Seyirci kalma 2006-03-26 00:00:00
Seyirci kalma
Yazar: Nesrin CoÅŸkun
Sağlık camiasının gündemi kabarık. Hekimler hem kendileri için hem de hastalar için kaygılı. Bursa Tabip Odası "Hastalarıma duyuru: Ben hekimim" başlıklı bildiri ile TTB Sosyal Güvenlik Yasası'yla ilgili referandumla sorunlara karşı toplumun dikkatini çekmeye çalışıyor.
TTB'den referandum
Türk Tabipler Birliği "Sağlıkta dönüşüm programı" ile sağlık sisteminin çöküşün eşiğine getirildiğini öne sürüyor. Hastanelerin icralık, yeni TCK ile hekimlerin potansiyel suçlu, hastanelerin sağlık işletmesi, hastaların müşteriye dönüştürüldüğünü savunuyor. Bu çöküşün TBMM gündemindeki Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasa Tasarısı ile geriye dönülmeyecek biçimde pekiştirileceğine inanıyor. Hepimizin bugününü ve yarınını etkileyecek bu yasa tasarısının hükümet tarafından tek başına yasalaştırılmasının doğru olmadığını bildirip, buna toplumun karar vermesi isteniyor. Ve bu amaçla 27 Mart-1 Nisan tarihleri arasında oy kullanılabileceği kaydediliyor. Oylar ülke genelinde kurulacak sandıklarda ya da www.ttb.org.tr/referandum2006 web sitesi üzerinden kullanılabilecek.
18 dakika muayene
Bursa Tabip Odası'ndan hastalara yazılmış, kendilerinden yardım isteyen uzun bir mektup var. Hekimler "Bundan böyle 3.6 dakikada hasta bakmaya zorlanmak istemiyorum" diyor, işini gerektiği gibi yapabilmesi için 18 dakikanın yetmeyeceğini söylüyor. Ve ekliyor; "Bu nedenle artık hastalarımı muayene ediyormuş gibi yapmayacak ve sana gerekli zamanı ayıracağım. Yöneticilerim de maksimum performansımı 20 hasta baktığımda versinler. 20 hastadan fazla hasta baktığımda bana performans diye bir ücret verilmesini kabul etmiyorum artık. Çünkü bu ücret senin sağlığını bozuyor. Bunun bilincine var ve senin oyların ile seçtiğin yönetenleri uyar. Memleketimin de şartlarını göz önüne alarak ve dengeleri de koruyarak, muayene sırasında sana artık daha fazla zaman ayıracağım. Hedefim 18 dakikadır. Ortam uygun olur ve baskı görmezsem buna ulaşmaya çalışacağım. Sen de muayene olmak için yanıma geldiğinde hakkın olan süreyi benden talep et ve muayene odasını terk etme."
Hastalara "Ben senin sağlığın için mücadele ediyorum sen de destek ver, seyirci kalma" deniyor.
Kıskandırdı
Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Alphan Cura, 48 yıl önce öğrenci olarak girdiği, başhekimlik dahil çeşitli akademik görevler de üstlendiği Ege Üniversitesi (EÜ) Tıp Fakültesi'nden yaş haddinden emekli oldu. Bu ayrılış için tören düzenlenen salon tıklım tıklımdı. Sadece İzmir değil Türkiye'nin dört bir köşesinden meslektaşları, dostları bu özel gününe koşmuştu. Cura'nın imrenilecek yaşam öyküsüne yeni bir sayfa bu kez kıskandıracak bir törenle açılıyordu. Görülmeye değer bir sevgi çemberi içindeydi, Alphan Hoca. O, sosyal yaşamda da meslek yaşamında da sıradışıydı ve iz bırakan her yönü anılarla süslenip anlatıldı.
Alphan Cura'nın kim olduğu, neler yaptığıyla ilgili anlatılanlar arasında iki şey dikkat çekiciydi. Birincisi Alphan Hoca'nın başhekimliği döneminde sadece öğretim üyelerinin pay aldığı döner sermayenin tüm sağlık çalışanlarına dağıtılmasının mimarı olduğu (tüm Türkiye'de), ikincisi ise hekimliği boyunca parayla hiç işi olmayıp, mesleğini hiçbir zaman maddiyata endekslemediği idi. Alphan Cura'nın neden bu kadar çok sevilip sayıldığını anlamaya yetecek ve ders alınacak iki küçük not oldu, bence.
"Ak saçlı prens" Alphan Cura ile izinden gittiği ablası Prof. Dr. Sabiha Özgür ve ağabeyi Kulak Boğaz Burun Uzmanı Prof. Dr. Orhan Cura törende haklı bir gurur tablosu oluşturdular, artık üçüncü Çura da EÜ'nün "efsaneler"i arasında yerlerini almıştı.
Seçim kapıda yasa rafta
Daha önce bu köşeye konu olmuştu, tabip odalarında nisanda seçimlerin yapılacağını, ama Türk Tabipler Birliği'nin (TTB) genel kurulu toplayabilmesi için gerekli olan yasanın henüz çıkmadığı, zamanın da aleyhe işlediğinden söz etmiştim.
3 yıldır beklenen "Türk Tabipler Birliği Kanunu'nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi" 1 Mart günü TBMM Genel Kurulu'nda görüşülmeye başlanmış ancak akşamında geri çekilmiş.
AKP milletvekilleri, bu yasa görüşülürken muhalefet milletvekillerinin kürsüden konuşup görüşmelere engel olduklarını öne sürmüş. "Bu yüzden geri çektik" demişler. Kürsünün "Bir hak" olduğunu belirten TTB 2. Başkanı Metin Bakkalcı ve bazı illerin tabip odası başkanlarından oluşan bir heyet ise TBMM'de. Heyet, yasa çıkana kadar Meclis'ten ayrılmayacakmış. Anlayacağınız hekimlerin gözü kulağı Ankara'da.
Gülelim
Telaşla bara giren bir adam, kendine önce bir viski ısmarladı, sonra da barmene, bir penguenin boyunun ne kadar olduğunu sordu.
Böylesi bir soruyla ilk kez karşılaşan barmen, fazla üstelemedi ve müşterisinin sorusunu, elini yerden bir metre kadar yüksekte tutarak yanıtladı:
"Ä°ÅŸte ancak bu kadar olur bir penguenin boyu" dedi.
Adam bir viski daha istedi:
"Tüh ne yaptım ben öyle?" dedi. "Demek bir rahibeyi ezdim arabamla..."
ÖZLÜ SÖZ : Hepimiz genel düşünürüz ama ayrıntıları yaşarız. Alfred North Whitehead
DERNEKLER
Türk Oftalmoloji Derneği
Tel : 0. 232. 287 67 67
TTB'den referandum
Türk Tabipler Birliği "Sağlıkta dönüşüm programı" ile sağlık sisteminin çöküşün eşiğine getirildiğini öne sürüyor. Hastanelerin icralık, yeni TCK ile hekimlerin potansiyel suçlu, hastanelerin sağlık işletmesi, hastaların müşteriye dönüştürüldüğünü savunuyor. Bu çöküşün TBMM gündemindeki Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasa Tasarısı ile geriye dönülmeyecek biçimde pekiştirileceğine inanıyor. Hepimizin bugününü ve yarınını etkileyecek bu yasa tasarısının hükümet tarafından tek başına yasalaştırılmasının doğru olmadığını bildirip, buna toplumun karar vermesi isteniyor. Ve bu amaçla 27 Mart-1 Nisan tarihleri arasında oy kullanılabileceği kaydediliyor. Oylar ülke genelinde kurulacak sandıklarda ya da www.ttb.org.tr/referandum2006 web sitesi üzerinden kullanılabilecek.
18 dakika muayene
Bursa Tabip Odası'ndan hastalara yazılmış, kendilerinden yardım isteyen uzun bir mektup var. Hekimler "Bundan böyle 3.6 dakikada hasta bakmaya zorlanmak istemiyorum" diyor, işini gerektiği gibi yapabilmesi için 18 dakikanın yetmeyeceğini söylüyor. Ve ekliyor; "Bu nedenle artık hastalarımı muayene ediyormuş gibi yapmayacak ve sana gerekli zamanı ayıracağım. Yöneticilerim de maksimum performansımı 20 hasta baktığımda versinler. 20 hastadan fazla hasta baktığımda bana performans diye bir ücret verilmesini kabul etmiyorum artık. Çünkü bu ücret senin sağlığını bozuyor. Bunun bilincine var ve senin oyların ile seçtiğin yönetenleri uyar. Memleketimin de şartlarını göz önüne alarak ve dengeleri de koruyarak, muayene sırasında sana artık daha fazla zaman ayıracağım. Hedefim 18 dakikadır. Ortam uygun olur ve baskı görmezsem buna ulaşmaya çalışacağım. Sen de muayene olmak için yanıma geldiğinde hakkın olan süreyi benden talep et ve muayene odasını terk etme."
Hastalara "Ben senin sağlığın için mücadele ediyorum sen de destek ver, seyirci kalma" deniyor.
Kıskandırdı
Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Alphan Cura, 48 yıl önce öğrenci olarak girdiği, başhekimlik dahil çeşitli akademik görevler de üstlendiği Ege Üniversitesi (EÜ) Tıp Fakültesi'nden yaş haddinden emekli oldu. Bu ayrılış için tören düzenlenen salon tıklım tıklımdı. Sadece İzmir değil Türkiye'nin dört bir köşesinden meslektaşları, dostları bu özel gününe koşmuştu. Cura'nın imrenilecek yaşam öyküsüne yeni bir sayfa bu kez kıskandıracak bir törenle açılıyordu. Görülmeye değer bir sevgi çemberi içindeydi, Alphan Hoca. O, sosyal yaşamda da meslek yaşamında da sıradışıydı ve iz bırakan her yönü anılarla süslenip anlatıldı.
Alphan Cura'nın kim olduğu, neler yaptığıyla ilgili anlatılanlar arasında iki şey dikkat çekiciydi. Birincisi Alphan Hoca'nın başhekimliği döneminde sadece öğretim üyelerinin pay aldığı döner sermayenin tüm sağlık çalışanlarına dağıtılmasının mimarı olduğu (tüm Türkiye'de), ikincisi ise hekimliği boyunca parayla hiç işi olmayıp, mesleğini hiçbir zaman maddiyata endekslemediği idi. Alphan Cura'nın neden bu kadar çok sevilip sayıldığını anlamaya yetecek ve ders alınacak iki küçük not oldu, bence.
"Ak saçlı prens" Alphan Cura ile izinden gittiği ablası Prof. Dr. Sabiha Özgür ve ağabeyi Kulak Boğaz Burun Uzmanı Prof. Dr. Orhan Cura törende haklı bir gurur tablosu oluşturdular, artık üçüncü Çura da EÜ'nün "efsaneler"i arasında yerlerini almıştı.
Seçim kapıda yasa rafta
Daha önce bu köşeye konu olmuştu, tabip odalarında nisanda seçimlerin yapılacağını, ama Türk Tabipler Birliği'nin (TTB) genel kurulu toplayabilmesi için gerekli olan yasanın henüz çıkmadığı, zamanın da aleyhe işlediğinden söz etmiştim.
3 yıldır beklenen "Türk Tabipler Birliği Kanunu'nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi" 1 Mart günü TBMM Genel Kurulu'nda görüşülmeye başlanmış ancak akşamında geri çekilmiş.
AKP milletvekilleri, bu yasa görüşülürken muhalefet milletvekillerinin kürsüden konuşup görüşmelere engel olduklarını öne sürmüş. "Bu yüzden geri çektik" demişler. Kürsünün "Bir hak" olduğunu belirten TTB 2. Başkanı Metin Bakkalcı ve bazı illerin tabip odası başkanlarından oluşan bir heyet ise TBMM'de. Heyet, yasa çıkana kadar Meclis'ten ayrılmayacakmış. Anlayacağınız hekimlerin gözü kulağı Ankara'da.
Gülelim
Telaşla bara giren bir adam, kendine önce bir viski ısmarladı, sonra da barmene, bir penguenin boyunun ne kadar olduğunu sordu.
Böylesi bir soruyla ilk kez karşılaşan barmen, fazla üstelemedi ve müşterisinin sorusunu, elini yerden bir metre kadar yüksekte tutarak yanıtladı:
"Ä°ÅŸte ancak bu kadar olur bir penguenin boyu" dedi.
Adam bir viski daha istedi:
"Tüh ne yaptım ben öyle?" dedi. "Demek bir rahibeyi ezdim arabamla..."
ÖZLÜ SÖZ : Hepimiz genel düşünürüz ama ayrıntıları yaşarız. Alfred North Whitehead
DERNEKLER
Türk Oftalmoloji Derneği
Tel : 0. 232. 287 67 67
