Pazarda siyaset
Yazar: Macit SefiloÄŸlu
Karşıyaka ve Gaziemir'de kurulacak tekstil pazarlarına karşı yürütülen kampanyada önce bıçaklar çekildi, ardından sulh sağlandı. Karşıyaka Belediye Başkanı Cevat Durak'a karşı "düdük" çalanların yaptıkları açıklamalar ise tartışmaya açıldı.
Bu kesimlerin attıkları adımlara bakıldığında Cevat Durak'ın koskoca Karşıyaka ilçesinden aldığı oylar gözardı edildi, Durak'a "atama" başkan muamelesi yapılmaya başlandı.
Geç de olsa bu hata fark edildi. Ä°zmir Esnaf ve Sanatkarlar Odaları BirliÄŸi BaÅŸkanı Mehmet Ali Susam, diÄŸer karşı çıkanlarla yolunu ayırdı. DoÄŸru adıma ne demeli…
Neden mi?
Çünkü, kayıt dışı işleme karşı çıktıklarını söyleyenlerin İzmir'deki diğer Pazar yerlerinden haberleri yok galiba. Bospa adıyla anılan Bostanlı Tekstil pazarı sanki yıllardır fişini kesip, halka kayıtlı mal satıyor. Bunu kaldırıp, kayıtlı bir pazaryerine taşımak eylemi ne zamandan beri suç unsuru taşıyor merak ediyorum.
Bu arada geçtiğimiz hafta pazara karşı çıkıp, bir yakınının pazardan yer aldığını Yakın Plan Gazetesi'nde isim zikretmeden vurguladığımız kişi ile görüştüm. Bu kişi Konak Belediye Meclis Üyesi, CHP'li Uğur Yelekli.
Yelekli, kendisinin İzmir Ticaret Odası Tekstil Meslek Komitesi Başkanı olarak 6 yıldan beri kayıtsız ticarete karşı çıktığını gazete kupürleri ve açıklamaları ile dosya halinde önüme koydu. Yelekli, kendisine yöneltilen oklardan rahatsızlık duyduğunu açıkça belirtirken, Karşıyaka pazarından bir akrabasının yer alma girişimini öğrendiğini ancak burada kendisinin hiçbir katkı ve desteğinin olmadığını söyledi, "Akrabam olan kişi 6 yıldır pazarcılık yapıyor. Ancak, benim bu girişimle hiçbir ilgim olmadı, talebim de" diyor.
Yelekliyi iyi tanıyorum. Yıllardır, yöneticisi olduğu Kemeraltı Derneği dahil, esnafın sorunlarıyla ne denli yakından ilgilendiğini biliyorum. Birçok haber yaptık Yelekli'nin açıklamalarıyla.
Atak kişiliği ile şimdi de Konak Belediyesi içinde belki de enden olarak proje üretip Başkan Muzaffer Tunçağ ve Meclis'e bunları taşıyor. CHP'deki bu aktif çalışmaları doğal olarak ilişkilerini de belirliyor. Kimin derdi varsa belediyede Yelekli'ye koşuyor. Üstelik sadece CHP'liler değil. Pazara ürün vermeye de gereksinimi yok.
Ancak, tüm bu yukarıda belerttiğim gerçekler Yelekli'nin bu olaydaki eleştirilmemesi sonucunu doğurmuyor.
Çünkü, Yelekli'nin adı bir şekilde o yakını tarafından da olsa pazardan yer talep edilirken kullanılmış. Siyaset yapanların bazı olaylarda karşılaşacağı zorluklardan birisi de bu.
Yazılanlar ve yazılamayanlar
Karşıyaka'da Durak'ı eleştirenlerin bazılarının Büyükşehir Belediye Başkanlığı planları yaptıkları da sıkça konuşulur oldu. Kimse çıkıp ben aday olmayacağım demiyor. Bu da bu kişilerin kafalarının bir köşesinde adaylık düşüncesini taşıdığı gerçeğini ortaya koyuyor.
Bunun nedeni sizce ne olabilir? Tek bir neden şu anda görünüyor.
Halen bu koltukta oturan Aziz Kocaoğlu'na bazı çevreler şimdiden ömür biçmiş durumda.
Bu işi ikinci dönem yapamayacağına şimdiden inanmışlar ki, böyle davranıyorlar.
Saraydan gelen dedikodular da bu işi patlatmış olabilir. Saraydaki gruplaşmaların giderek keskinleştiğini sokağa iletenler, bu hazırlıkları yapanların da eylemliliklerini arttırıyor gibi geliyor bana.
Yoksa haksız mıyım?