Büyük Kentlerin Uysal Atları
Yazar: Elbin Ertunç Dinç
Kurum çalışanlarını sabahları işe, akşamları da evlerine sağ salim ulaştırmaya çalışan servis şoförümüz için sıra dışı bir akşam. Ne renk körü taksicilere ne de yolların fatihi dolmuş şoförlerine tek kelime bile etmiyor. Engin mutfak kültürüyle, her akşam birbirinden güzel yemek tarifleri veren ve "Bu akşam ne yemek pişirsem acaba?" diyen kadınların derdine derman olan ağabeyimizin gündeminde başka şeyler var bu akşam.
50 milyon için kapkaç terörüne kurban giden iki çocuk annesinden, Alsancak'ta kalaşnikof marka silahı ile rahatça dolaşan şehir eşkıyasından, hastasını iyileştiremediği gerekçesiyle çalıştığı hastanenin otoparkında vurulan doktordan bahsediyor. İzmir'in Güzelyalı semtinde bile geç saatlerde dışarı çıkmaya korktuğunu ve çocuklarına da bu konuda ciddi uyarılarda bulunduğunu söyleyen servis şoförümüz, "Rektörler hapiste, kapkaççılar sokakta" diyerek durumu özetliyor. Bu hassasiyet, artık toplumun her katmanında kendini gösteriyor.
Göçmenlerin 'Aydınlatma' Devrimi
Dünyanın her yeri farklı bir şiddeti yaşıyor. Son olarak da Paris'in 'cafe'leri ve sanat kokan sokakları, emek sömürüsüne uğrayan, vatandaş bile sayılmayan göçmenlerin yaktıkları arabalardan yükselen alevlerle aydınlanıyor. Fransa'nın sömürgelerinden her şeyi göze alarak daha iyi bir yaşam arzusuyla yola çıkan, tehlikeli deniz yolculuklarında telef olmaktan kurtulan göçmenler, bir Fransız gencinin elde edeceği gelirin dörtte birine razı olarak çalışıyorlar.
Yıllarca sesini duymadığımız, Fransa için çalışan ve sömürülen insanlar, uzun bir sessizlikten sonra attıkları çifteyle; kendilerine Fransız kalan yöneticileri cezalandırıyorlar. Konuya Fransız kalanlara karşı yapılan "Aydınlatma Devrimi" de böyle oluyor işte.
En az bu olay kadar trajik bir olay da ülkemizde yaşanıyor. Değerli yöneticilerimiz Fransa'da yaşanan bu sosyal sorunu, türban yasağıyla açıklamaya çalışıyorlar. Büyüklerimizin sorunu daha net algılayabilmeleri için, Fransa'da yaşanan "Aydınlatma Devrimi"ne benzer bir 'aydınlatılma'ya ihtiyaçları var sanıyorum!
Uysal atın tekmesi
Göç, ister yurtdışına, ister yurtiçindeki büyük kentlere yapılsın nedenleri ve ortaya çıkardığı sonuçlar itibariyle sıkıntılı bir süreç. Toplumsal yaşamda yüz yüze kaldığımız birçok olumsuzluğun da en önemli sebebi.
Çarpık kentleşme, işsizlik, sağlık, eğitim, ulaşım ve çevre sorunları, sokak çocuklarının sayısındaki artış, kapkaç ve daha birçok konu yaşadığımız şehrin en önemli açmazları arasında yer alıyor.
Ne kapkaç konusunda düzenlediğimiz sempozyumlar, ne Konak Meydanı'na ayakkabı boyacısı, kuşyemi satıcısı, boyozcu kılığında saldığımız polisler, ne de büyük meydanların tepelerine kurduğumuz son sistem güvenlik kameraları çözüm için yeterli değil.
Kendimizi büyük kentlerin tek hakimi gördüğümüz ülkemizin bizden uzak köşesinde yaşanan sorunları ilgi ve tepki alanımız içine almadığımız, bu ülkenin yöneticileri olarak göçün altında yatan önemli ekonomik sorunları çözmediğimiz sürece; uysal atların tekmesini daha farklı boyutlarda ve daha şiddetle hissedeceğimiz günler uzakta değil.
Doğdukları yerde doyan insanların yaşadığı bir ülke ve dünya dileğiyle.