Malatya - Tire - İzmir
Yazar: Sabriye Mercan Bolulu
İki güzel kentimizle bu şirin ilçemizin ne ilgisi var diyeceksiniz belki...
Son günlerde yaşananlar bu üç yeri ortak paydada buluşturdu: Çocuklarımız ve tepkilerimiz...
Üçünün de tepkileri farklı olurken, Malatyalılar hem vatandaşlık hem insanlık dersi verdi.
Önce İzmir...
Hepimizi derinden sarsan depremlerin ardından çoktan unuttuğumuz minik yavrularımızın okullarının sağlamlık tartışması başladı. Bu kez İzmir basını üzerine düşeni yaptı ve umarım yapmaya devam eder, bu kez unutmaz... Vali soruşturma başlattı. Balçova Belediye Başkanı örnek bir davranışta bulunarak bölgesindeki okulu sağlamlaştırma çalışmasını üstlendi.
Peki dikkatinizi çekti mi bu çocukların anne-babaları ne yaptı? Bırakın inceleme yapılmamış 1.444 okulda öğrenim gören öğrencilerin velisini, güvenilir olmadığı saptanmış 26 okulda öğrenim gören çocukların velileri ne yaptı?
Koskocaman bir sessizlik...
Tire’de ise durum farklı. Veliler bu kez seslerini yükseltti.
Kimin için?
Kötü konuşan öğrencisinin ağzına biber süren öğretmen T.K. için... 70 kadar Tireli toplanmış, imza kampanyası başlatmış "T.K.’ya soruşturma açılmasın, ceza almasın" diye... Ceza değil ödül verilmeliymiş!
Veliler tavırlarını çocuklarından değil, öğretmenden yana koymuş.
Yıllardır değeri bilinmeyen öğretmenlerimize en azından veliler sahip çıktı diye sevinmeyi ne çok isterdim oysa!..
Bence vatandaşlık dersini Malatyalılar verdi.
Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu’na ait Malatya Çocuk Yuvası’nda yaşanan insanlık ayıbını izlerken hepimizin yüreği burkuldu şüphesiz. Sonra ne yaptık? Gittik, sıcacık yataklarımıza, sarıldık çocuklarımıza, mışıl mışıl uyuduk.
Ben görüntüleri ertesi akşam, diğer televizyon kanallarının haber bültenlerinde izleyebildim. Yemekteydik. Altı yaşındaki kızım masanın altına girdi, izleyemedi.
Nasıl utandım, bilemezsiniz! Hele o güzelim Malatyalı vatandaşlarımızın, gecenin bir vakti, çocuk yurdunun önüne gittiğini görünce...
O koskocaman sessizliğimizden nasıl utandım, gerçekten bilemezsiniz!
Eğer onlar gitmeseydi, seslerini yükseltmeseydi, bu canice olay da "münferit olay" diye geçiştirilecekti eminim.
Eğer Şefika Solmazgül ve Elif Binatlı adlı iki çalışan tutuklandıysa, çocukları uzman olmayan kişilerin eline bırakan ikisi müdür beş sosyal hizmetler görevlisi açığa alındıysa, bu görevlerinin bilincinde olan yetkililerin değil, Malatyalıların başarısıdır.
Deprem sonrası sessizliğimizden bir kez daha utandım.
Ama o Malatyalılarla aynı toprakları paylaşmaktan da gurur duydum doğrusu!