Yalnız paranoyaklar ayakta kalır
Yazar: Reşat Yörük
Özellikle tekstil ve konfeksiyon sektörlerinde giderek artan Çin rekabeti ve yaşanan hızlı değişim, yıllardır dünyada önemli bir çekim merkezi sayılan Türk tekstil ve konfeksiyon imalatçılarını ciddi anlamda etkiledi. Bu hızlı değişim ve acımasız rekabete ayak uyduramayan irili ufaklı pek çok firma kapanırken, diğerleri de ayakta kalabilmek için yeni arayışlara yöneldi. Tıpkı Sun Tekstil örneğinde olduğu gibi...
Bünyesinde üçü tekstil ve hazır giyim sektöründe faaliyet gösteren 4 şirketin yer aldığı İzmir merkezli Sun Tekstil Grubu, esnekliği ve sürati ön plana çıkaran yeni çalışma yöntemiyle büyük ilgi topluyor. "Bütün mesele Çin'in beceremediğini becermek" sloganıyla çıktığı yolda önemli başarılara imza atan grup, yeni model sayesinde 50 milyon dolarlık ihracat hedefine de ulaşmış durumda.
Sun Tekstil Yönetim Kurulu Başkanı Şükrü Ünlütürk, birleşmeler ve satın almaların artacağı pazarda küçük balıklara yer olmadığını "zamanında" tesbit ederek esnekliği ön plana çıkardıklarını söylüyor. Önümüzdeki 5 yıllık süreçte sektördeki dağıtım kanallarının yeniden şekilleneceğini ve bu değişimi okuyup imalatta küçük ve hızlı firmaların ayakta kalacağını kaydeden Ünlütürk, dağıtım ve pazarlamanın ise yine büyüklerin hakimiyetinde olacağı öngörüsünde bulunuyor.
Torbalı'daki 2 fabrika içinde 13 ayrı ünite kuran Sun Tekstil yönetimi, birbirinden bağımsız çalışan bu küçük modüller sayesinde üretim esnekliği ve hız kazanmış.
Yönetim Kurulu Başkanı Şükrü Ünlütürk, "Küme modeli" adını verdikleri sistemin Türkiye'de bir ilk olduğunu belirterek şöyle konuşuyor:
"Müşteri artık fiyat, zaman ve kaliteye bakıyor. Üretimin nerede yapıldığı o kadar önemli değil. Biz fabrika içinde küçük modüller oluşturarak üretim teknikleri ve esnek üretim yolunda önemli mesafeler aldık. Böylelikle minimum sipariş adedini aşağı çektik. 3 bin tane de 300 tane de üretim yapabiliyor, sipariş alabiliyoruz. Termin sürelerini ise 2-3 haftalık bir sürece indirdik. İş akışlarını bilgisayar aracılığıyla planlanıyor ve kontrol ediyoruz. Bütün mesele, Çin'in yapamadığını yapmak."
Rehavet yok
2005 yılı boyunca hep olumsuzlukların konuşulduğu sektörde, kendi işlerinin çok iyi gittiğini söyleyen Şükrü Ünlütürk, 2006 yılında 100 milyon dolarlık ciro hedeflediklerini de açıklıyor. Ünlütürk, "Parmakla gösterilen bu başarıya rağmen asla rehavete kapılmıyoruz. Rehavet olursa düşeriz. Intel'in CEO'sunun söylediği 'Yalnız paranoyaklar ayakta kalır' sözünü örnek aldık" diye konuşuyor.
Sun'un en bilinen markası Jimmy Key'i İstanbul'a taşımalarına rağmen, üretim üssünün Torbalı'da kalacağını da kaydeden Sun Tekstil Yönetim Kurulu Başkanı Şükrü Ünlütürk, "Biz buraya 25 milyon Euro'dan fazla yatırım yaptık. Üretim için başka bir yere gitmeyiz" diyor.
Meraklısına biraz bilgi:
Grubun amiral gemisi Sun tekstil'in Torbalı'daki tesislerinde aylık üretim kapasitesi 500 bin adet. Özellikle yıkamalı, parça boya, düz ağırlıklı, komplike malların üretildiği fabrikada 457 işi çalışıyor ve Adidas, Marks&Spencer, Diesel, DKNY, Gsus ve Guess gibi dünya çapında markalara spor ve günlük giyim tarzında ürünler hazırlanıyor.
Sun Grubu'nda yer alan Ekoten A.Ş. ise Türkiye'nin en büyük üst kalite boyalı kumaş üretim tesislerinden birisi. Günlük 35 ton kumaş boyama ve 25 ton örgü kapasitesine sahip tesis; Adidas, Next, Tommy Hilfiger, M&S gibi ünlü markalara ihracat yapıyor.
Gruptaki diÄŸer ÅŸirketler ise J.K. Tekstil A.Åž. ile Rem Elektronik A.Åž.
Jkey Club yolda
Bu arada...
Sun Grubu'nun markası olarak ilk kez 1997 yılında özel koleksiyonu hazırlanan Jimmy Key, günlük ve spor giyimde hızlı bir gelişme göstermişti. Markayı sevdirmek amacıyla, Türkiye'de ilk kez gerçekleştirilecek bir iletişim projesi üzerinde çalıştıklarını açıklayan Sun Tekstil Yönetim Kurulu Başkanı Şükrü Ünlütürk, "Yabancı markalarla rekabetin iletişim boyutunda zayıf kaldığımızı farkettik. Uluslararası markaların bu avantajı çok büyük. Biz de hedef kitleyle bütünleşmek için harekete geçtik. Mart ayında internette hiç yapılmadık bir şeyi başaracağız" diyor. Ünlütürk, 4 aydır çalıştıkları sistemin yazılımının önemli ölçüde tamamlandığını ve Şubat ayındaki denemelerden sonra Mart'tan itibaren açacaklarını da söylüyor.