Yarım kalmış bir Metaş öyküsü
Yazar: Reşat Yörük
1956 yılında Ä°zmirli Özsaruhan Ailesi tarafından tel halat ve kaynak elektrodu gibi yüksek kalitede çelik üretmek üzere kurulan Ä°zmir Metalürji Fabrikası MetaÅŸ, bir zamanlar 2250 çalışanı ile Ä°zmir ekonomisinin can damarıydı. Ancak 1988 yılından sonra baÅŸlayan mali sorunlar, MetaÅŸ’ı kısa sürede üretim yapamaz hale getirdi. 1990 yılından sonra Kamu Ortaklığı Fonu, 300 milyar liralık kredi saÄŸlayarak ÅŸirkete ortak oldu. 1995 yılına gelindiÄŸinde ise MetaÅŸ’ın satışı gündemdeydi. Ä°zmirli iÅŸadamları, ÅŸirketin satışıyla yakından ilgilendiler. Özellikle de Selçuk YaÅŸar ve Öner Akgerman. Ancak iÅŸ rekabete binince, aradan Uzan Ailesi sıyrıldı. ÖzelleÅŸtirme Ä°daresi, Mayıs 1995 yılında elindeki rehinli hisseleri Uzanlar’a ait Rumeli Çelik Sanayii’ne 57 milyon 900 bin dolara sattı. Sonrası malum… Türkiye’nin en gözde demir-çelik tesislerinden biri olan MetaÅŸ, o tarihten bu yana hiç çalışmadı. Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’nun (TMSF) Uzan Grubu ÅŸirketlerin yönetimine el koymasıyla da yeni belirsizliklere yelken açtı.
Aradan yıllaaaar geçti.
Kısa bir süre önce Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'nun (TMSF) satışa çıkardığı Metaş İzmir Metalurji Fabrikası'nın muthemel patronu, ihalede 40 milyon 50 bin dolarlık teklif veren Cer Çelik Endüstrisi A.Ş. oldu. (İhalenin onayına veya pazarlıkla devamına henüz karar verilmiş değil.)
MetaÅŸ’ın buraya kadar anlatılan öyküsünü çoÄŸunuz biliyorsunuzdur. Ama asıl bundan sonrası önemli! Uzanlar’dan sonra MetaÅŸ’ı almak isteyen Ä°zmirli grup hangisiydi? Nasıl bir projeleri vardı? Projeyi ailenin hangi ferdi hazırlamıştı? Ve neden vazgeçtiler?
Reklamı sevmeyen aile
Ãœretim tesisleri 300 bin metrekarelik alan üzerine kurulu olan MetaÅŸ, 58 bin metrekarelik kapalı alana sahip. Ayrıca üretim tesislerinin üzerinde bulunduÄŸu Bornova ilçesi Işıklar Köyü'nde, içinde zeytinlik ve baÄŸların bulunduÄŸu epeyce bir arazisi de var MetaÅŸ’ın…
Çok deÄŸil, bundan 1-1,5 yıl önce, Türkiye’nin en önemli demir-çelik üreticilerinden biri olan, yarım asırlık Özkan Demir Çelik Sanayi A.Åž.’nin sahibi olan Özkan Ailesi, MetaÅŸ’ı almak üzere harekete geçti. Bu kararda, 2000 yılında vefat eden baba Kenan Özkan’ın “çok sıkı bir Metaşçı” olmasının payı büyüktü. Projenin odak noktasında da, ailenin küçük oÄŸlu UÄŸur Özkan vardı.
Türkiye’de “kaliteli kangal demiri” eksiÄŸi bulunduÄŸunu ve bu ürünün üretimi konusunda MetaÅŸ’ın kendini ispatlamış tek firma olduÄŸunu söyleyen Özkanlar, harekete geçmek için TMSF’nin Uzanlar’a ait ÅŸirketleri satışa çıkarmasını bekliyordu. Hatta bu konuda hayli kararlı görünen aile, A ve B Planı halinde iki ayrı strateji planı hazırlayıp Ankara’daki yetkililerle görüşmeler bile yapmıştı.
Ancak bu çalışmalar çok gizli yürütülüyordu. Bunun iki nedeni vardı. Birincisi, Özkan Ailesi reklamı sevmiyordu. İkincisi, işin içinde hala Uzanlar olduğundan, işi fazla dallandırıp budaklandırmamakta yarar vardı.
Özkan Ailesi’nin en büyük hedefi, MetaÅŸ’ın arazisini satarak bu parayla AliaÄŸa’da, Nemrut Körfezi’nde bir demir-çelik üniversitesi kurmaktı.
Uğur Özkan, o günlerde şekillendirdikleri modeli yakın çevresine şöyle anlatıyordu:
“MetaÅŸ bir okuldu, kapatıldı. Fabrikaya ait 300 bin metrekare arazi var. Yüzde 30’la imara açılıp konut yapılsa ve satılsa, 50 milyon dolar civarında bir gelir elde edilir. Bu paranın yarısıyla AliaÄŸa’da 250 bin metrekare yer alabiliriz. Oraya MetaÅŸ Ãœniversitesi kurmak isteriz. Hem pratik hem teori eÄŸitimi veren teknik bir üniversite olur. Kaliteli, dil bilen teknik eleman eksiÄŸimizi bu üniversite ile gideririz. Hatta yurt dışına beyin bile satarız. Bugün 30 bin çalışanı olan sektörün, hala üniversitelerde tekstil gibi bir dalı bile yok.”
“RaÅŸit Özsaruhan rektör bile olur”
Özkan Ailesi, bu projeye gerçekten çok kafa yormuştu. Hatta kurulmasını düşündüklerini demir-çelik üniversitesine bir profil haddehanesi bağışlamayı bile planlıyorlardı. Ama Uğur Özkan
“RaÅŸit Özsaruhan’ın onayı olmadan böyle bir iÅŸe kalkışmayız. RaÅŸit Bey o üniversitenin rektörü bile olur” diyerek küçük ama önemli bir ÅŸart ileri sürmüştü.
Konu RaÅŸit Bey’e aktarıldı mı, RaÅŸit Bey bu iÅŸe ne dedi, iÅŸin o kısmını bilmiyoruz. Bildiklerimiz, Özkanlar’ın projesiyle sınırlı.
UÄŸur Özkan’ın yakın dostlarına aktardıklarıyla devam ediyoruz:
“Tüm dünyaya örnek bir üniversite yaparız. Buradan mezun olan gençlerin iÅŸ kaygısı olmaz. Hepimiz ders verebiliriz. Patronlar, üst düzey profesyoneller, eleman sıkıntısı çeken herkes.. En azından ben ve Mustafa aÄŸabeyim, haftada 5 saat gönüllü ders verme sözü veriyoruz. Ãœniversitede elektrik, torna, bakım onarım, makine dizaynı, üretim, satış-pazarlama, sevkiyat, AR-GE, kalite kontrol, iç ve dış ticaret, deniz hukuku, gemi brokerliÄŸi, Ä°ngilizce-Fransızca dış ticaret, kambiyo eÄŸitimleri verilebilir.”
Peki ya arazi satışından elde edilecek 50 milyon doların kalan yarısı ne olacaktı?
Özkan Ailesi, paranın bu kısmıyla da MetaÅŸ’ı yeniden canlandırmayı düşünüyordu. Hem de 6 ay gibi kısa bir sürede…
Uğur Özkan projenin bu kısmını da şöyle anlatıyordu:
“Ä°ÅŸe sadece bir potasında kaliteli kütük üretimi ile baÅŸlanır. Satış fiyatı da Ä°skenderun, Karabük ve AliaÄŸa’daki Say Metal’in fiyatlarının ortalaması alınarak belirlenir. Bu ürünün satışı konusunda sorumluluÄŸu da bizzat üzerime almaya hazırım. Ãœretim yıllık 300 bin ton ile sınırlanır. Sadece kendi eÄŸitim giderlerini karşılamaya yetecek bir gelir elde edilir. Böylece amacından saptırılmamış olur. En büyük girdisi olan hurda alımında öncelik hakkı verilmesi, devletin kütük üreticilerine tanıdığı elektrik indirimi ve KDV’den muaf hurda ithalatları da, önemli bir sübvansiyon sayılacaktır.”
Ä°ÅŸte Ä°zmirli Özkan Ailesi’nin MetaÅŸ projesi, böylesine büyük bir ÅŸeydi. Ama nedendir bilinmez, Özkanlar bir süre sonra bu projeden soÄŸudu.
Sonrası malum!