İktidarın ampulü Efes’te çatladı
Yazar: Agah Agamemnon
Bu hükümetin, bir bakanı var.
İzmir’de, adı duyulmuş bir kolejde okumuş.
Bu bakan; Türkiye’nin Kültür ve Turizmine, “uyur gözler”le bakıyor.
Hatta Mithatpaşa’daki o kolej; (Bakan çıkardık) diye övünür durur bu yüzden.
Bu sayın kişi; Bazı gazetelerde, Pamukkale gibi ören yerlerinin giriş gelirlerinin, “o yöreye kalmaması” yönündeki bir kararı uyguladığı için hedef haline geldi.
Ancak bu sayın bakan ile biraz önce söz ettiğim gündemi sayfalarından bas bas bağıran gazetelerin çok önemli bir ortak noktaları var:
Uyumaları…
***
İzmir Selçuk’tayız.
Efes’iyle, Meryem Ana’sıyla; dünyanın dört bir yanından insanların akın ettiği; kral ve kraliçelerin, prenseslerin, sanatçıların “hacı” olmaya geldiği bir inanç turizmi merkezi.
Yıllardır konuşulur durulur;
“Efes’i ışıklandıralım, gece de ziyarete açalım, gelirlerimiz artsın, yüzümüz tam gün gülsün”
Ne valiler geldi, ne vali yardımcıları konuyla ilgili “koordinatörlük” yaptı, sayısını tutmadım.
Önemli bir gerçek var ki, Efes gece de gezilebilir elektrik ve ışıklandırma altyapısına kavuştu.
Ancak Efes bir türlü aydınlatılamadı.
(Türkiye’yi kalkındıracağız) diyerek iktidara gelen “ampul”ün mumu, Efes’i -her şey hazır olmasına- rağmen aydınlatmaya yetmedi.
Neden mi?
Çünkü Kültür-Turizm Bakanlığı, “ışıkları açacak ve alanda bekleyecek bekçi kadrosu” veremediği için, dünyanın akın ettiği bu ören yerini gece ziyaretine açmıyor.
Toruna söyledim, girdi bakanlığın internet sitesine baktı.
Sayın Bakan, bakanlığının kadrosuna beş tane “stajyer semazen” alacakmış.
Bunu yapan Sayın Bakan; Efes’in gece de ziyarete açılmasına imkan verecek “bir-iki adet bekçi kadrosu”nu neden çok görür ben onu anlamam!
***
Herhalde Sayın Bakan’ın yolu Selçuk’la ilgili görüşmelerinde veya yaptığı ziyaretlerde hep “Yedi Uyuyanlar Mağarası”nda takılıp kalıyor.
Hikaye, çeşitli kültürlerce farklı bilinir ama özü aynıdır:
Hıristiyan olan yedi genç, baskılar sonucu Panayır Dağı eteğindeki bir mağarada saklanırlar.
Rivayet odur ki 200 sene uyurlar, daha sonra ise uyanırlar ve normal ölümle dünyadan ayrıldıklarında buraya gömülürler.
Uyumasıyla tanınan sayın Bakan’ın “Selçuk uykusu” bakalım ne kadar sürecek?
Selçuk, İzmir sınırları içinde kaldığı için “Aydınlılık” damarı mı kabardı sayın Bakan’ın da; Efes’in gece ziyaretlerine açılmasında “Yedi uyuyanları” oynuyor?
Kuşadası turizm lobisi, gece turisti Selçuk’a kaçırmasın diye hemşerileri sayın Bakan’a gizliden gizliye ricada mı bulunuyor?
Bu soruların yanıtları, Sayın Atilla Koç’ta…
Sayın bakanın uykusu, memleketi Aydın’a giderken makam aracını Selçuk’taki bir otomobil duşunda yıkatsa açılır mı; yoksa bu uyku yedi uyuyanlar gibi yüzyıllarca mı sürer?
Bunu zaman gösterecek.
Bir törende Kuran’dan okunan bir surede yanlışlık olduğunu belirtip müdahale etme “uyanıklığı”nı gösteren Sayın Bakan, bakalım Efes’in “Sekizinci uyuyan”ı olmayı ne kadar sürdürecek?
İşin ilginci, bu gerçeği bugüne kadar sayfalarında dile getirmesi gereken yerel gazetelerin de “Dokuzuncu uyuyan” olması.
Mağara aynı mağara anlayacağınız…
Hepinize iyi haftalar…