Balçova'da Esnaf, İzmir'de Ağar Rüzgarı
Yazar: Agah Agamemnon
Esnaf yazıları, Balçova'da öylesine ilgi çekiyor ki, ben bile şaşırıyorum. Balçova Esnaf Odası Başkanlık koltuğu için, ekimde yapılacak seçimlere artık sayılı haftalar kala, ismi adaylık için geçen herkes kendilerince bir şeyler yapmaya çalışıyor. Ama, gözlemim ve duyduklarım o ki, Mehmet Gezici kadar bu işe asılan yok. Önceki hafta, adaylardan Veysi Çoban'dan elektronik posta almıştım. Bana, başkanlığı bir geçim kapısı olarak görmediğini ve seçim sürecinde ekip olarak koştuklarını bildirmiş; "Bizi tanıyıp, öyle karar verin" demişti. Öncelikle şunu söylemeliyim; Agah Agamemnon'un mütevazı köşesi, halkın gerçek düşüncesinin ve tercihlerinin bir aynasıdır. Ben bu gibi yarışlarda, taraflarla değil halkla iç içeyimdir. Benim köşem; siyasetten aktüaliteye, Balçova'dan İzmir ve Türkiye'ye çok farklı gündemlerde, halkın kalp atışlarını dinleyen bir ?Steteskop'tur. Bir başka deyişle "Halk ne diyorsa o"dur.
Haşa; Balçova esnaf başkanlığı yarışında, "Veysi Çoban'ı görmeme" gibi yanlışa düşmem; ama sanıyorum gayet nazik ve yapıcı olduğunu kurduğu cümlelerden anladığım Veysi Bey'in son haftalarda yoğun olarak çalışması gerektiğini önerebilirim. Balçova'da, "Mehmet Gezici Rüzgarı" öylesine esiyor ki; ABD'den Katrina Tayfunu ve Rita Kasırgasını Balçova'ya ithal etseniz bile, bu rüzgarın önüne geçmek oldukça zor görünüyor. Sanayi sitesinde Bağkur primleriyle ilgili alan çalışması yapan Gezici'nin, geçen hafta esnaf camiasından önemli isimlerle görüştüğü bilgileri geldi kulağıma, bir de hipermarketlerle ilgili haksız rekabetin önlenmesi yönünde çağrılarda bulunduğu. Bunu Gezici'nin değil, bizzat halkın ağzından öğrendiğimi belirtmeliyim. O nedenle, Veysi Çoban'ın mücadelesine saygı ile baktığımı; sanal dünyadan Agah Agamemnon'a atılan bir elektronik postayla "Ben de varım" demenin, gerçek dünyada Balçova esnafının gönlündeki ve gündemindeki isim olmak kadar önemli olmadığını eklemeliyim. Yine de, başarılar Çoban'a.
***
Yüksek Seçim Kurulu, Büyükçekmece Esnaf Odası'nın başvurusu üzerine; Esnaf Yasası'ndaki "İki dönem başkan olanlar bir daha olamaz" maddesinin geçmişi kapsadığına da karar vermiş. Bir dönemin hızlı sosyalistlerinden (Kurtuluşçu-ANAP'a sürüklenen) İzmir Esnaf ve Sanatkar Odaları Birliği Başkanı Mehmet Ali Susam da, eskiden Buca Esnaf Odası Başkanlığı yaptığı için bu kapsama giriyor mu, tartışması yapıldı. Top, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı'na atıldı. Sonuç ne oldu ben takip edemedim. Ama neticede, 131 esnaf odası başkanından 72'si, sıcacık koltuklarından olacak. Her şey bir yana, ben 40 yıldır Hernevi Camcılar ve Aynacılar Odası Başkanlığı görevini sürdüren Cahit Altıngöl'de takılıp kaldım. 1965'ten bu yana aynı koltukta kalarak bir rekora imza atan Altıngöl, bu karardan sonra; "Ayna ayna söyle bana, bir kırk yıl daha başkanlık yapabilir miyim?" demiş midir!?..Yahu insan yaşamaktan bıkıyor, 40 yıl başkanlık ne demek düşünmesi bile kabus? Esnaf, "Kadir İnanır gelse de, camı, aynayı çerçeveyi çatlatsa" duaları etmeden, yasanın geriye doğru işletilmesi iyi oldu bence. Bundan sonra ne olacak peki: Tahsin Güzel'in ?ayakkabısı' dama atılacak; Hasan Gönen'in ?kahvesi' acı olacak; Hamdi Yapıcı'nın ?pastası' ekşiyecek; Mevlüt Turun ?çuvaldızı' kendine batıracak; Ahmet Tanık ?dört renk' baskıları çok arayacak; Mustafa Düzyol ısınacak ?odun kömür' arayacak; Reşat Akmaz son kez (koltuk hatırası) ?fotoğrafı' çektirecek; Fikri Pamukoğlu'nun saati günde iki kez doğruyu gösterecek; Nevzat Duru gevrek yerine ?can simidi' satacak; Hafız Karabulut'un ?diş ağrısı'na yeni rakı bile çözüm olamayacak; Nafi Karaca ?göbek taşında' 2.80 uzanacak! Ne olacağına dair örnekleri çoğaltmak mümkün. Bu kadar başkan, olacak bizim gibi ?sıradan insan'?
***
Türk siyasetinde de Mehmet Ağar rüzgarı esiyor bugünlerde. Manisa'da 70 bin kişinin katıldığı çiftçi mitinginin en önemli mimarları arasında Ağar'ın olduğunu tahmin etmek zor değil, tabii ki CHP'lileri de es geçmemek gerekiyor. DYP Lideri Ağar, ?iktidarın kalesi' Kayseri'de 25 binden fazla vatandaşa seslenirken; yapılan özelleştirmelerin, mevcut teslimiyetçi dış politika anlayışının eleştirisini ?baba' bir üslupla yapıyordu. Ben bu konuşmaları dinleyen bazı DYP'lilerin, bugüne kadar kimlere "baba" dediklerini hatırlayıp yandıklarını ve yanıldıklarını düşündüklerini tahmin ediyorum. Ağar, bugünden itibaren 4 gün sürecek bir İzmir turu için kentimize gelecek. Üreticilerle, esnafla, hükümetin tavırlarıyla yürekleri dağlanan şehit aileleri ve gazilerle, işadamlarıyla, işçi sendikası temsilcileriyle görüşecek. Ağar'ın söyleyeceklerini dikkatle dinlemekte fayda var. Eşi Emel Ağar'ın ziyaret durakları da önemli mesajlar içeriyor: Zübeyde Hanım'ın kabri, Polis Şehit Aileleri Derneği, huzurevleri, engelli vakıfları ve Çocuk Esirgeme Kurumu. Mehmet Ağar, umarım bu ziyaretinde, İzmir'e özel olarak, gençlere fırsat tanıyan (örneğin Balçova'da temcit pilavı gibi ısıtılıp yeniden sunulan benim yaşımda belediye başkanı ve meclis üyesi adaylarını emekli edecek) yeni siyaset anlayışının temelini atar. Hepinize, "aktif pazarlamasız" haftalar. Ege Denizi'ni satanlar, 1922'nin İzmir'ini hatırlasın!
[Yakın Plan]