Köylerde Rönesans 2006-03-01 00:00:00
Köylerde Rönesans
Yazar: Sabriye Mercan Bolulu
İlk önce gazetelerde gördüm. Adını sıkça duyduğum ama hiç tanışma olanağı bulamadığım bir kişi köylerde kütüphaneler kuruyordu. Ütopik gibi görünen bi hareket benim için çok şaşırtıcıydı, tabii bir o kadar da anlamlı.
Çok kısa bir süre sonra aynı çatı altında bir araya geldik. Yayın yönetmenliğini yaptığım Egeli Haber Gazetesi'nde tanıştık Recai Şeyhoğlu'yla. Gazetemizin yazarlığını yapıyor. Ne zaman gazeteye gelse öncesinde onlarca kişiyle görüşmüş oluyor, ne zaman arasam hep bir uğraşlar içerisinde. Emekliliğin değil yaşamın tadını çıkartıyor.
19 Ekim 2002'de Bergama'nın Hacıhamzalar Köyü'nde ilk kütüphanelerini açmışlar. O gün 3600 kitapla Rasime-Recai Şeyhoğlu Kütüphanesi'ni açarken, yaylaya bilimin-sanatın-edebiyatın ışığını taşıdığını biliyormuş ama sonraki günlerde bir kütüphaneler zincirinin mimarı ve sahibi olacağını o günlerde aklına getirmiyormuş. O ilk günden sonrasını bakın nasıl anlatıyor Recai Şeyhoğlu:
"Åžiarımız 'Köylerde Rönesans'tı. Köy çocuklarını ve gençlerini Faraday'la, Sokrates'le, Shakspeare ile, Orhan Kemal ile, Çehov'la buluÅŸturmaktı amacımız. Vivaldi dinleyen köy çocuklarıydı düşümüz. Marquez okuyan, Montaigne'e kulak veren, Platon'u öğrenmeye çalışan köylüydü bizlerin düşü. Neden olmasındı? Her açılışta annem Pir Sultan Abdal'dan, Aşık Hatayi'den deyiÅŸler ve türkülerle seslendi Bergamalılar'a… Ayaskent'teki açılışta kızım Chav Bella'yı okudu. Türkülerle, ÅŸiirlerle, ÅŸarkılarla açılışlar yaptık. Kitabın bayramıydı bizim yaptığımız."
O ilk adımın devamı birbiri ardına gelmiş. Güzel olan, "Bizim köyümüze de kütüphane kurun" yönündeki isteklerin artması bence. Ana-oğul Şeyhoğlu'nun bu çok güzel davranışına istek gelmesi, insanı umutlandırmıyor değil. Acı olan ise bu güzel insanlara İzmirlilerden çok İstanbul'un sahip çıkması. Koç, İTÜ, ve Sabancı üniversitelerinden çok güzel destekler almışlar. Hareketin tacını da Kütüphaneler Haftası'nda Bilgi Üniversitesi'nin sponsorluğunda İstanbul Valisi takmış.
30 Aralık 2005 itibariyle de Türkiye'nin ilk ve tek kütüphaneler zinciri tüzel kişiliğe kavuşturarak derneğe dönüşmüş: Rasime-Der (Rasime- Recai Şeyhoğlu Kütüphaneler Zinciri Geliştirme, Kültür ve Dayanışma Derneği).
Artık Bergama ve Manisa köylerinin dışında bütün Türkiye'ye ulaşmak istiyorlar. Her türlü katkıya açıklar. Köylere bilimin, sanatın ve edebiyatın ışığını taşıyan bu oluşum, her türlü desteği de hak ediyor doğrusu. İşte derneğin iletişim bilgileri: 711 / 5 Sk. No: 2 Çamdibi / İzmir Tel: 0.232.457 44 62
Kitabın köyle buluşmasına kim katkıda bulunmak istemez ki? Dileriz bu tür hareketler çoğalır da, karanlıktan aydınlığa çıkmak için daha fazla beklemek zorunda kalmayız.
Çok kısa bir süre sonra aynı çatı altında bir araya geldik. Yayın yönetmenliğini yaptığım Egeli Haber Gazetesi'nde tanıştık Recai Şeyhoğlu'yla. Gazetemizin yazarlığını yapıyor. Ne zaman gazeteye gelse öncesinde onlarca kişiyle görüşmüş oluyor, ne zaman arasam hep bir uğraşlar içerisinde. Emekliliğin değil yaşamın tadını çıkartıyor.
19 Ekim 2002'de Bergama'nın Hacıhamzalar Köyü'nde ilk kütüphanelerini açmışlar. O gün 3600 kitapla Rasime-Recai Şeyhoğlu Kütüphanesi'ni açarken, yaylaya bilimin-sanatın-edebiyatın ışığını taşıdığını biliyormuş ama sonraki günlerde bir kütüphaneler zincirinin mimarı ve sahibi olacağını o günlerde aklına getirmiyormuş. O ilk günden sonrasını bakın nasıl anlatıyor Recai Şeyhoğlu:
"Åžiarımız 'Köylerde Rönesans'tı. Köy çocuklarını ve gençlerini Faraday'la, Sokrates'le, Shakspeare ile, Orhan Kemal ile, Çehov'la buluÅŸturmaktı amacımız. Vivaldi dinleyen köy çocuklarıydı düşümüz. Marquez okuyan, Montaigne'e kulak veren, Platon'u öğrenmeye çalışan köylüydü bizlerin düşü. Neden olmasındı? Her açılışta annem Pir Sultan Abdal'dan, Aşık Hatayi'den deyiÅŸler ve türkülerle seslendi Bergamalılar'a… Ayaskent'teki açılışta kızım Chav Bella'yı okudu. Türkülerle, ÅŸiirlerle, ÅŸarkılarla açılışlar yaptık. Kitabın bayramıydı bizim yaptığımız."
O ilk adımın devamı birbiri ardına gelmiş. Güzel olan, "Bizim köyümüze de kütüphane kurun" yönündeki isteklerin artması bence. Ana-oğul Şeyhoğlu'nun bu çok güzel davranışına istek gelmesi, insanı umutlandırmıyor değil. Acı olan ise bu güzel insanlara İzmirlilerden çok İstanbul'un sahip çıkması. Koç, İTÜ, ve Sabancı üniversitelerinden çok güzel destekler almışlar. Hareketin tacını da Kütüphaneler Haftası'nda Bilgi Üniversitesi'nin sponsorluğunda İstanbul Valisi takmış.
30 Aralık 2005 itibariyle de Türkiye'nin ilk ve tek kütüphaneler zinciri tüzel kişiliğe kavuşturarak derneğe dönüşmüş: Rasime-Der (Rasime- Recai Şeyhoğlu Kütüphaneler Zinciri Geliştirme, Kültür ve Dayanışma Derneği).
Artık Bergama ve Manisa köylerinin dışında bütün Türkiye'ye ulaşmak istiyorlar. Her türlü katkıya açıklar. Köylere bilimin, sanatın ve edebiyatın ışığını taşıyan bu oluşum, her türlü desteği de hak ediyor doğrusu. İşte derneğin iletişim bilgileri: 711 / 5 Sk. No: 2 Çamdibi / İzmir Tel: 0.232.457 44 62
Kitabın köyle buluşmasına kim katkıda bulunmak istemez ki? Dileriz bu tür hareketler çoğalır da, karanlıktan aydınlığa çıkmak için daha fazla beklemek zorunda kalmayız.
