Alternatif mi?
Yazar: Nesrin Coşkun
İstanbul merkezli Hekim Hakları Derneği (HHD) kurulmuş. Kurulmuş diyorum, çünkü bu derneğin varlığını sanal ortamda öğrendim. Sonrasında da nedir, ne değildir, öğrenmeye çalıştım.
Henüz İzmir'de bu dernek hakkında bilgisi olan hekim yok denecek kadar az, olanların da bilgisi ismi düzeyinde. Derneğin İzmir'de şube kurmak gibi bir girişimi de duyulmamış. "Dernek" ayrı "Oda" ayrı ama yine de HHD'nin tabip odalarına daha doğrusu Türk Tabipler Birliği'ne (TTB) "Alternatif" olmak amacıyla çıktığı düşünülüyor. Derneğin, sağlıkçıların çoğunun endişeyle karşıladığı "Aile hekimliği" sistemine sıcak bakması, TTB'yi hekim haklarını savunmada yetersiz bulması bu düşünceleri kuvvetlendiriyor.
Örgütlenmeye İstanbul'dan başlayan derneğin İzmir'de ne bulup bulamayacağını ise bize zaman gösterecek.
Hasta yakınıysanız
Hasta olmaktan beter olursunuz. Eliniz ayağınıza dolanır, telaş yaparsınız, hatta panik de. Hastanız hele ki çocuğunuzsa düşünemez, göremez olursunuz. Adınızı bile unutursunuz. İşte böyle zamanlarda hasta yakınlarına rehberlik eden bir site var. Novartis Türkiye'nin hazırladığı interaktif web sitesi "www.hastayakini.com" hasta yakınlarına hergün karşılaşabilecekleri güçlüklerle ilgili önerilerin yanı sıra diğer hasta yakınlarıyla deneyimlerini paylaşabilecekleri bir ortam sunuyor. Türkiye'nin ilk hasta yakını sitesinde 24 önemli hastalık, hasta yakınlarını en çok ilgilendirecek yönleriyle tanıtılıyor. Uzmanlar tarafından hazırlanan pratik bilgiler bölümü, hasta yakınlarının işlerini kolaylaştırmayı, yakınınızdaki hastanın yaşam kalitesini artırmayı hedefliyor.
Sitede yer alan en ilgi çekici alanlardan biri "Sanal Ev" projesi. Sanal Ev, epilepsi, alzheimer, parkinson, KOAH (Astım) ve maküla dejenerasyonu (yaşa bağlı görme bozukluğu) hastalıklarında, hasta ve hasta yakınlarının gereksinimleri, rahatlığı ve güvenliğine katkıda bulunabilmeyi amaçlıyor. Bu 5 hastalığa bağlı olarak, yatak odası, salon, yemek odası, banyo, mutfak, giriş merdiven, tuvalet gibi tek tek tüm mekanlardaki güvenlik, yemek yeme, iletişim kurma, vücut bakımı ve temizlik gibi risk unsurlarında kolayca uygulanabilecek kişiselleştirilmiş çözümler sunuluyor.
Taktı, düzelttirdi
Beyin Cerrahı Prof. Dr. Şevket Tektaş, görev yaptığı Atatürk Eğitim Hastanesi'nin adının Yeşilyurt Devlet Hastanesi olarak anılmasını, yazılmasını kafasına takmış. Hatta hastanenin adının Basın Sitesi tarafından girişindeki levhalarda "Yeşilyurt" diye yazıldığını görünce hemen harekete geçmiş. Bu levhaları hazırlayan Büyükşehir Belediyesi Trafik Müdürlüğü'nü aramış, derdini anlatmış. Ve yazının değişmesini sağlamış. Ama Prof. Dr. Tektaş, hala değişecek levhalar olduğunu söylüyor. İzmir Eğitim Hastanesi'nin de semtiyle anıldığını, Bozyaka Hastanesi denildiği hatırlatıp, bu yanlış levhaları da düzelttireceğini belirtiyor. Prof. Dr. Tektaş yazılardaki yanlışları düzelttirebilecek, ya dillerdeki ne olacak? Yine de Prof. Dr. Şevket Tektaş'ı kutlamak gerek, çabasından dolayı.
Doping gibi şiir
Doktor Emine kızıma
Sen doktor değil de tam bir meleksin,
Tanrıdan dilenmiş büyük dileksin,
Sen bu Türkiye'ye zaten gereksin.
Dilerim Allah'tan hergün gülesin.
Ömrün boyunca mesut olasın.
Her anne doğurmaz böyle bir kızı,
Çok çok sevindirdin kızım sen bizi.
Ömrüme getirdin baharı yazı,
Dilerim Allah'tan hergün gülesin.
Ömrün boyunca mesut olasın.
İnsanlık yolunu iyi seçmişsin.
Sen kendin düzenin kendin biçmişsin
Mekke şehrinden zemzem içmişsin
Dilerim Allah'tan hergün gülesin
Ömrün boyunca mesut olasın.
İsmin Emine'dir soyadın Şeker
Böylesi bir meyve Sivas'ta biter
Sendeki nezaket herkese yeter
Dilerim Allah'tan hergün gülesin.
Ömrün boyunca mesut olasın.
Verdiğin gözlükle bunları yazdım.
Bu yalan dünyada canımdan bezdim.
Bu son şiirimi ben sana yazdım.
Dilerim Allah'tan hergün gülesin.
Ömrün boyunca mesut olasın.
Hekimlerin şu ara canlarını sıkan çok şey var. Sorunları çok, özetle "Geleceklerini göremiyorlar." 1925 Gaziantep doğumlu yani tam 81 yaşındaki Mehmet Göre adlı hastanın İzmir Eğitim Hastanesi Göz doktorlarından Emine Şeker'e yazdığı bu dizeler, morale ihtiyacı olanlara...
İstatistik
Ağız ve diş sağlığımıza ne kadar önem verdiğimizi merak edenlere...
Kişi başına yıllık diş macunu tüketimi, İngiltere'de 480 gram, Almanya'da 600 gram, Meksika'da 271 gram, İtalya'da 270 gram bizde yani Türkiye'de 90 gram. Evlerin yüzde 70'inde diş macunu bulunmuyor.
Kişi başına yıllık diş fırçası tüketimi, İngiltere ve Almanya'da 2.4, İsveç'de 2.5, bizde ise 4 kişiye 1 diş fırçası düşecek şekilde. Türkiye'de diş ipi kullananların sayısı ise sadece 150 bin.
ÖZLÜ SÖZ : Bir insanın yaşamından değerli birşeyi yoksa, o insanın yaşamının da değeri yoktur. Tagore
KOMİK YAZILAR
Delil yetersizliğinden beraat etti
Kalp yetersizliğinden gitti