25 yıllık arayış
Yazar: Münir Koçarslan
Seçim rüzgarları esmeye başlayınca “solda birlik” tartışmaları da gündeme gelir. Üstelik 25 yıldır... Ama bir sonuç çıkmaz. Aslında 25 yıldır, çok şey değişti... Bir çırpıda aklıma gelenleri sıralamak istiyorum:
Çeyrek asır önce cep telefonu yoktu.
Evlerde siyah beyaz televizyonlar izlenirdi.
Bilgisayarın esamisi okunmuyordu.
Oğlum dünyaya gelmemişti.
Mesai arkadaşlarımın neredeyse yarıya yakını doğmamıştı. Adamlar üniversite bitirdi, askerlik yaptı, işe başladı.
Hatta neredeyse Fenerbahçe bile bu yıl Türkiye Kupası'nı kazanıyordu.
Şaka bir tarafa, ne gariptir ki, hala solcular birleşemedi.
***
Bu durum bence rezalettir.
Halka karşı da büyük ayıptır.
Meseleyi ısıtıp ısıtıp ortaya atmak artık abesle iştigaldir.
Sorun bellidir...
Adı; koltuk sevdasıdır.
Mantığı; “Küçük olsun, benim olsun” anlayışıdır.
Sanki solun kaderi bölünmektir.
Tüm bunları neden anlatıyorum.
Bir kaç gün önce Sosyal Demokrat Halk Partisi (SHP) Genel Başkanı Murat Karayalçın İzmir'deydi.
Partisinin Konak Meydanı'ndaki “Cumhurbaşkanı'nı Halk Seçsin, Bir İmza da Sen Ver” kampanyasına katıldı.
Karayalçın, gazetecilerin sorusu üzerine dedi ki;
“6 Mayıs'ta Bülent Ecevit’in rahatsızlığından önce kendisini evinde ziyaret ettim ve 1.5 saat görüştüm. Rahşan Hanım da vardı.
İttifak çağrısını kabul ettiğimi söyledim. Kendisi Yılmaz Büyükerşen’i önermişti. Büyükerşen adına öteki partilerin de uygun görmeleri durumunda olumlu baktığımızı söyledim...
Yurttaşların sol partilerin birlikteliğini talep ettiklerini görüyoruz.
Bu doğrultuda istekler var. Bunun doğru çözüm olduğu inancını taşıyorum. İtalya’da yaptılar ve başarılı oldular. İktidara geldiler. Türkiye’de ittifak yapılarak aynı başarının elde dilebileceğini düşünüyorum. Umarım herkes görür ve destek verir.”
***
Ne dersiniz?
Sizce sol ittifak yapar mı?