İyi niyetinizi kapıda bırakın
Yazar: Nesrin Coşkun
Giysi alırken pazardan bile olsa etiketine, markasına bakıyoruz.
Ambalajlı gıda alırken son kullanma tarihine bakmayı öğrendik, üretim yerini kontrol etmeyi de. Ama iş sağlığımıza geldiğinde biraz körü körüne oluyoruz.
Çünkü güveniyoruz, aksi olabileceği aklımızın ucundan bile geçirmiyor.
"Yeminliler, yapmazlar" diyoruz.
Ama yapıyorlar.
Hepsi mi? Elbetteki değil. Birkaçı, bazıları.
Neler olduğuna gelince; lütfen bir fizyoterapi merkezine gittiğinizde size kimin hizmet verdiğini öğrenin.
Duvarda asılı mutlaka diploması olmalı, bakın sorun.
Şifa beklediğiniz eller, temizlik elemanına ait olabilir!
Bir güzellik salonundasınız, cildinize sadece doktorların yetkisinde olan müdahale yaptıracaksınız. Güzelleşeyim derken, aynaya bakamayacak hale gelebilirsiniz. Size dokunacak ellerin sahibini mutlaka öğrenin. Sekreter olmasın!
Bu kadar da olmaz, diyeceksiniz.
Ameliyatınızı anlaştığınız, güvendiğiniz doktor yerine bir başkası yapabilir. Çünkü sizin esas doktorunuz "geç kalmış" olabilir.
Gerekçe bu kadar basit. İnanması zor. Suya yazılmış şikayetler, saptamalar değil senaryo hiç değil.
Kimlerin yaptığını bilmeseniz de olur (TCK ile uğraşmayalım) ama bunların yapıldığını bilin...
Sanal dedektif
e-devlet, e-güvenlik, e-maliye... Bu e zincirini istediğiniz kadar uzatabilirsiniz. Seride e-sağlık da var. "Bürokrasiyi azaltacak, suistimalleri önleyecek, denetimi artıracak, zamandan tasarruf sağlayacak" gibi hedeflerle...
Sağlık Bakanlığı, e-sağlık ve elektronik reçete projelerinin altyapısını oluşturmak üzere "doktor bilgi bankası" adını verdiği bir envanter çıkarmış.
Kamudaki, özeldeki tüm hekimler kaydedilip kodlanmış. Bakanlık bir hekim hakkında kişisel bilgiye ihtiyaç duyduğunda tek tuş yetecek.
Tabi bakanlığın hekimleri kayıt altında tutmasındaki tek hedef bilgi edinme kaygısı değil, internet üzerinden işleyecek sistemde "sanal dedektiflik" yapabilmek.
Bakanlık, hangi hekimin kaç hastaya baktığı, ne teşhis koyduğu, yazdığı ilaçlar anında görülebilecekmiş.
Reçete, tıbbi malzeme suistimalleri de önlenecekmiş.
Hastanelerde kuyrukların sona erdiğini savunan ve sanan sevgili yetkililer, bir zahmet sanal ortamdan çıksın ya da "İnsanlar artık hizmete kolay ulaşıyor" dedikleri sağlık kuruluşlarına birer kamera yerleştirsin.
Ne teşhis koyduğu, ne ilaç yazdığını merak ettiği doktorların bir günde kaç hastaya, kaç dakikada bakmak zorunda olduğunu, hastaların "şipşak muayene"lerden ne kadar memnun olduğunu görüp, izlesin.
Sanal çözümler kadar başka çözümler de beklendiği atlanmasın...
Yetmiyor
İzmir Tabip Odası Uzmanlık Eğitimi Çalışma Grubu tarafından uzmanlık eğitimine bakışlarını belirlemek amacıyla 8 kurumdaki 524 asistana uygulanan anket sonucunda; üniversite hastanelerindeki asistanların yüzde 69'u, Sağlık Bakanlığı eğitim hastanelerindeki asistanların sadece yüzde 31'i eğiticilerini bilimsellik açısından yeterli buluyor.
Eğiticilerini yetersiz bulan asistanlar ise nedenlerini hasta yoğunluğu ve ilgisizlik, idari-kurum dışı görevlerin yoğunluğu, bilimsel yetersizlik ve diğer derslerin yoğunluğu olarak sıralıyor.
Bilmek isteyenlere...
SAĞLIĞINIZI DÜŞÜNÜN
Trafik stresine karşı
İster direksiyon başında, ister yolcu olun ya da yaya.
Trafikten, trafik magandalarından şikayet etmediğimiz gün yok.
Herhalde sokağa çıkmayanlar dışında trafik stresine girmediğinden kimse söz edemez. Uzmanlar birçok hastalığa davetiye çıkaran stresle trafikte, seyir halindeyken bile başa çıkılabileceğini söylüyorlar.
Yoğun trafikte stresinizi kontrol altına alabilmeniz için;
Öncelikle yavaş ve derin nefes alın (diyafram nefesi), gevşeyin.
Sakinleşmek için klasik müzik önemli ancak trafikte hareketli müzik dinleyin.
Sıkışık trafiğe söylenip kendinizi germeyin. Trafik gerçeğini günlük yaşantınızın bir parçası olarak görüp olumlu şeyler düşünün.
AKUT İzmir'de
AKUT (Arama Kurtarma Derneği) İzmir Birimi Merkezi açıldı.
İzmir Birim Başkanı Ömer Karaca.
"Fiil ehliyetine sahip her gerçek kişi AKUT gönüllüsü olabilir" mesajını ileten AKUT'çulara http://www.akut.org.tr adresinden ulaşabilirsiniz.
GÜLÜMSEYİN
Ara sıra ameliyat olun içiniz açılır.
Maksat yeşillik olsun, diye bitkisel hayata girdim.
Sigara yavaş yavaş öldürür (Kimin acelesi var?)
İlahi Azrail sen adamı öldürürsün vallahi!!!
Ben bir melek değilim ama müracaat ettim kadro bekliyorum.
Ben doğuştan asabiyim ama yeterince mazeretim yok ona bozuluyorum.
Acılara göğüs germek istiyorsan silikon taktır...
ÖZLÜ SÖZ :
Size ne yapacağınızı söyleyebilirler, ama ne düşüneceğinizi asla!...
Sokrates