Varil Uygarlığı
Yazar: Elbin Ertunç Dinç
Geçtiğimiz hafta boyunca kepçeler, dozerler ve özel elbiseler giymiş görevliler, toprağın altından kurduğumuz uygarlığın eserlerini çıkardılar.
Huzuru bindiÄŸi 350 bin dolarlık mercedeste ve aldığı muzur hakkında bulan yöneticiler; yaÅŸam hakkı engellendiÄŸinde karşı çıkmak ve hesap sormak yerine iÅŸi Allah’a havale eden bizler birlikte yarattık bu uygarlığı.
Åžimdi yarattığımız uygarlığın meyvesi olan yüzlerce eseri gün ışığına çıkarıyoruz. Kazı çalışmalarımız, Çevre ve Orman Bakanımız Sayın Pepe’nin baÅŸkanlığında yürütülüyor. Uygarlığımızın izlerine ilk rastladığımız ören yerimiz olan Tuzla Orhanlı’da bugün itibariyle ortaya çıkarılan eser sayısı yüzü geçiyor.
Toprağın altından çıkardığımız nadide parçaları sadece bu ülkenin insanlarıyla paylaÅŸmanın çok bencilce bir yaklaşım olacağını düşünüyorum. Bu nedenle Kültür ve Turizm Bakanımız Sayın Koç’a en yakın zamanda bu eserlerin sergilenebileceÄŸi bir müze kurulması konusunda çaÄŸrıda bulunuyorum. Bu iÅŸi gözü kapalı yapacağına inanıyorum.
Müze projesinin, gençlerimizin gezebileceği ören yerleri ve müzeler arasına yeni bir durak eklenmesi ve geldiğimiz noktanın net bir şekilde ortaya konması açısından çok yararlı olacağını düşünüyorum.
Åžakası yapılacak bir konu deÄŸil elbette; ama, içimden geçenleri otosansür uygulamadan yazsam “bip….bip….bip…bip”lerin hakim olduÄŸu bir yazı çıkacaktı ortaya. Son günlerde Tuzla’da çıkarılan zehirli variller ile ilgili haberleri endiÅŸeyle okuduk. Bu haberlerin ışığında Tuzla’dakine benzer atıkların toprak altına gömüldüğü yerlerin sayısının her geçen gün artacağını söylemek mümkün. Çünkü Kocaeli Çevre Müdürlüğü’nden gelen sayısal veriler hiç de iç açıcı deÄŸil. Kocaeli’nde bulunan 7 bin 400 iÅŸletmenin sadece yüzde 5’inin atık suları denetleniyor. Hava kalitesi yönünden denetlenen iÅŸletmelerin oranı yaklaşık yüzde 6. Tehlikeli atık denetimi yapılan iÅŸletmeler ise tüm iÅŸletmelerin binde 6’sını oluÅŸturuyor.
Durum bu iken Ä°zmir Ä°l Çevre Müdürlüğü’nden Ä°zmir’de bulunan sanayi kuruluÅŸlarının tehlikeli atık ve atık su denetiminin yapılıp yapılmadığı konusunda bir açıklama beklemek her Ä°zmir’linin hakkı.
5 haziran günü yaklaşıyor. Her yıl benzer etkinliklerin tekrarlandığı, adet usul yerini bulsun türünden kutlamaların yapıldığı Dünya Çevre Günü etkinlik programında bu yıl ciddi bir deÄŸiÅŸiklik yapılması gerekiyor. Ä°ÅŸe, çevre gününün klasik yarışmalarından biri olan “en çevreci okul” yarışmasına, “en çevreci sanayi kuruluÅŸu” yarışmasını eklemekle baÅŸlanabilir.
Küçükleri ödüllendirmek yeterli değil; çünkü, yurdunu, milletini özünden çok seveceğine, doğruluktan ayrılmayacağına, çok çalışacağına dair her gün ant içen çocuklar nasıl oluyorsa günün birinde doğanın katili olabilecek kararlara imza atabiliyor ya da adam sendeci bir tavır takınabiliyor. Kabul etmek gerekiyor ki aramızda çürük elmalar hep vardı ve her zaman da olacak. Önemli olan çürük elmaların vereceği zararların öngörülerek gerekli önlemlerin alınması.
Çürük elmalar karar verme ve uygulama konumundaysa o zaman meyve sepetindeki bütün elmaların geleceği için ciddi bir endişe taşımak gerekiyor.
5 Haziran tarihinin, toplum sağlığını hiçe sayan zehirli varillerden ve tüm çevre felaketlerinden sorumlu olanların ağır cezalar almalarını sağlayacak yasal düzenlemelerin yapılacağı bir gün olarak kutlanmasını diliyorum.