Can babalara!
Yazar: Sabriye Mercan Bolulu
Kimine göre “Büyük BaÅŸkan”, kimine göre “Acom”, kimine göre “Sosyetenin BaÅŸkanı”, kimine göre sadece “PiriÅŸtina”, ölümünün ikinci yılında çeÅŸitli törenlerle anıldı. Gazetelerde fotoÄŸrafını görmedim ama ablasının, mezardaki fotoÄŸrafı öperken, “Sensiz Ä°zmir’e bakamıyorum” sözleri içime kazındı.
Benzer sözler, Gönül SoyoÄŸul’un yaptığı röportajda da yer almış. Gözlerimin yaşından okumakta zorlandığım röportajda, BaÅŸkan'ın oÄŸlu Levent PiriÅŸtina, “Biz Ä°zmir’de baktığımız her yerde babamızı görüyoruz. Acımız azalmadı; tam tersine acıya özlem de eklenince daha da artıyor.” diyor.
Bunun ne demek olduÄŸunu o kadar iyi anladım ki… Bir akÅŸam PiriÅŸtina’nın, yurtdışından gelen akrabalarına 11 ay açan Fransız güllerini gösterirkenki heyecanına tesadüfen tanık olduÄŸum için her Cumhuriyet Meydanı’ndan geçiÅŸimde, o an gözümün önüne geliyor. Kızım henüz çok küçükken Bayraklı’daki rekreasyon alanında denize taÅŸ atarken, birden bire arkamızda beliriÅŸini ve çevresindeki birkaç muhabire nasıl heyecanla çalışmalar hakkında bilgi verdiÄŸini anımsıyorum. O heyecan dolu ifade, Ä°zmir’e baktığımda benim bile aklıma sık sık düşüyorsa, evlatları kim bilir neler hissediyordur?
Ellerine saÄŸlık Gönül Abla! Çok duygusal, bir o kadar da anlamlı olmuÅŸ, tam Babalar Günü öncesinde. Ben olsam o röportajı tamamlayamazdım herhalde. Zeynep’in gözyaÅŸlarına yenik düşer, ona eÅŸlik ederdim. Belki de en çok onu anlayabiliyorum. Evin en küçüğü olarak biraz daha kayırılmış bir genç kızın sevdiÄŸi adamı babasıyla tanıştıramamanın, gelecekte çocuklarının dede ÅŸefkatinden yoksun kalmasının ne demek olduÄŸunu anlıyorum.
Babalar Günü’nü kutlayabilecek olanlarınız; umarım ÅŸansınızın farkındasınızdır. Levent PiriÅŸtina’nın dediÄŸi gibi, zamanla azalır diye düşünüyorsunuz ama artan özlem duygusu iÅŸi daha da zorlaÅŸtırıyor. Benim babam öleli 13.5 yıl oldu ve ben hala çok sevdiÄŸim enginar dolmasını yerken gözyaşı döküyorum. Ä°nsanlar canımı acıttığında hala babamın omzunda dolaÅŸtığım zamanları özlüyorum.
Hediye falan bahane… Ona sevginizi gösterin, zaman ayırın yeter. Bunu yapmak için daha kaç Babalar Günü’nüz olduÄŸunu biliyor musunuz sanki?
Belki Can Yücel’in o çok sevdiÄŸim ÅŸiirine benzer bir ÅŸeyler karalarsınız!
***
Hayatta Ben En Çok Babamı Sevdim
Hayatta ben en çok babamı sevdim.
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpı bacaklarıyla – ha düştü, ha düşecek –
Nasıl koşarsa ardından bir devin,
O çapkın babamı ben öyle sevdim.
Bilmezdi ki oturduÄŸumuz semti,
Geldi mi de gidici – hep, hep acele iÅŸi! –
Çağın en güzel gözlü maarif müfettişi.
Atlastan bakardım nereye gitti,
Öyle öyle ezber ettim gurbeti.
Sevinçten uçardım hasta oldum mu,
40’ı geçerse ateÅŸ, çağırırlar Ä°stanbul’a,
Bi helallaÅŸmak ister elbet, diÄŸ’mi, oÄŸluyla!
Tifoyken baÅŸardım bu aÅŸk oy’nunu,
Ohh dedim, göğsüne gömdüm burnumu.
En son teftişine çıkana değin
Koştururken ardından o uçmaktaki devin,
Daha başka tür aşklar, geniş sevdalar için
Açıldı nefesim, fikrim, canevim.
Hayatta ben en çok babamı sevdim.
Can Yücel