VarÅŸova’da başıma gelenler. . .
Yazar: Konuk Yazar
Ahmet GÃœREL
27 Haziranda Münih’te baÅŸlayıp, 14 Temmuzda yine Münih’te sona eren Ä°skandinavya gezimde çok güzel anılar yanında çok sıkıntılı anlar da yaÅŸadım. 45 yolcu ile baÅŸlayan seyahatte 16 günde 8000 kilometre yol aldık. Bu süreçte 2500 fotoÄŸraf ile 10 saatlik belgesel çektim. FotoÄŸraflama amacım, gezdiÄŸim 12 ülkede tarihi dokunun nasıl korunduÄŸunu tespit etmek ve sergilemekti.
8 Temmuz gecesi Polonya’nın BaÅŸÅŸehri VarÅŸova’daki Novotel Accor’da kaldık. 9 Haziran günü otelimizin karşısında bulunan “Kültür Merkezi”ni fotoÄŸraflamak istedim. Saat 8. 00 sırası baÅŸladığım gezide yanımda Manisa’dan bir büyüğümde vardı. Stalin’in 1952 yılında yaptığı dünyanın en yüksek saat kulesi ve kompleksini fotoÄŸraflamaya ve kameraya kaydetmeye baÅŸladım. Yanıma yaklaÅŸan 3 Polonyalı polis ; “FotoÄŸraf çekmenin yasak olduÄŸunu” belirterek, pasaportlarımıza el koydular. Pasaportumuzu T. C. yazısını gördükten sonra “ önce fotoÄŸraf çeker sonra da bomba atarsınız” demiÅŸlerdir. Kendimi mühendis, Ä°zmir UÅŸakizade Latife Hanım Köşkü Müdürü ve FotoÄŸraf Sanatçısı olarak tanıtmaya çalıştım. Daha sonra gelen diÄŸer 3 polis tarafından da telefonla elçiliÄŸe ulaÅŸmam da engellendi.
Toplam 45 dakika “Kültür Merkezi”nin önünde seyahat ve haberleÅŸme özgürlüğüme engel konulduktan sonra, pasaportumdaki Polonya’ya giriÅŸ kaÅŸesini merkezleriyle telefonla kontrol ettiler ve “anarÅŸist” olmadığımız kanısına vardılar ve serbest bıraktılar. Sonradan yaptığım tespitte; polislerin Stalin’in yaptığı “Kültür Merkezi”ni sevmedikleri ve eski rejimlerini anımsattığı için, benim yaptığım övgüye de kızmışlardı. “UNESCO’nun son 25 yılın Kent Ödülü”nü almış olan VarÅŸova‘daki “Kültür Merkezi”nin önüne kalıcı yapılar, arkasına ise yeni gökdelenler yaparak bir dönemin kültür varlığını yok etmeye çalışmaktadırlar. Bunu ekli fotoÄŸrafla da tespit ettim.
Olay, Pazar günü gerçekleÅŸmesine karşın VarÅŸova BüyükelçiliÄŸimiz görevlileri benimle çok ilgilendiler. Konuyla ilgili ÅŸikayet dilekçemi yazdım ve yarım günümü kaybederek Polonya’dan ayrıldım.
25 Temmuz günü ise VarÅŸova Büyükelçimiz Sayın Ecvet Tezcan’ın arayarak ; “Dilekçenizi DışiÅŸlerine göndereceÄŸim, Polonya Hükümeti sizden özür dileyecek” dedi. Büyükelçi ; “ÇektiÄŸiniz fotoÄŸraflarla elçiliÄŸimizde sergi açacaksınız ve dilekçenizi de üzerine koyacağım” diye ilave etti. Ertesi günü VarÅŸova BüyükelçiliÄŸimizin müsteÅŸarı iki kez aradı ve benden olay ile ilgili bilgi aldı.
DışiÅŸleri Bakanlığımız ve Diplomatlarımızın geleneksel “Devlet anlayışını” ve duyarlılığını biliyordum. VarÅŸova Büyükelçimiz Sayın Ecvet Tezcan’ın araması beni çok mutlu etti. VarÅŸova’da yaÅŸadıklarımı biraz da olsa hafifletti.