Sanayi yağları üretiminde dünyaya yayılan ünlü Alman firması Petrofer, Türkiye'deki ortağı ile örnek bir uyum ve birliktelik sergiliyor. Yönetim Kurulu Başkanlığı'nı Tamer Taşkın'ın üstlendiği Petrofer Türkiye, bugün Alman grubun "en önemli partneri" konumunda. Öyle ki, Almanya, Çin, Brezilya, İspanya, Polonya, Avusturya ve İngiltere'deki Petrofer yöneticileri, son birkaç yıldır "motivasyon eğitimi" için Türkiye'ye gönderiliyor.

Tamer Taşkın, Petrofer Chemie Yönetim Kurulu Başkanı Constantin Fischer'in, Türkiye'yi Ortadoğu ülkelerine bir geçiş merkezi haline getirmeyi düşündüğünü belirtiyor. Taşkın, "Almanlarla ortaklıkta elde ettiğimiz başarı bizi çok gururlandırıyor. Biz gittiğimizde Almanya'daki fabrikada herkes önümüzde saygıyla eğiliyor. Diyorlar ki, 'Bay Fischer ne zaman bizi toplayıp konferans verse, konuşmasının yarısını Türkiye'ye ayırıyor, biz sadece sizi dinliyoruz.' Bu müthiş bir gurur" diyor.

Sihirli formül

Petrofer Türkiye'nin başarısındaki en önemli faktör, inisiyatif... Ortaklar arasında özerklik konusunda yapılmış herhangi bir anlaşma bulunmamasına rağmen, Petrofer Türkiye her fırsatta inisiyatif kullanarak etkili oluyor. Tamer Taşkın bu durumu, "Biz inisiyatif kullandıkça bunun başarıya yansıdığını gören Alman ortağımız bizi hep destekledi, moral verdi. Gün oldu sermaye desteği sağladı. Ama önümüze hiç set çekmedi" diye anlatıyor.

Başarıdaki ikinci etken ise ekip. Hedef olarak belirlenen ülkelerin pazarını çok iyi tanıyan, yerel dillerini konuşabilen elemanlarla Petrofer Türkiye, 25 ülkeye birden markasıyla girmiş. Hem de sıfırdan... Sudanlı ihracat müdürü sayesinde Afrika ve Ortadoğu pazarlarında hızlı büyüyen firma, Hindistan'a kadar olan bölgeyi yeni ihracat pazarı olarak görüyor.

Tamer Taşkın, İzmir'den kalkıp Kamerun'a yağ satmanın, Fas ve Cezayir'in piyasasında bulunmanın; Ürdün, Kuveyt, BAE, Mısır, İsrail, İran, S.Arabisistan'da boy göstermenin kolay bir iş olmadığını, 10 yıl öncesine kadar Bosna, Makedonya, Arnavutluk ve Yunanistan gibi ülkelere mal satmayı hayal bile edemediklerini söylüyor. Taşkın, "Bugün Yunan adalarında bizim motor yağlarımız kulllanılıyor. Artık şartlar değişti" diye de eklemeyi unutmuyor...

"Ortaklık güven işidir"

Dünyanın pek çok ülkesindeki sanayi kuruluşlarında, demirçelik fabrikalarında, alüminyum tesislerinde, otomotiv ve yan sanayi fabrikalarında Petrofer Türkiye'nin yağlarının ve filtrelerinin kullanıldığını belirten Tamer Taşkın, Almanlarla kurduğu sağlam ortaklık konusunda şöyle devam ediyor:

"22 yıllık bir beraberiliğe sahibiz. Bunun son 10 yılını fabrika ortaklığı olarak geçiriyoruz. Çok mutlu bir birlikteliğimiz var. Yabancı ülkelerde iş yapmak kolay değildir. Birinci faktör güvendir. Bizde hisselerin dağılımına bakarsanız, yüzde 51 Almanların, yüzde 49 bizim olduğunu göreceksiniz. Adam zaten yabancı sahada, saha avantajı bizde. 10 yıl önce birlikte yatırım yapacağımızda tereddütlerini gördüğümüz için fazla hisseyi ben önermiştim. Ama o hiçbir zaman kullanılmayan bir güç olarak dolapta duruyor. Bugün bir daha ortaklık yapsak, bunu teklif bile etmezler."

"İran ve Dubai fabrikalarını biz kuracağız"

Endüstriyel sanayi yağları üreten Petrofer Türkiye'nin, motor yağı pazarına da girdikten kısa bir süre sonra hava, yakıt ve mazot filtreleri üretimine de el attığını söyleyen Tamer Taşkın, "Baktık ki motor yağı satan bütün bayiler aynı zamanda hava, yakıt ve mazot filtreleri pazarlıyorlar. Biz de Türkiye Petrofer olarak filtre yapmaya başladık. Bugün Petrofer'in filtreleri sadece Türkiye'de üretilip ihraç ediliyor" dedi. Ürün çeşitliliği açısından agresif bir politika izlediklerini kaydeden Taşkın, Türk sanayicisinin ihtiyacı olan tüm kimyasalların üretimine girdiklerini ancak ağırlıklı olarak sanayi ve otomotiv yağ pazarında boy gösterdiklerini söyledi. Bir süredir üzerinde çalıştıkları İran'a yatırım projesinin gündemde olduğunu açıklayan Petrofer Türkiye Yönetim Kurulu Bakanı, Alman ortakla anlaştıklarını ve İran ile Dubai başta olmak üzere bölgede düşünülen tüm Petrofer fabrikalarını kendilerinin kuracağını belirtti.