde böyle bir tavır sergilenmesinin anlamlı ve düşündürücü olduğunu söyleyerek konuşmasını sürdürdü:
“Ben ilçe baÅŸkanlıkları makamına saygımdan dolayı bu arkadaÅŸlara cevap vermiyorum. OturduÄŸu makamlara örgütsel anlamda saygım var. KiÅŸisel baksam cevap verebilirim”
BaÅŸkan Ayhan bu konuÅŸmaları yapmasına karşın hala mektup ile ilgili açıklamaları bir türlü yapmıyordu. Bunlar bizim için klasik sözlerdi. Aslında istediÄŸimiz, baÅŸkan bu mektup karşısındaki tavrı ne olacaktı. Åžu sorumu Ayhan’a yönelttim:
“Ä°lçe baÅŸkanları bu mektubu yazarken Genel Merkez’de birilerinden destek alarak mı yazdılar? Yoksa olay münferit bir hareket midir?”
Yanıt vermedi tabii. Net cevap ÅŸu oldu: “Ben ‘vardır’ deyip Genel Sekreter ile ters mi düşeyim? Bu soruya yanıt vermek mümkün müdür?” diyerek devam etti:
“Mektup da yazılanların bir çoÄŸunu Genel Sekreter, Genel BaÅŸkan, Parti Yürütme Kurulu ciddiye bile almamış, bu konuda bana hak vererek yaklaÅŸmış. Bizim ilçe baÅŸkanları bizi deÄŸerlendiriyor.”
Konu uzamıştı. Öğrenmek istediğimiz bunlar değildi tabii. Israrcı olduk.
Nihayet Selçuk Ayhan, “Bu ilçe baÅŸkanlarının tavırları kendi yönetim kurularından bile olur alan bir tavır deÄŸildir. Ä°lçe baÅŸkanlarının altı boÅŸalmıştır. Referanduma gidelim. Bunun adı güven oylaması olsun” dedi.
Bu satırları okurken siz de okuyunca şaşıracaksınız doğal olarak. CHP tarihinde belki de bir ilk. İl ve ilçe başkanlarına yazılan bir mektup üzerine güven oylamasına davet var. Hem de il başkanı tarafından.
Ayrıca Ayhan, yazılan mektubun objektif olmadığından da söz etti ve ekledi:
“Bu ilçe baÅŸkanları ikili görüşmelerimizde istifaya davet etmediklerini belirtiyorlar. Beni sevdiklerini söylüyorlar. ‘Bizim seninle sorunumuz yok’ diyorlar. Sonra da farklı konuÅŸuyorlar. Tabanları varsa, hodri meydan.”
Artık mektup konusunda almak istediklerimizi almıştık. CHP güven oylamasına gidecekti, bu konu belli olmuÅŸtu. Yazının kaleme alınması kimin tarafından olabilir konusuna gelindi. Ayhan isim vermeden yazılan mektubun bir gazeteci tarafından yazılmış olabileceÄŸine dikkat çekti. Bu haftanın tartışma konusu da ‘Mektubu kaleme alan gazeteci kim?’ olacaÄŸa benziyor.