Akıllanmıyoruz!
Yazar: Münir Koçarslan
Sallandık mı, deprem aklımıza geliyor.
Toplumsal hafızamız, felaketleri bir süre sonra hatırlamıyor.
O uğursuz Körfez depremini "unutmayacağız" diye bağıra bağıra, bir süre sonra unutmadık mı?
Geçen yıl inşaat mühendisleri açıklamıştı.
İzmir?deki 250 bin binadan 100 bini kaçak...
Gelişigüzel yapılan bu binaların bir bölümü de çok katlı.
***
Jeoloji Mühendisleri Odası İzmir Şubesi de bir açıklama yaptı:
- Can ve mal kaybına yol açmayan depremler, doğanın bir uyarısı olarak kabul edilmeli...
Başta imar ve afet yasaları olmak üzere, mevzuatımız yeniden düzenlenmeli.
Yara sarmaya dayalı ulusal afet sistemimiz, zarar azaltmaya yönelik yeniden oluşturulmalı...
Jeolojik ve jeoteknik etütlerin yaptırılması, yerel yönetimler için zorunlu kılınmalı.
***
Aslında, "Bize bir şey olmaz" mantığıyla hareket ediyoruz...
Sonra acılar, gözyaşları...
Maalesef hepimiz suçluyuz.
İhale mevzuatı zorluyor. Müteahhit fiyatı yüzde 65 düşürüyor. Devletten ihale alıyor. Sonra malzemeden çalıyor.
Denetleyenler seyirci kalıyor.
Belediyeler mantar gibi yükselen kaçak katları, gecekonduları seyrediyor.
Siyasiler gereken cezai ve yasal düzenlemeleri yapmıyor.
Bizler gözümüz kapalı, "sağlam mı, çürük mü?" bakmadan, incelemeden, sormadan, mevkiine uygun, deniz manzaralı, içi cicili bicili evler alıyoruz
Sonra kuralsızlığın bedelini ödüyoruz.
Oysa şu gerçeği de biliyoruz:
Deprem değil, ihmal öldürüyor!
***
Sevgili okurlar, bu yazıyı bundan 1.5 yıl önce, Gökova'daki deprem fırtınasının ardından kaleme almıştım.
Sizce değişen bir şey var mı?