Genç bir bayan haftada bir gün matbaaya geliyor. O geleceği gün, matbaanın üst düzey yöneticileri öğrenci gibi heyecanlılar. Yönetim kademesinde de olsalar, farklı bir alanda bilgi ediniyor olmaktan mutlu, şirketleri için yeni iş potansiyeli yaratacak olmaktan da umutlular.

Genç bayan, ABİGEM yani Avrupa Birliği İş Geliştirme Merkezi'nin tam zamanlı ve deneyimli ihracat danışmanlarından biri. Avrupa Birliği Komisyonu ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği'nin Türkiye'de kurduğu üç iş geliştirme merkezinden biri İzmir'de hizmet veriyor. Gaziantep ve Kocaeli bölgelerinde de İzmir'de de, merkezlere bölgenin yerel sanayi odaları destek veriyor.

Projenin temel amacı, Türkiye'deki KOBİ'lerin bu merkezler aracılığıyla kendilerini ve uluslararası piyasalarla rekabet edebilir düzeyde iş potansiyelini geliştirmek.

ABİGEM İzmir'in direktörü Vedat Kunt, pilot bölgelerden birisi olan kentimizde etkinlik göstermeye başladıkları 2002 yılından bu yana 1200 işletmede çalışan, yaklaşık 5 bin 500 kişiye eğitim ve danışmanlık hizmeti verdiklerini söylüyor.

Merkez, girişimcilik, iş kurma, finansman yönetimi, insan kaynakları,iş geliştirme, pazarlama ve ihracatı geliştirme gibi konularda eğitim veriyor. Fuarlara katılmalarına yardımcı oluyor. Her sektörden kuruma, büyüklüğü ne olursa olsun hizmet verdiklerini belirten Vedat Bey, en çok hangi sektöre eğitim veriyorsunuz sorumuza şöyle yanıt veriyor:

"İzmir'de ve bölgemizde küçük, zayıf, vizyonu geniş, vizyonu dar binlerce firma var. Kimisi günübirlik eğitimlerden yararlanıyor kimisi uzun vadeli danışmanlık hizmeti alıyor. Tekstil daha fazla, gıda sektörü daha az diyemeyiz. Ama daha çok yönetici kesime eğitim veriyoruz."

Eğitim verdikleri şirketlerdeki kurumsallaşma konusunda ise Vedat Bey, tahmin ettiğimiz bir yanıt veriyor:

"Şirketlerde kurumsallaşma yok denecek kadar az. Hele bizim bölgemizde aile şirketleri ve patron odaklı şirketler çok fazla. Biz yol gösteriyor, ne yapmaları gerektiği konusunda eğitim veriyoruz. Karar verme mekanizmasını demokratik hale getirmek, kurumsallığa işlerlik kazandırmak onlara kalmış" diyor.

Yazımızın girişinde örnek verdiğimiz matbaadan, küçük bir oyuncak imalatçısına kadar her boyuttaki şirketin yararlanabileceği ABİGEM eğitim merkezi, şirketlerin kurumsallaşarak, kendi alanları dışında bilgilenerek nasıl yol alacaklarını gösterme açısından çok önemli bir işlev görüyor. İhracat yapmak isteyen kurumlara ihracat yöntemlerini, yazışmaları aktardığı gibi, şirketlerin ihracat yapabileceklerdeki ülkelerde iletişim kurabilecekleri firmaların web adreslerine kadar her konuda yol gösterici davranıyor. Tabii sizin de kendinize ait bir web sitesi kurmanız, ihracat yapmak için gereken belgeleri almanız ve kurumsallaşma konusunda somut adımlar atmanız ABİGEM'in işini kolaylaştırıyor. Her firmanın aldığı hizmete göre ödediği bir sembolik danışmanlık ya da eğitim ücreti var. Ücretler yüksek değil, çünkü ABİGEM bu çalışmayı Avrupa Birliği'nden aldığı fonlarla gerçekleştiriyor.

ABİGEM'den danışmanlık hizmeti alan şirketlerden İzmir Çağdaş Ofset'in yetkilisi Akif Öztürk, "Ödediğimiz aylık bedel, aldığımız eğitim ve danışmanlığın yanında küçük bir bedel. Çünkü bize dış pazarlara açılma ve ihracat olanakları yaratmamız konusunda kılavuz oluyor, ufuk açıyor ABİGEM. Firmaların kurumsallaşması konusunda çok önemli ipuçları veriyor. Tüm KOBİ'ler için önemli bir hizmeti gerçekleştiriyorlar" diyor.

Kadın girişimcilere de destek veren ABİGEM, KOBİ'lerin potansiyellerini tamamen kullanabilmeleri için gereken yönetim danışmanlığı hizmetlerini ve bilgi desteğini vermek gibi bir misyon üstlenmiş.

İzmir Atatürk Organize Sanayi Bölgesi'nde hizmet veren merkezin internetteki www.abigem.org sitesini incelemenizi öneririz.

Hele bir de "kendi işimin patronu olayım" diyenlerdenseniz, merkezin 20 Ekim 2005 Perşembe günü EBSO'da ücretsiz olarak düzenlenecek Girişimcilik Bilgilendirme Semineri'ni kaçırmayın deriz.

Firmaların iş potansiyellerini, pazar paylarını arttırmak için her zamankinden daha çok çalışmaya, daha çok bilgiye gereksinim duyduğu şu günlerde ABİGEM gibi kurumların sözlerine daha çok kulak vermek gerekiyor.